Eğitim
Ödüllü profesör, geleceğin bilim insanlarını yetiştiriyor
Elif Uysal, 1997de ODTÜyü birincilikle bitirip, Amerikada Massachusetts Institute of Technologyde (MIT) yüksek lisansını, Stanford Üniversitesinde ise doktora yeterlilik sınavını birincilikle tamamladı. Elif Uysal, 2 yıl MIT, 1 yıl da Ohio State Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yaptıktan sonra 2006da ülkesine hizmet etmek için Türkiyeye döndü. ODTÜde Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olan ve 2014te profesör ünvanı alan Uysal, genç beyinlerle geleceğin iletişim teknolojilerine yönelik projeler üzerinde çalışıyor. ODTÜ bünyesindeki Haberleşme Ağları Araştırma Grubunun kurucusu olan Prof. Dr. Uysal, yaptığı çalışmalarla geçen yıl Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) İleri Düzey Araştırma Ödülünü kazanan ilk Türk kadın bilim insanı oldu. Freshdata Teknolojileri başlığı altında 6 bilimsel çalışmanın yürütücülüğünü yapan Prof. Dr. Uysalın Avrupa Birliği ERC Programı tarafından 2,44 milyon avro ile desteklediği projesi, uzayda iletişim için yenilikçi ağlar geliştirmeyi amaçlıyor.
ÖĞRENCİLERİME AKADEMİK ALTYAPI KAZANDIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUM
İki oğlundan biri ODTÜde aynı bölümde 3üncü sınıf öğrencisi olan Prof. Dr. Elif Uysal, akademik araştırmalarının üniversite yıllarında haberleşme ağları alanında yoğunlaştığını söyleyerek, “Ben yüksek lisansa başladığımda kablosuz haberleşme öne çıkmaya başlamıştı ve buna yönelik bir heyecan vardı. Ama makine tipi haberleşme bilinmiyordu. Standart haberleşme teknolojileri de makine tipi haberleşmenin ihtiyaçlarına izin veremiyordu. Ben de yeni teoriler geliştirdim. Enerji verimli ve düşük gecikmeli haberleşme alanına katkılar yaptım. 2006 yılında Türkiyeye döndüm. 18 yıldır ODTÜde öğretim üyesiyim. Buradaki öğrencilere en iyi kalitede bir akademik altyapı kazandırmak için elimden geleni yaptım ve yapmaya çalışıyorum. Araştırmalarımız son yıllarda çok dikkat çekmeye başladı dünya çapında. Nesnelerin internetinde büyük bir artış oldu; ama haberleşme teknolojileri onların ölçeklenebilirliğine izin vermiyor. Biz de bilgi yaşı çalışmasını başlatarak haberleşme ağlarını bir metrik olarak gerçek sistemlere uygulayan ilk araştırma grubu olduk” dedi.
Prof. Dr. Uysal, “2000lerin başında nesnelerin internetinde büyük bir problem vardı; veri patlaması diyebiliriz buna. Her yerden veri toplanmasından kaynaklanan büyük veri dediğimiz şey oluştu. Biz de görev odaklı haberleşme dediğimiz kavramı geliştirdik. İlk ürünümüz elektrik şebekelerinin farkındalığını sağlayan bir ürün; gördük ki ülkemizdeki trafoların durumunu anlık olarak bilemiyoruz ve arızalar önceden fark edilemiyor. Geliştirdiğimiz dünyanın ilk bilgi yaşı farkında şebeke izleme cihazıyla bunu sağlayabiliyoruz. Görev odaklı haberleşme ile uzaydaki haberleşme ağlarına ölçeklenebilirlik kazandırmayı ve bunların istenen özellikleri sağlamasını gerçekleştirmeye çalışıyoruz” dedi.
MEZUNLARIMIZIN ÜLKEDEN AYRILMAMASINI HEDEFLİYORUZ
Prof. Dr. Uysal, “Bilimsel çalışmalarımızla hem karasal hem de uzay tabanlı iletişimde yeni bir çağ başlatıyoruz. Yenilikçi çözümlerimizle Türkiyeyi bu alanda öncü bir konuma taşımayı hedefliyoruz. Bu projelerin dünya çapındaki uzay haberleşme standartlarına girmesi ve ürünlerimizin tüm dünyada etki yaratması, mezunlarımızın bu işlerde çalışarak ülkelerinden ayrılmadan yerli, milli teknolojilerle dünyaya katkı yapmasını hedefliyoruz. Ülke olarak yüksek teknoloji alanında sözümüzü geçiren işler yapmak hedefindeyiz. Amacım burada mezun olan parlak gençlerimize ülkelerinden çıkmadan dünya çapında yenilik yapabilecekleri bir iş ve imkanı yaratmak” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Uysal, ODTÜ eski mezunları tarafından 1997 yılındaki mezuniyet töreninde yaptığı konuşma ve CVsinin sosyal medyada paylaşılmasıyla ilgili de “27 yıl önceki konuşmamın sosyal medyada viral olması çok ilginç oldu. Videonun altına sayısız yorum yazılmış. Şu anki gençlerin o konuşmayı takdir etmeleri beni çok duygulandırdı. Şunu fark ettim ki; bence onları etkileyen şey konuşmadaki samimiyet. Çünkü gerçekten ben o zaman ne hissediyorsam onu söylemiştim. Ondan sonra da o söylediklerime göre yaşadım bugüne kadar. Ben Z kuşağını çok seviyorum. Z kuşağından yüzlerce öğrencim oldu. Onların samimiyete çok değer verdiklerini düşünüyorum. Nasıl başarılı olunur diye soruyorlar bana. Eğer samimiyetle ve ciddiyetle bir işe eğilirseniz o konuda başarılı oluyorsunuz” diye konuştu.