Prof. Dr. Tecer: Böyle devam ederse barajlardaki doluluk yeterli seviyeye ulaşacak

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Trakyada kurak ve yağışsız geçen yaz ayının ardından, bölge sonbaharda da yeterli yağış alamayınca, İstanbulun su ihtiyacını karşılayan Kırklarelinin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere ve Pabuçdere barajlarında, doluluk oranı geçen yıl kasım ayında yüzde 10un altına düştü. Ocak ayında yağış almaya başlayan bölgede, şubat ayında da yağmur ve kar yağışlarıyla birlikte, barajlardaki doluluk oranı da arttı. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, yağışlardan sonra Kazandere ve Pabuçdere barajlarındaki doluluk oranının yüzde 66 seviyesine ulaştığını söyledi.

BÖYLE DEVAM EDERSE BARAJLAR YETERLİ SEVİYEYE ULAŞACAK

Yağışların zamanlamasına dikkat çeken Prof. Dr. Tecer, özellikle barajlardaki su seviyeleri ve yer altı suları için önemli olduÄŸunu söyledi. Prof. Dr. Tecer, “Yağışların bu dönemde meydana gelmesi hem barajlardaki su seviyelerimiz için hem de yer altı suyu seviyelerimiz için önemli katkılar saÄŸlayacaktır. Bugün baktığımız zaman Ä°stanbulu besleyen barajlardaki toplam ortalama doluluk oranları yüzde 66lara ulaÅŸtı. GeçtiÄŸimiz sene bu zamanlardaki doluluk oranlarına henüz ulaÅŸamadık çünkü geçen sene ÅŸubat ayında bu barajlardaki doluluk oranı yüzde 75 seviyelerindeydi ÅŸimdi yüzde 66larda. Henüz daha ÅŸubat ayının ortasındayız, bu ayın sonu ve önümüzdeki aylarda yağışın geleceÄŸini bekliyoruz. Dolayısıyla barajlardaki doluluk bu anlamda belli bir seviyenin üzerine çıkmış olacak. 2023 yılı çok kötüydü. 2023 yılı ÅŸubat ayında doluluk oranları yüzde 34 civarındaydı. Bugün yüzde 66lara ulaÅŸtı. EÄŸer böyle devam ederse barajlardaki doluluk oranlarımız yeterli seviyeye ulaÅŸacak. Trakya bölgesinde biliyorsunuz iki tane baraj var, Pabuçdere ve Kazandere. Birinde yüzde 79, birinde yüzde 61 oranında bir doluluk seviyesine çok şükür ulaÅŸtık” dedi.

YAĞIŞLAR YER ALTI SULARI İÇİN YETERLİ DEĞİL

Yer altı sularının belli bir seviyeye gelmesi için kar yağışının devam etmesi gerektiÄŸini kaydeden Prof. Dr. Tecer, “Biliyorsunuz yer altı suyu seviyelerinin dolması ve o akiferlerin beslenebilmesi için kar yağışlarının mütemadiyen devam etmesi gerekiyor. Çünkü ancak kar yer altı sularında beslenme meydana getiriyor. Yüzeye yaÄŸan yağışların ortalama yüzde 10 il 15 seviyesindeki bir miktarı yer altı sularına katkı veriyor, ulaşıyor. Bu Trakya bölgesindeki yer altı sularının büyük bir kısmının tükendiÄŸini dikkate alırsak bu beslenme biçimi yağışlarla beraber yer altı sularının besleneceÄŸini söyleyebiliriz ama yeterli deÄŸil. Ama barajların doluluk oranlarını dikkate aldığımız zaman, bu yağışlar yüzümüzü güldürüyor. Fakat mevsimlerde şöyle bir kayma meydana geliyor. Yani kış mevsimindeki yağışların ve kar ve özellikle yaÄŸmurların bu ayı beklememesi gerekiyordu. Yani daha önceden baÅŸlaması, kar yağışlarının daha önceki aylarda görülmesi gerekiyordu. Mevsimler biraz daha kayıyor. Bunu da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkisine baÄŸlamak mümkün” diye konuÅŸtu.

ENDÃœSTRÄ°YEL VE TARIMSAL KULLANIMA SON VERÄ°LMELÄ°

Bölgedeki yer altı su seviyelerinin doÄŸal haline dönebilmesi için endüstriyel ve tarımsal kullanıma son verilmesi gerektiÄŸini söyleyen Prof. Dr. Tecer, “Biliyorsunuz bu bölgede yer altı suları üzerine büyük bir baskı var hem miktar olarak hem de kalite olarak bir baskı var. Sanayi bölgesi ve sürekli tarımsal faaliyetlerin de yürütüldüğü bir bölge. 1,25ti biliyorsunuz kullanım oranları. Yani bir birim yer altı sularında beslenme varsa yüzde 25 daha fazla bir tüketim var bu bölgede. Dolayısıyla yer altı suyu seviyesinin doÄŸal haline dönebilmesi için öncelikle yer altı suyunun endüstriyel ve tarımsal kullanımlarına son vermemiz lazım. Buna son vermediÄŸimiz sürece bu yağışların yer altı sularını dolduracağı, akiferlerin doluluk seviyesine ulaÅŸacağını söylemek çok zor” diye konuÅŸtu.

YER ALTI SULARINDAN Ä°STÄ°FADE ETMENÄ°N MALÄ°YETÄ° DE ARTTI

Yer altı suyuna ulaşımın her yıl daha zorlaÅŸtığını kaydeden Prof. Dr. Tecer, “Bu bölgede çok deÄŸil 30-35 yıl öncesine kadar 40 metreden, 50 metreden, 60 metreden yer altı suyu çıkabiliyorken bugün bizim de kampüsün bulunduÄŸu alanda bile biz bile 400-450 metreden artık su almak zorunda kalıyoruz ve bölgedeki her yıl ortalama birkaç metre daha aÅŸağılara düşüyor. Yani artık bu bölgede de yer altı suyundan istifade etmenin de maliyeti arttı. Umarım buradaki hem tarımsal hem de sanayi kullanımı, yer altı suyuna dayalı bir faaliyet, kendisine yavaÅŸ yavaÅŸ yeni mecralar alternatif su kaynakları arama noktasına getirir. Ne olursa olsun burada kullanılan suyun arıtılarak tekrar kullanımının saÄŸlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.