Connect with us

POLİTİKA

Şentop: Yassıada’da idam edilen üç beden değil, topyekün milletimizin iradesi, fikri, sesi ve sözüydü

Yayınlanma tarihi:

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Merhum Başbakanımız Adnan Menderes, Bakanlarımız Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı idam edilişlerinin sene-i devriyesinde rahmetle yad ediyorum. 16- 17 Eylül 1961’de Yassıada’da idam edilen üç beden değil, topyekün Milletimizin iradesi, fikri, sesi ve sözüydü” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idam edilişlerinin 61’inci yılı dolayısıyla Twitter hesabından bir mesaj yayımladı. Şentop yaptığı paylaşımda, “İnançları, mücadeleleri ve hizmetleriyle, ebedi sevgi ve hürmetle Milletimizin gönlünde yaşayacak olan, Merhum Başbakanımız Adnan Menderes, Bakanlarımız Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı idam edilişlerinin sene-i devriyesinde rahmetle yad ediyorum. Ülkemizin geleceği için hayaller kuran, çok çalışan ve  üreten bu mümtaz isimlerin tek gayeleri ve gayretleri devletin ve Milletin ebedi saadetiydi. İnançlarının ve sözü sahibine teslim etmelerinin bedeli ise, ‘öteden beri milletçe kalkınmamızın düşmanı kesilenler’ tarafından canlarıyla ödetildi. 16-17 Eylül 1961’de Yassıada’da idam edilen üç beden değil, topyekün Milletimizin iradesi, fikri, sesi ve sözüydü. Demokrasimizin kara lekesi 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra haksızlık ve hukuksuzluk zemininde ilerleyen ve millet iradesini yok sayan süreç sadece o günlerle sınırlı kalmayıp, ülkemizin geleceğini de şekillendirmeyi ve ipotek altına almayı amaçlayan bir zihniyetin ürünüydü. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir şiarıyla kurulan devletimize bu kara lekeyi çalmaya çalışanlar Milletimizin vicdanında ve tarih mahkemesinde ilelebet mahkum olacaktır. Milletin istikbaline kasteden zihniyete karşı hafızalarımızı ve gerçekleri diri tutarken, olayların, tarihin ve isimlerin hatırlanmasından, anılmasından rahatsız olan bir anlayış zaman zaman kendini ortaya çıkarmaya çalışmakta, hakikatin unutulmasını istemektedir. Oysa ki unutulan her ihanetin tekrarlanacağı tehlikesini milletimiz çok iyi bilmektedir. 17 Eylül’ün isyanı ve kederi, 15 Temmuz’un gür sedasına bu bilinçle ve inançla dönüşmüştür. Ve 23 Haziran 2020 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tarihi bir karar alınmıştır. Evrensel hukuk prensiplerine ve Anayasa hükümlerine açıkça aykırı olarak, Milletten aldığı bir yetki bulunmaksızın yargı erkini kullanan Yüksek Adalet Divanı’nın kararlarının yok sayılması için, ilk imza şahsıma ait olmak üzere, hazırladığımız yasa teklifi milletvekillerimizin oy birliğiyle kabul edilmiştir.  Bu sözde mahkeme fiiline ortak olan herkes ihanetleri ve zulümleriyle tarihin en karanlık sayfalarında yerlerini almışlardır. Merhum Menderes ve arkadaşlarının demokrasi ve millet iradesi yolunda eşsiz mücadeleleri ve aziz hatıraları, milletimizin yüreğinde ve hayır dualarında tertemiz bir şekilde yaşayacaktır. Hüznümüz ve hürmetimizle; Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve vatan uğruna can veren tüm kahramanlarımızı, minnetle ve rahmetle yad ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla