Connect with us

KÜLTÜR

Oto tamircisi 3 kardeşin film yapımcılığı yolculuğu: Film sektörünü de atölyeyi de bırakmayacağız

Yayınlanma tarihi:

Baba mesleği oto tamirciliği devam ettiren ve 25 yıldır sinemaya büyük bir tutkuyla bağlı olan 3 kardeş, filmlerini beyaz perdeye taşıdı. Bir dizi setine araç kiralayarak sektörle tanışan ve bir süre sonra merakları büyük bir tutkuya dönen Aksu kardeşler, kendi yaşam hikâyelerinden kesitler taşıyan  ‘Ulan Salih’ filmiyle seyircilerin karşısına çıktı. Filmin yapımcılığını da üstlenen kardeşler bir yandan da baba mesleğini devam ettiriyor. Sinemayla büyük bir bağı olduğunu söyleyen büyük kardeş Salih Aksu, “Film tutmazsa da bu sektörü bırakmayacağız çünkü çok seviyoruz. 2-3 sene içinde kendimizi toparlayıp başka bir film çekeriz. Ölene kadar film sektörünü de atölyeyi de bırakmayı düşünmüyoruz” dedi.

Daha önceden ‘Mum sönmedi’ ve ‘Meteler’ adlı filmlerin yapımcılığını da yapan Aksu kardeşler, çeşitli sıkıntılar yaşasa da bu sektörden vazgeçmedi. 2000 yılında babalarının 46 yaşında vefat etmesiyle Atatürk Oto Sanayi’deki oto tamirciliğe devam eden Aksu kardeşlerin sinema yolculuğu ‘Ulan Salih’ ile devam ediyor. Dün akşam galası yapılan filmin çıkış hikayesini anlatan Salih Aksu, “Üç kardeş oturduk; Yıldıray ve Sezgin ‘Abi, sen bizim başımızı devamlı derde sokuyorsun, en iyisi bu filmimizde senin üzerinden gidelim’ dedi. ‘Ulan Salih’e bu konuşmadan sonra karar verdik” şeklinde konuştu. 

“İNSANLARIN KOŞTURMACASI, BİRBİRLERİ İLE OLAN İLİŞKİLERİ ÇOK HOŞUMA GİTTİ”

Büyük kardeş Salih Aksu, film sektörü ile tanışma hikâyelerini söyle anlattı:

“Bundan yaklaşık 20-25 yıl önce bir diziye araç kiraladık. Sinema sektöründe çalışan arkadaşlarımız vardı ama biz o zamanlar setle ilgili bir şey bilmezdik. Aracı kiraladığım zamanlar sette bulunma imkânım oldu. Orada insanların koşturmacası, birbirleri ile olan ilişkileri benim çok hoşuma gitti. Küçükken ben çıbanbaşı olarak bir şeyler yapar ve kardeşlerimle başımı belaya sokardım, hep atraksiyonlu bir hayatımız oldu. Arabayı o diziye kiraladıktan sonra arkadaşlarla ‘biz de bir ekip mi kursak’ diye konuştuk. Önce yapabilecek miyiz diye 4 kişilik bir ekip ile başladık ardından bu sayı 15 yıl boyunca artarak devam etti. 15 yıl sonra 60 kişi ile uğraşmak çok zor gelmeye başladı. O kadar çok bunaldık ki set kısmını bırakmaya karar verdik. Kendimize küçük bir ofis açıp prodüksiyon şeklinde ufak tefek işler çekelim dedik. 2-3 yıl bu şekilde devam ettik”

 “Artık piştiğimizi düşündüğümüzde de uzun metraj bir sinema filmi yapalım dedik. O zamanlar Afrin operasyonu gündemdeydi. Biz de savaş filmi çekmeye karar verdik. İlk uzun metraj sinema filmimize çok ağır bir prodüksiyon ile başlamamız yanlış bir şeydi. Bütün ön hazırlığı kendimiz yaptık, görüşmeler başladı. Filmin adı Meteler’di ve Kayseri Yeşilhisar’da çektik. Film vizyona gireceği dönem üst üste birçok aksilik yaşadık ve biz o işte battık. Bir müddet geri çekilmeyi kararlaştırdık ama setin suyunu, havasını içine çeken duramıyor.”

“‘ABİ, SEN BİZİM BAŞIMIZI DEVAMLI DERDE SOKUYORSUN’”

‘Ulan Salih’ filminin çıkış noktasıyla ile ilgili de konuşan Aksu, “Üç kardeş oturduk; Yıldıray ve Sezgin ‘Abi, sen bizim başımızı devamlı derde sokuyorsun, en iyisi bu filmimizde senin üzerinden gidelim’ dedi. Bu konuşmadan sonra ‘Ulan Salih’e karar verdik. Senaristimiz Meryem Şahin ile oturdum, hikâyelerimi anlattım; ekleme, çıkarma yapıldı ve bu film ortaya çıktı. ‘Ulan Salih’te romantik komedi, aksiyon var. Bir ailenin çocuğuyla sıkılmadan izleyebileceği nezih bir film” dedi.

“ÇOK FAZLA GİŞE YAPAMASAK DA EN AZINDAN İNSANLAR TEBESSÜM EDER DİYE DÜŞÜNDÜK”

Bu dönemde vizyona girip girmeme kararı için 5-6 kere yapım ekibiyle toplandıklarını belirten Salih Aksu, “İnsanların ‘deprem oldu, bunlar komedi filmi çıkartıyor’ diye art niyetli bir şekilde arkamızdan konuşması hoşumuza gitmez. Depremden dolayı bu işin tahmin ettiğimiz sayıya ulaşmayacağını da biliyoruz. 7-8 kişilik yapım ekibimizle toplanıp, 10 Mart’ta vizyona girmeyi kararlaştırdık. Çok fazla gişe yapamasak da en azından insanlar bir tebessüm eder diye düşündük” dedi.

