Politika
MERSİN – Özel: Seçimi getirene kadar Erdoğan’a kırmızı kartı gösteriyoruz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eline aldığı kırmızı kartı göstererek, “Seçimi getirene kadar Erdoğana kırmızı kartı gösteriyoruz. Onu gördüğünüz yerde ona kırmızı kartı gösterin. Bu kırmızı kart ay yıldızlı al bayraktan renklerini alan Millet İttifakının bayrağıdır, sembolüdür” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir dizi ziyaret ve toplantıya katılmak için Mersine geldi. Büyükşehir Belediyesinin toplu açılış törenine katılan Özel, kendisini bekleyen partililere hitap etti. Spor tesisi, okuma salonları, matematik evi ve çocuk gelişim merkezlerinin de aralarında bulunduğu 6 tesisin açılışını yaptıklarını kaydeden Özel, kentte önemli yatırımlar yaptıklarını anlattı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçtiğini hatırlatan Özel, 450 bin depremzedenin kente geldiğini belirterek, şunları söyledi:
“Fay hattı önüne kattığı 10 şehri yerle bir etti. Mersin o şehirlere en yakın ilimizdi. Tam 450 bin depremzedeye Vahap ve 3 belediyemiz hepimiz adına ev sahipliği yaptılar. Bu iktidar, bu ev sahipliği için Mersine 1 kuruş ilave bir şey yollamadı. Depremden önce 1 milyon 950 bin olan nüfusu o dönemde 2,5 milyon ölçüldü. Baz istasyonlarından ve su tüketiminden ölçüldü. 500 bin depremzedenin hizmet aldığı kentte beklersiniz ki diğer hizmetler aksasın. Bu olsun diye ellerinden gelen her engellemeyi yaptılar. Mecliste kanun teklifleri verdik, Yeni nüfusa göre katkı sağlayın dedik, kabul etmediler. Yurt dışından, çeşitli kuruluşlardan destek bulundu, o paraların gelmesine dahi engel oldular. Depremzedeler için yeni tesislerin, yeni olanakların kurulmasına sırf bunları yapacak olan Vahap Seçer diye, CHPli bir büyükşehir belediyesi diye engel oldular. Şimdi dahi Mersinde 240 bin depremzede var. 240 bin depremzede halen daha Mersinde. Mersinin deprem öncesi rakamlarına göre, yollanan kaynaklarla bakılmaya çalışılırken bir yandan da halen daha Recep Tayyip Erdoğan, hazımsızlığından bütün belediyelerimizle birlikte kendi deyimiyle belediyelerimizi silkelemeye, SGKya olan borçları faiziyle birlikte tahsil etmeye ve maalesef sadece ve sadece onları parasız, zor durumda bırakayım ki hizmet edemesinler anlayışıyla Mersinin önüne takoz olmaya, köstek olmaya devam ediyor. Buradan Tayyip Erdoğana şunu söylüyoruz. Geçmişte bunu yaptın, ne oldu? 31 Mart akşamı Mersinliler geldi kararını verdi. Senin engellemelerini değil, hizmete, gayrete, çalışkanlığa, alın terine, bir kenti sevmeye oy verdiler.”
EVET, BUNDAN SONRA PROTESTO HAKTIR
Mersinin narenciye üretiminde önemli bir kent olduğunu kaydeden Özer, “Biraz önce Mersinin 4 bir yanında narenciye üretenlerle görüştüm. Limonda yaşananlar gerçekten utanç verici. Limonun fiyat her geçen gün geriledi, 1 liranın altına kadar geldi, dalında kaldı. Olanları başkan aldı başka şehirlere yolladı, yardımcı olmaya çalıştı. Marketlerde limon 100 liraya çıktı ama dalındaki limona Vahap Seçer dışında sahip çıkan kimse olmadı. Şimdi limonu dalında bırakanlar bir tarafta, dalında kalan limonu toplayıp hemşehrilerine sahip çıkanlar başka bir tarafta duruyorlar. Erdoğan fahiş fiyat uygulamalarına bakıp kendi hatalarını görmek yerine, yüksek fiyatlara Bunları protesto edin, bunlardan alışveriş yapmayın, fahiş fiyatlara tepki gösterin diyor. Oysa bugün TÜİKe göre enflasyon yüzde 44ken gerçek enflasyon yüzde 80ken, dar gelirlinin, güç durumda olanın enflasyonu yüzde 100ü geçmişken, Mersinde kiralar ikiye katlanmışken ve tüm giderler ikiye katlanmışken, bugün asgari ücretliye yüzde 30, emekliye yüzde 15 zam verenler, en düşük emekli maaşını 12 bin 500 liradan 14 bin 500 yapmaya ve utanmadan sokağa çıkmaya, emeklinin yüzüne bakmaya kalkıyorlar. Buradan, bütün Türkiyeye sesleniyorum. Bakın, Tayyip Erdoğan diyor ki Yüksek fiyatların sorumlularını boykot edin. Ben bu çağrıyı duyuyorum. Bu çağrıyı sahipleniyorum ve enflasyon yüzde 80ken kendi TÜİK enflasyonu yüzde 44ken, iğneden ipliğe her şeye zam yapılırken, asgari ücretliyi yüzde 30a, emekliyi yüzde 15e razı etmeye çalışıp, çorbayı kaynattırmayanlara, evde yanacak doğal gazın faturasını ödenemez hale getirenlere, evin kiraysa maaşla kirayı versen aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın çıkmazına emekliyi, emekçiyi sürükleyenlere, tarımda çiftçiyi, limon üreticisini perişan edenlere, esnafı siftahsız kepenk kapatmaya mahkum edenlere karşı evet, bundan sonra protesto haktır” diye konuştu.
