Türkiye
Milli İstihbarat Akademisi’nden ‘Türkiye-Somali’ ilişkileri raporu
11 sayfadan oluşan ve Akademi Başkanı Prof. Dr. Talha Kösenin ön sözüyle başlayan raporda yer alan analizler, çeşitli tablo, grafik ve fotoğraflarla desteklendi. Türkiye-Somali ilişkileri ve Somalinin güncel durumunun detaylı şekilde ele alındığı çalışma, 8 bölüm ve sonuç kısmından oluşuyor. Rapordaki başlıca konular arasında Somalinin mevcut genel siyasi ve ekonomik görünümü, ikili ilişkilerin tarihsel temelini oluşturan Osmanlı mirası ve diplomatik ilişkilerdeki temel dinamikler ile önemli dönüm noktaları dikkati çekti.
15 YILLIK STRATEJİK ORTAKLIK
Raporda, 2011 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Mogadişu ziyaretiyle sembolleşen sürecin, insani yardımdan stratejik ortaklığa uzanan kalıcı bir iş birliği modeline dönüştüğü vurgulandı. Türkiyenin Somalide kriz anlarında geçici değil, kurumsal ve sürdürülebilir bir aktör olarak konumlandığı belirtildi. Raporda, insani diplomasi, güvenlik iş birliği, kalkınma desteği ve diplomatik kolaylaştırıcılığın bu sürecin temel eksenleri olduğu ifade edildi. Akademi, Türkiyenin Afrika Boynuzunda eşitlik temelli bir ortaklık anlayışı geliştirdiğine dikkat çekti. Türkiyenin Somalideki kurumsal varlığının, dış yardım sağlayıcılığından kalkınma ortaklığına geçişi simgelediği kaydedildi. Somali örneğinin, Türkiyenin Afrika politikasına yön veren özgün bir model sunduğu değerlendirildi.
ARABULUCULUKTA TÜRKİYE MODELİ
Milli İstihbarat Akademisi raporunda, Türkiyenin Somali-Etiyopya hattında yürüttüğü Ankara Sürecinin, bölgesel barışın sağlanmasında öne çıkan diplomatik bir girişim olduğu vurgulandı. Raporda, 1 Ocak 2024te Etiyopya ile Somaliland arasında imzalanan mutabakat sonrası yaşanan krizin Türkiyenin profesyonel ara buluculuk çabalarıyla çözüme kavuştuğu belirtildi. Türkiyenin, çatışma riskini azaltan ve yapıcı diyaloğu teşvik eden bir dengeleyici güç olarak konumlandığı ifade edildi. Akademi, Ankara Sürecinin Türkiyenin diplomatik ara buluculuk kapasitesini somut biçimde ortaya koyduğunu aktardı. Raporda, Türkiyenin Afrika Boynuzunda istikrarı önceleyen ve normatif bir aktör olarak öne çıktığı kaydedildi. Ayrıca Ankara Sürecinin, Türkiyenin küresel barış mimarisine katkı sağlayan bir diplomatik başarı örneği oluşturduğu vurgulandı. Somali-Etiyopya hattında yürütülen bu girişimin, Türkiyenin bölgesel diplomasi kapasitesini güçlendirdiği değerlendirildi.
GÜVENLİK VE SAVUNMADA DERİNLEŞEN İŞ BİRLİĞİ
Milli İstihbarat Akademisi raporuna göre, Somalide güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesi Türkiye-Somali ilişkilerinin temel unsurlarından birini oluşturuyor. Raporda, TÜRKSOM Askeri Eğitim Üssünde binlerce Somali askerinin eğitilerek yerel güvenlik yapısının güçlendirildiği vurgulandı. Türkiyenin sağladığı askeri danışmanlık, istihbarat paylaşımı ve donanım desteğiyle Somalinin egemenlik kapasitesinin doğrudan desteklendiği ifade edildi. Raporda, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatının Somalinin devlet inşa süreçlerine aktif katkı sunduğu belirtildi. Türkiyenin, güvenlik sektörü reformlarını yerel sahiplenme ilkesiyle yürütmesinin, sürdürülebilir sonuçlar doğurduğu kaydedildi. Akademi, Türkiyenin Somalide yalnızca güvenlik yardımı sağlayan değil, yerel kapasite inşasını önceleyen bir ortak olarak öne çıktığını aktardı. Bu yönüyle TÜRKSOMun, Somali ordusunun profesyonelleşmesinde belirleyici rol oynadığı vurgulandı.