“ÇOK PARAMIZ DAHİ OLSA BURAYI BIRAKMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİK”

Aksu, oto tamirciliğini hiç bırakmadıklarını söyleyerek, “Bizim hedefimiz yılda en az bir uzun metraj sinema filmi ve dijital platformlara 4-5 bölümlük diziler yapmak.  Ama hiçbir zaman ‘Atölyeyi bırakalım, ofiste oturup vakit geçirelim’ gibi bir şey düşünmedik. Çünkü burada çok eğleniyor; araba tamir ederken başka işler de yapıyoruz. Arkadaşlarımızla çok güzel vakit geçiriyoruz. Sanayi havası başka bir şey; çok paramız dahi olsa burayı bırakmayı hiç düşünmedik zaten çok paramız yok, bırakamayız” diye konuştu. 

“ÜÇ KARDEŞ HİÇ AYRILMADAN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIP BORCUMUZU ÖDEDİK”

Film sektörünün onlar için bir tutku olduğunu belirten kardeşlerden bir diğeri Yıldıray Aksu, bu uğurda başlarına ne gelirse gelsin kardeşleriyle bir olup üstesinden gelebileceklerini vurguladı. Aksu, sözlerine şöyle devam etti:

“Önce setlere araç kiraladık, sonra kamera arkası set işine başladık. Bir süre sonra onu da bıraktık ve abim yapım sertifikasını aldı. Başlangıçta kısa metrajlı bir film çektik; iyi bir filmdi ama biraz karışıktı. Ardından ‘Meteler’ isimli uzun metrajlı filmimizi çektik. O bitti; zarar ettik, borçlarımızı ödemeye başladık. Baya bir batağa girdik ama yılmadık. Üç kardeş hiç ayrılmadan gece gündüz çalışıp borcumuzu ödedik. ‘Biz bu işi bırakmayacağız’ diyerek yola devam ettik. Abimin anlattığı şekilde film ortaya çıktı. Filmde yer alan kurtarıcı aracını sıfırdan yaptık. Hep beraber araç çekmek için gerekli olan arka çekici kısmını yaptık. Kaynağına kadar hepsini bu atölye de kendi ellerimizle ayarladık.”

TORUN: FİLM, SALİH’İN SEVDİĞİ KADINA DEĞİL, İÇİNE DOĞRU YAPTIĞI YOLCULUK

Bir tanıdığı aracılığıyla senaryonun eline ulaştığını söyleyen İnan Ulaş Torun, “Senaryoyu okudum ve çok hoşuma gitti çünkü piyasada nicelik olarak senaryo sayısı ne kadar fazlalaşsa da nitelik olarak bu sayı azalıyor. Çok fazla senaryo ile karşılaşıyoruz fakat bir çırpıda okuduğumuz ve heyecanlandığımız senaryo sayısı git gide azalıyor. Bu senaryo onlardan biri değildi; bir çırpıda okudum ve içinde olmak istediğimi hissettim. Bu filmi, Salih’in sevdiği kadına değil, içine doğru yaptığı yolculuk olarak görüyorum” dedi.

AKAR: HİKÂYENİN GÜLDÜREN VE İÇ BURKAN KISIMLARININ OLMASININ YANI SIRA GERÇEK BİR TARAFI DA VAR

Eslem Akar ise “Senaryoyu okudum ve çok beğendim, ardından Salih abiler ile tanıştık. Hikâyenin güldüren ve iç burkan kısımlarının olmasının yanı sıra gerçek bir tarafı da var. O yüzden çok güzel bir hikâye olduğunu ve iyi yansıttığımızı düşünüyorum. Çekim sırasında çok eğlendik, bunun ekrana yansıyacağını düşünüyorum. Herkes umutlu; umarım bu kötü günlerden sonra insanlar bir nebze de olsun gülebilir” şeklinde konuştu.

BULUT: BU FİLM BİZE İÇİNDE SANAT ATEŞİ YANAN KİŞİLER SAYESİNDE ULAŞTI

Filmde tarihi eser kaçakçısını canlandıran Tülay Bulut “Bu film bize sanayide çalışıp demir işçiliği yapan, içinde sanat ateşi yanan kişiler sayesinde ulaştı. Demek ki herkes sanatla uğraşabilir, ilgilenebilir ve onun adına güzel şeyler yapabilir. Filmi çekerken eğlendik, aksiyon sahnelerimiz vardı; korktuk, güldük. Filmimizi izlemeye de herkesi davet ediyoruz” diye konuştu.

Bir diğer tarihi eser kaçakçısını canlandıran Metin Keçeci ise bu dönemde insanların yüzlerini güldürebilecek bir çalışma ortaya çıktığını belirtti.  

Başrollerinde İnan Ulaş Tuna ile Eslem Akar’ın yer aldığı son filmleri ‘Ulan Salih’in galası da dün akşam gerçekleşti. Eğlenceli ve şanslı bir yolculuğa çıkan iki beklenmedik sevgili Salih ve Aysel’in hikâyesinin anlatıldığı filmin yönetmenliğini Bülent Terzioğlu üstleniyor. Filmde İnan Ulaş Torun, Eslem Akar, Levent Sülün, Aleyna Dalveren, Metin Keçeci, Tülay Bulut, Tayfun Sav, Buğra Ağalday, Ahmet Dursun, Fatoş Baş, Funda Dönmez gibi isimler yer alıyor.

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla