Sosyal medyada bizi takip edin

Kültür

Refik Anadol’dan yapay zeka ve sanatı buluşturan proje: ‘Büyük Doğa Modeli: Türkiye’

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Yapay zeka, büyük veri ve algoritmaları sanatla entegre eden Refik Anadol’un uluslararası çapta geliştirdiği Büyük Doğa Modeli projesinin Türkiye ayağı; sürdürülebilir bir gelecek için eğitim, çevre, kültür, sanat, spor ve bilim alanlarındaki çalışmaları destekleyen İş Bankası’nın katkılarıyla ve MEXT iş birliğiyle gerçekleştirildi. Proje için Türkiye genelinde 33 milli parkı kapsayan veri toplama ve işleme çalışmaları, İş Bankası’nın 100’üncü kuruluş yılı olan 2024’ün Temmuz-Kasım ayları arasında tamamlandı. Sahalardan toplanan ses, görüntü ve tarama verileri ile açık kaynaklı akademik veriler, özel veri işleme teknikleriyle düzenlenerek yapay zeka geliştirme süreçlerinde kullanıldı.

ETKİLEŞİMLİ BİR YAŞAYAN ANSİKLOPEDİ OLUŞTURULDU

‘Büyük Doğa Modeli: Türkiye’ doğaya dair verileri işleyerek akademisyenler, araştırmacılar, sanatçılar ve doğaseverler için etkileşimli bir Yaşayan Ansiklopedi oluşturdu. Yapay Zeka Ansiklopedisi’nde kullanıcılar kısa metin komutları (prompt) aracılığıyla farklı türlerde içerikler oluşturabiliyor. ‘Research’ (Araştırma) modülüyle akademik bilgiye erişilirken, ‘Create’ (Yaratıcılık) modülü bitki ve hayvan türlerine dair görsel tasarımları mümkün kılıyor. ‘Dream’ (Rüya) modülü ise yapay zekanın öğrenilmiş imgelerinden hareketle doğanın sürekli değişen görsel temsillerini üreterek, hayal gücünü zenginleştiren dijital sanat deneyimleri sunuyor. Ayrıca Sanatçı Refik Anadol, proje kapsamında oluşturulan veri tabanı ve yapay zeka modelinden yararlanarak Türkiyenin doğal yaşamını temsil eden bir veri heykeli tasarlamak üzere çalışmalarını sürdürüyor.

ARAN: SANAT VE YAPAY ZEKAYI BİRLEŞTİREN BİR PROJE

Projenin tanıtıldığı toplantıda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Büyük Doğa Modeli’nin en heyecan verici yanı, sanata yönelik doğa temalı ilk yapay zeka projesi olması. Ülkemizdeki 33 milli parkta bitki ve hayvan türlerinden kuş seslerine kadar doğada keşfedilmeyi bekleyen tüm güzelliklerin verileri, bu projeyle sanatçıların, araştırmacıların, akademisyenlerin, doğa meraklılarının hizmetine sunuluyor. 100 yıldır ülkemizde sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın lokomotifi, değişimin öncüsü, kültür ve sanatın destekçisi olan Bankamız ikinci yüzyılına başlıyor. Böyle bir dönemde sanatı ve yapay zekayı, doğaya ve insana saygı çerçevesinde birleştiren bu anlamlı ve kıymetli küresel projenin Türkiye ayağına destek vermekten ve ülkemizin projeye dahil edilmesine vesile olmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

ANADOL: BÜYÜK YAPAY ZEKA AĞLARININ HEDEFİ İNSANLIĞA ASİSTAN OLABİLMEK

Sanatçı Refik Anadol da “Yapay zeka alanının tamamen değişip dönüştüğü dönemde böylesine pozitif, anlamlı, etik ve doğayı odağına alan projeyi sunabilmek çok keyifli. Yaklaşık 2 yıl önce yapay zeka ağlarında büyük dil modellerinin içerisindeki verinin yetersiz olduğunu anlayarak yolculuğa çıktım. Büyük yapay zeka ağlarının hedefi aslında insanlığa bir asistan olabilmek. Proje çok temel beklentilerle mantık yürütebilen, kapsamlı matematik, fizik, kompleks bilimlere hakim olsa da doğayı bir şekilde yeteri kadar anlamadıklarını farkettiğimde ortaya çıkan bir proje. Sanatçı olarak doğaya hayranım, doğadan ilham alıyorum. Doğa eğer konuşabilseydi ne derdi gibi sorularla boğuşurken ortaya çıktı. Bu projenin en önemli kısmı, Türkiye ile başlayarak belki de dünyanın birçok ülkesine ilham olacak. Kendi verimizin düzgün şekilde henüz toplanmadığı bir dönemde örnek olması için anlamlı olduğunu düşünüyorum” dedi.