SARI KARTI GÖSTERDİNİZ AMA TAYYİP BEY ANLAMADI
31 Mart seçimleri kampanyası döneminde yaptıkları konuşmaları hatırlatan Özgür Özel, “31 Mart seçimlerinde, Bugün bu iktidarı uyarmanın, bugün iyi belediye başkanları seçmenin, bugün bu iktidara aklını başına al, beni gör, görmezsen bu iş kötü demenin ve bir sarı kart göstermenin zamanı demiştim. O gün siz sarı kartı gösterdiniz ama Tayyip Bey anlamadı. Mersinden başlıyoruz ve tüm Türkiyedeki emeklileri, asgari ücretlileri, tüm ezilenleri, bu iktidara kırmızı kart göstermeye davet ediyorum. Bu elimizdeki kartlar Türkiyenin umududur. Emekliler, bundan sonra Türkiyenin 4 bir yanında cebinizde bir kırmızı kartı bulundurmaya, bu yüksek fiyatları gördükçe, bu düşük maaşları çektikçe, bu zulmü gördükçe, bu iktidar gidene kadar bu kırmızı kartları ona göstermeye var mıyız? Biz bu iktidarı değiştireceğiz, o seçim sandığını getireceğiz ve bu iktidar gidecek. Emeklinin, halkın, esnafın, çiftçinin ve yoksulun iktidarı gelecek. Biz geleceğiz, Mersini nasıl güldürdüysek Türkiyenin yüzünü öyle güldüreceğiz” dedi.
ALIM GÜCÜ HESAPLAMASINDA TANTUNİ ÖRNEĞİ
Mersinin meşhur yiyeceği tantuni üzerinden alım gücü hesabı yapan Özgür Özel şöyle konuştu:
“Ben altın hesabını Türkiyenin dört bir yanında yapıyorum, çıldırıyor, Altın hesabını bırak diyor. Ben de ona gittiğim yere göre Hadi bakalım diyorum. Burada ne meşhur onun hesabını yapalım. Mersin, herkesin alıp yiyebildiği şimdi artık onun da mümkün olamadığı tantunisiyle meşhur. Ey Tayyip Erdoğan, ben Mersindeyim. Ben meydandayım, ben sokaktayım. Ben bugün Mersin çarşısındaydım. Sen yine salonlardasın. Sen kendi atadıklarına kendini alkışlatmakla meşgulsün. Ben senin aç bıraktıklarına, yoksul bıraktıklarına, oyunu alıp sırtını döndüklerine, oyunu alıp yüzüne bakmadıklarına, senin yaptıklarını anlatmakla ve onları senden kurtarmakla meşgulüm. Şimdi buradan açıkça söylüyorum. Bugün Mersinde sordum tantuniciye, sokaktaki insana. Geçen sene tantuni kaç liraydı? dedim. 110 lira dediler. Tarsuslular söylüyor. Bu sene tantuni kaç para oldu? 240 lira oldu. Geçen sene tantuni 110 lirayken, asgari ücret 17 bin lirayken 155 tantuni alıyordu bir asgari ücret. Bu sene asgari ücret 22 bin 104 lira, tantuni 240 lira, 92 tantuni alıyor. 155ten 92ye düşmüş. Ayrıca eğer ki en düşük emekli maaşı olan birisi tantuniciye geçen sene gitse 90 tantuni alıyordu, bu sene 60 tantuni alıyor. 90dan 60a düşmüş Mersinlinin tantuni hesabıyla alım gücü. Altını beğenmedin gittik fındıktan yaptık, onu beğenmedin Gaziantepte fıstıktan yaptık. Malatyada kayısı, Manisada üzümden, Karsa gittik cağ kebabından yaptık, Mersine geldik tantuni hesabında da sınıfta kaldın Tayyip Erdoğan. 90 tantuni alan emekli maaşını 60a indiriyorsun, alım gücünü ortadan kaldırıyorsun.”
PARA YOK, KRİZ VAR DİYENLERE İNANMAYIN
Geçen yıl asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili hükümete çağrılar yaptığını söyleyen Özel şöyle devam etti:
“Para lazım olduğunda parayı vatandaşa değil, yandaşa buluyorsun. Geçen sene Emeklilere 1 asgari ücret verelim dediğimde, 10 bin lirayı 12 bin 500 lira yaptık, 33 milyar maliyeti var. Özgür Özelin dediğini yapmamız için 66 milyara daha ihtiyaç var dediler bana ve bu paranın olmadığını söyledi. Geçen sene büyük şirketlerin, 5li çetelerin, 40 haramilerin tam 660 milyar ödemesi gereken kurumlar vergisinden vazgeçti, almadı. Emekliye bulamadığı paranın 10 katını kendi müteahhitlerine buluyor. Bu sene bütçeye 701 milyar lira koymuş alınmayacak vergiler için ama emekliye verecek 100 milyarı, asgari ücreti 30 bin lira yapmak için gerekli 250 milyarı bulamıyor. Onun için bütün tüm vatandaşlara söylüyorum. Para var, yok değil ama siyaset tercih belirleme işi. Onun tercihi zenginden yana. Eğer bu iktidarı değiştirirseniz yerine halkı koruyacak, emekliyi koruyacak, asgari ücretliyi, çiftçiyi koruyacak bir iktidar getirirseniz 250 milyar verir asgari ücret 30 bin olur. 100 milyar verir her emekliye asgari ücret vermiş olur. 400 milyar verir, bütün çiftçilerin cebinden toplamı yine de 700-750 milyar yapar. Bunun 40 kişiye verdiği para bu memleketteki herkesin sorununu çözer. Bugün 30-35 bin asgari ücret olsa, 30-35 en düşük emekli maaşı olur, bugün çiftçiye verilen destekleme kanunda yazdığı gibi yüzde 1 olsa, bunlar 0,2 veriyor ve herkesin yüzü gülse, 5 kat destekleme olsa bugün bu para AK Partinin yaptığı bu bütçede yerinde duruyor. Vazgeçilen kurumlar vergisi toplamı 701 milyar lira. O yüzden para yok, kriz var diyenlere inanmayın.”
SURİYELİLER İÇİN DÖNÜŞ TAKVİMİ PLANLANMALI
Suriyelilere ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özel, “Onlar ki bu ülkenin başına 4,5 milyon Suriyeli sığınmacı getirdiler. Dedik ki Biz sığınmacı düşmanı değiliz ama sığınmacı yaratan politikaların düşmanı, politikacıların da tam karşısındayız. Şimdi Suriyede sorun bitti, Esad bitti. Onun hep söylediği gerekçeler ortadan kalktı. Diyoruz ki Suriye hızla askeri ve siyasi istikrara kavuşsun, hızla Suriyeli sığınmacılar için Avrupa Birliğinden de kaynaklar alınsın, Suriyeliler memleketlerine gitsin. Bana diyor ki Hayır isteyen gider, dileyen kalır, kalanların yeri başımın üstünedir. Ben de ona diyorum ki Tayyip Erdoğan, Suriyeliler senin başının üstünde değil ama Mersinlinin aşının ve işinin üstünde oturmaktadırlar. Bunun için düşmanlık yapmadan, kabalık yapmadan ama zaman da kaybetmeden Suriyeliler için bir dönüş takvimi hızla planlanmalı. Hepsi birden hızla memleketlerine dönecekleri sürece dahil edilmelidirler” diye konuştu.
KIRMIZI KART TÜRKİYE İTTİFAKININ BAYRAĞIDIR
Kırmızı kart çağrısını yineleyen Özel, şunları söyledi:
“Seçimi getirene kadar Erdoğana kırmızı kartı gösteriyoruz. Onu gördüğünüz yerde ona kırmızı kartı gösterin. Bu kırmızı kart ay yıldızlı al bayraktan renklerini alan Millet İttifakının bayrağıdır, sembolüdür. Bundan sonra Türkiye İttifakı kırmızı kartı çekecek, halkın iktidarını kuracaktır. Buradan tüm sosyal demokratlara, milliyetçi demokratlara, muhafazakar demokratlara, tüm Kürt demokratlara selam olsun. Kırmızı kartı çakın alınlarına, getirin sandığı. Bıktık artık sizden gidiyorsunuz, halkın iktidarı geliyor. Kırmızı kartı elinizden, cebinizden eksik etmeyin. Canı sıkılan, yolda bunalan, daralan kartı çıkarın. Karşınızda biri daha olacak. Bu kartı cebinizden, gönlünüzden eksik etmeyin. Bu kart Türkiye İttifakının bayrağıdır. Bu kart halkın iktidarının müjdeleyicisidir.”
Konuşmaların ardından Özgür Özel ve beraberindekiler, hizmete açılan yatırımlar için kurdele kesti.
Haber: Mustafa ERCAN-Soner AYDIN/MERSİN, –