Politika
Kurtulmuş: Türkiye tarihi bir fırsat yakalamıştır

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclisteki Tören Salonunda, parlamento muhabirleri ile iftarda bir araya geldi. Kurtulmuş, Türkiye ve dünyanın çok zor bir süreçten geçtiğini ve pek çok belirsizliğin yaşandığını belirterek, “Bu belirsizliklerin yanı sıra Türkiye için yeni ve önemli fırsatların olduğu bir dönemi icra ediyoruz. Her şeyden evvel bir ramazan sofrasındayız, bu sofra; birlik, beraberlik ve kardeşlik demektir. Bu ramazan sofralarında; ülkemizin her yerinde Rabbimize açılan ellerimizle birçok duayı yaptık ama ortak dualarımızdan birisi; birlik, beraberlik ve kardeşlik duasıdır. Ümit ederim ki; ülkemiz sarsılmaz bir duvarın parçaları gibi bir arada olabilmeyi başarır ve kardeşliğimizi sadece içimizde sağlamak bakımından değil başta bölgemiz olmak üzere yeryüzünde bu kardeşliğimizi örnek bir kardeşlik olarak ortaya koyabiliriz. Bu çerçevede son zamanlarda Türkiyenin önemli gündemi olan İmralı süreciyle birlikte olan gelişmeler hepimizin takip ettiği gelişmelerdir. Biz bu topraklarda bin yıldır, bu topraklar bize vatan yapıldığından bu yana Türkler, Kürtler, Sünniler, Aleviler, farklı etnik kökenden insanlar bir arada birlikte yaşıyoruz. Aramıza zaman zaman ayrılık tohumları ekilmeye çalışılmasına rağmen hiçbir zaman başarılamamış ve bunların hepsi bertaraf edilmiştir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE TARİHİ BİR FIRSAT YAKALAMIŞTIR
Kurtulmuş, Türkiyenin son 40 yılında terör örgütü vasıtasıyla milli bütünlüğün ortadan kaldırılmak istendiğini kaydederek, “Türkiyenin ayaklarına pranga vurmak isteyenler, Türkiyenin önünü kesmek isteyenler, terör örgütlerinden medet ummuşlar, onları vekalet savaşlarının unsurları olarak kullanmışlar. İşte tam da böyle bir dönemde özellikle bölgemizin Amerikanın Irakı işgaliyle birlikte başlayan süreçte etnik ve mezhebi anlamda bölünmeler yaşadı. Ülkelerin paramparça hale getirildiği bu dönemde, Türkiyenin iç bütünlüğünü sağlaması, iç kalesini diri ve canlı tutması her şeyin üstünde önem arz etmektedir. Bunun için, İmralı tarafından açıklanan; terör örgütünün artık faaliyetlerini bıraktığı, silahlarını ilanihaye terk ettiğini açıklaması önemlidir, kayda değer bir gelişmedir. Bu süreçte başından itibaren ifade ettiğimiz gibi; şeffaf, açık, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde sürecin yürütülmesine gayret ediliyor. Bu çerçevede de hiç kimsenin süreci zehirlememesi gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü Türkiye tarihi bir fırsat yakalamıştır. Bölgesinde etnik ve mezhebi dini farklılıklar artık çatışma alanları haline dönüştürülmüşken Türkiyenin var olan bu terör belasını tarihin çöplüğüne atması ve arasındaki var olan kardeşliği de ilanihaye, kıyamete kadar devam etmek iradesini ortaya koyması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bunun için süreci hiçbir şekilde şahsileştirmeden, süreci bir siyaset pazarı haline getirmeden burada milletimizin menfaatlerini, birliği ve dirliğini sağlayacak bu süreci inşallah tamamlayacağız” diye konuştu.
SURİYEDE OLABİLECEK GELİŞMELERE KARŞI TEYAKKUZ HALİNDEYİZ
Terör sorununun ortadan kaldırılmasının Türkiye ile birlikte bölge ülkelerini de etkileyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, kardeşlik iklimini bölgeye yayma görevini Türkiyenin üstlenmesi gerektiğini kaydetti. Kurtulmuş, Suriyede yaşanan son gelişmeleri takip ettiklerini aktararak, şöyle devam etti:
“İlk andan itibaren Suriyedeki olabilecek gelişmelere karşı teyakkuz halinde olduğumuzu, bölünme ve parçalama senaryoları destekleyenlerin; Suriyede güçlü bir yönetim oturana kadar alandaki boşluklarda istifade edebileceğini endişeyle takip ediyoruz. Aynı zamanda Suriye yönetimine ilk günden itibaren 3 konuda sürekli tavsiyelerimizi ifade ediyoruz. Bunlardan birisi Suriyenin egemen bütünlüğünün sağlanması, Suriyedeki bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği, demokratik olgunluk içerisinde yönetim süreçlerine hakim olan bir Suriyenin kurulabilmesidir. Son olarak, Suriyede hiçbir terör örgütünün yasa dışı hiçbir silahlı grubun kalmaması, mevcut grupların da tek bir Suriye ordusu altında toparlanmasını tavsiye ediyoruz. Bu tavsiyelerimizi sürekli dile getiriyoruz. Bunun benzer şekilde Suriyedeki yeni yönetimi tarafından dile getirilmesi, çeşitli platformlarda ifade edilmesi ise Türkiye bakımından ümit verici, sevindirici bir durumdur. Ancak sahadaki boşluklardan istifade eden grupların, bu sürecin iyi bir şekilde ilerlemesine zarar vermek için ellerinden geleni ortaya koyacakları da aşikardır. Özellikle son günlerde eski rejimin kalıntılarının tekrar derlenip toparlanarak yeni yönetime alan bırakmamak için bazı baskınlar yapması ve ardından mezhep çatışmalarını körükleyebilecek bazı saldırıları düzenlemesi kabul edilemez.”