‘BU PROJEDE AMACIMIZ YENİ BİR YAŞAYAN ANSİKLOPEDİ HAYAL ETMEK’

Anadol, “200e yakın kişiyle 33 milli parkımızdan özellikle ses, görsel ve metinsel veriyi toplayarak bir veri havuzu ortaya çıkardık. Bu tabi projemizin etik bir başlangıcı oldu. Bunu yaparken sadece elimizde olmayan verilere odaklandık. Bilinmeyen kısmını anlamaya çalıştık. Buradaki amacımız asla doğayı taklit etmek, kopyasını yapmak değil. Buradaki niyetimiz yeni bir yaşayan ansiklopedi hayal etmek ve öylesine kapsamlı bir doğanın niteliğini, niceliğini anlayabilmek. Belki daha önce hiç akla gelmemiş bilimsel soruları çözebilmek, tarımın yeni versiyonunu ortaya çıkarabilmek, bilimin daha önce hiç aklına gelmeyen kısmını bulabilmek. Birçok hastalığın temeli olan moleküllerin başlangıcı bile olabilecek bir yapay zeka ağından bahsediyoruz. Bu, bilimsel ve araştırma kısmı” diye konuştu.

‘ARTIK DÜŞÜNEN FIRÇALARLA SANAT ESERLERİ ÜRETİYORUZ’

“Sanatçı olarak da en büyük problemimiz şu an dünyada, yapay zeka ağlarının içerisindeki veriler” diyen Anadol, “Birçok sanatçı verinin nereden geldiğini bilmediği için kullanmak istemiyor. Ben bir sanatçı olarak 10 yıldır kendi verimi topluyorum ve kendi yapay zeka modellerimi üretebiliyorum. Ama bu çok önemli bir fırsat, herkesin sahip olduğu bir şey değil. Bu projeyle, bu modeli de açık kaynaklı yaparak, böylesine kapsamlı veriye ve bilişime sahip olmasa dahi, bir sanatçının böyle bir kaynağa ulaşabilmesinin değerli olduğunu düşünüyorum. 20’nci yüzyılın bence ikinci çeyreğinde artık düşünen fırçalarla sanat eserleri üretiyoruz. Bu da aslında o kısmada destek olan bir proje. Eminim ülkemiz hem coğrafi olarak hem geçmişi olarak doğasıyla ve tarımıyla zaten hakimiz. Fakat bugüne kadar veri niteliğinde ve niceliğinde bir örneği yoktu. Bu arada muazzam hocalarımız, akademisyenlerimiz tabii ki çalışıyor ama bir araya getirebilmek, büyük veriyi bir kütüphane gibi düşünebilmek en büyük eksiğimizdi. Bazı web sitelerimiz var ama çoğuna ulaşamıyoruz. Belki 8 sene önce bakımı yapılmamış, içindeki veriler, linkler kopmuş. Çok iyi niyetli projeler var ama ileri gidememiş ya da bakımları yapılmamış. Burada aslında geleceğin kütüphanesini de hayal ediyoruz. Yaşayan bir kütüphane, yaşayan bir ansiklopedi birbirine bağlı şeyler. Türkiye İş Bankasının çok değerli desteğiyle, bu bilişim altyapısını Türkiye ayağı olarak konuşabiliyorum. Bunu açık kaynaklı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da, “MEXT Teknoloji Merkezimizin, projenin teknoloji ve operasyon ortaklığını üstlenmesinden büyük mutluluk duyuyorum. MEXT, ülkemizin ve bölgemizin dijital ve yeşil dönüşüm yolculuğunun lokomotifi. Kurulduğu günden bu yana 700 şirkete danışmanlık hizmeti sunan ve 30 bin kişiye eğitim veren teknoloji merkezimiz, sanayinin dönüşümüne öncülük ediyor” dedi.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
  • Soldan sağa: İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Refik Anadol Kurucu Ortak Efsun Erkılıç, Refik Anadol, Özgür Burak Akkol. Fotoğraf: İstanbul, (DHA)

  • Sürdürülebilirlik, yapay zeka ve bilimi bir araya getiren proje: ‘Büyük Doğa Modeli: Türkiye’ - Fotoğraf: İstanbul, (DHA)

Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir