Dünya
Schengen’in Geleceği Türkiye’de: Avrupa’nın Yeni Ortağı
Almanya’nın sınır kontrollerini sıkılaştırma kararı, Schengen Anlaşması’nın geleceğini tartışmaya açtı.
Almanya’nın sınır kontrollerini sıkılaştırma kararı, Schengen Anlaşması’nın geleceğini tartışmaya açtı.
Avrupa’daki diplomatik çevrelerde, Schengen’in korunmasının tek yolunun Türkiye ile yeni bir işbirliği olduğu görüşü öne çıkıyor.
Almanya’nın Sınır Kontrolleri
Almanya, yasadışı göçle mücadele çerçevesinde sınırlarında kontrol uygulamalarına başladı. Bu altı ay sürecek uygulamanın, AB’nin sınır anlaşması Schengen’in ruhuna aykırı olduğu değerlendiriliyor. Avusturyalı analist Gerald Knaus, Türkiye’nin Avrupa sınır güvenliği için kritik bir rol oynadığını vurguladı. Brüksel’de, Avrupa Birliği’nin mülteci mevzuatında değişiklik yapılması üzerinde tartışmalar devam ediyor; bu süreçte en çok dikkat çeken ülkeler Türkiye ve Yunanistan.
Türkiye’nin Rolü
2016 yılında Avrupa Birliği ile Türkiye arasında imzalanan göç anlaşmasının benzerlerinin diğer ülkelerle de yapılması için arayışlar sürüyor. Knaus, 2016-2019 döneminin göç akışında azalma yaşanan tek dönem olduğunu belirterek, Türkiye’nin önemini tekrar gündeme getirdi. Politico yazarı Nektaria Stamouli, Knaus’un sözlerini aktararak, “Schengen’in yıkılmasını engellemenin tek yolu Türkiye veya diğer üçüncü ülkelerle yeni bir işbirliği yapmaktır,” dedi.
Geri Gönderme Politikaları
Knaus, Almanya’daki Hıristiyan Demokrat Parti’nin talep ettiği “sınırına gelen herkesin, geldikleri Avrupa ülkelerine geri gönderilmesi” politikasının uygulanabilir olmadığını savundu. “Yunanistan’ın ve Güneydoğu Avrupa’daki diğer ülkelerin bildiği gibi, sınırları kapatmak kolay değil. Göndermek istediğiniz üçüncü ülkeler bunu kabul etmeyebilir,” şeklinde konuştu.
Muhalefet ve Hükümet Baskısı
Alman muhalefeti, hükümet üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş durumda. Hükümetin, sınır kontrolü uygulaması, mevcut sınır kontrolleri olan ülkelerle yapılan ticaret ve hareketliliği göz önünde bulundurulduğunda, pek de etkili görünmüyor. Knaus, bu durumu, “Muhalefetin argümanları aşırı sağa mükemmel bir seçim gündemi sağladı,” diyerek değerlendirdi.
AB Hukuku ve Gelecek Tehditleri
Knaus, AB’nin geçtiğimiz baharda kabul ettiği göç anlaşmasının sorunları yanlış teşhis ettiğini belirterek, “AB hukukunun ihlali ile karşı karşıyayız. Macaristan iltica hakkını kaldırdı, Polonya geri gönderme yasalarını uyguluyor. Bu durum AB için varoluşsal bir kriz yaratabilir,” uyarısında bulundu.
Son aylarda Almanya’da göçmenlerin gerçekleştirdiği saldırılar, ülkede toplumsal gerginliği artırmış durumda. Hem aşırı sağ hem de aşırı sol grupların güç kazanması, hükümet için alarm zilleri çaldırıyor. Sınır kontrolü kararının, aşırı sağ partilere karşı bir tedbir olduğu düşünülüyor.