Tüm Haberler
Kanseri yenen Yelda öğretmen, kendisi gibi kanser hastalarına umut oldu
Ä°ZMÄ°Rde bir lisede edebiyat öğretmenliÄŸi yapan Yelda YiÄŸit (45), 3,5 yıl meme kanseri ile mücadele ettikten sonra hem saÄŸlığına hem öğrencilerine kavuÅŸtu. Tedavisi süresince deneyimlerini baÅŸka kadınlara aktaran YiÄŸit, “Kendi yaÅŸamımdaki kesitlerle kadınlara ilham olmaya çalıştım. GittiÄŸim her yerde yolum bir kanserli kadınla kesiÅŸti. Zor bir tedavinin sonucunda her ÅŸey kontrol altına alındı. Okula gelir gelmez öğrencilerimle harika bir LÖSEV Kulübü kurdum. Milli EÄŸitime baÄŸlı okullarda bunun muadili yok” dedi.Bornova Anadolu Lisesinde görev yapan Ayda Lal (17), Mina (15) ve Sina Ä°dil (13) adında 3 çocuÄŸu bulunan 25 yıllık Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Yelda YiÄŸite ileri evre meme kanseri teÅŸhisi konuldu. Tedavisine baÅŸlanan YiÄŸit, rahatsızlığı nedeniyle öğrencilerinden 3,5 yıl uzak kaldı. 3 ay önce hastalığı kontrol altına alınan YiÄŸit, öğrencilerine kavuÅŸtu. Uzun bir sürenin ardından öğrencilerine kavuÅŸmanın mutluluÄŸunu yaÅŸadığını dile getiren YiÄŸit, kanserle mücadele ederken en büyük destekçisinin kadın ve çocuklar olduÄŸunu söyledi. YiÄŸit, tedavisi süresince kendisi gibi kanser hastası kadın ve çocuklara umut olmak için deneyimlerini çeÅŸitli seminerlerde ve platformlarda aktardığını belirtti. Deneyimlerini aktararak iyileÅŸtiÄŸini dile getiren YiÄŸit, öğrencilerinin enerjisinin kendisini hep zinde tuttuÄŸunu belirterek, “Ä°yi ki öğretmenim” dedi. Kanser tedavisinin uzun ve zorlu bir süreç olduÄŸunu ifade eden YiÄŸit, aktif olarak kemoterapi ve radyoterapi süreçlerinin bittiÄŸini, hastalığının kontrol altına alındığını anlattı. Ama vücudunun hala kitle ürettiÄŸini belirten YiÄŸit, uzun süreli tedavi alırken damar yolu bulunamadığı için göğsüne port takıldığını söyledi.YARALANDIÄžIM YERDEN Ä°NSANA ULAÅžTIMKanserin zor bir hastalık olduÄŸunu ifade eden YiÄŸit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun süre kemoterapi gördüm ve tedaviye yanıt vermedi. Çok sayıda uzun ameliyat geçirdim. Kemoterapilere devam ettim. Çok düşüp aÄŸladığım zamanlar oldu. Ama beni ÅŸifalandıran zamanlar bunlardan daha fazlaydı. Yaralandığım yerden insanlara ulaÅŸtım. Kanser zor bir hastalık, yaralandığınız yerden birilerini ÅŸifalandırabiliyorsunuz. Bu bana çok iyi geldi. Köylere gittim. Oradaki kadınlara meme kanserini anlattım. Beslenmenin ne kadar etkili olduÄŸunu anlattım. Sonra yolum LÖSEVe çıktı. Ege Ãœniversitesi ile birlikte internet üzerinden seminerler yaptık. LÖSEV’in çeÅŸitli toplantılarına katılıp hayatımı anlattım. Kendi yaÅŸamımdaki kesitlerle kadınlara ilham olmaya çalıştım. GittiÄŸim her yerde yolum bir kanserli kadınla kesiÅŸti. Zor bir tedavinin sonucunda her ÅŸey kontrol altına alındı. Okula gelir gelmez öğrencilerimle harika bir LÖSEV Kulübü kurdum. Milli EÄŸitime baÄŸlı okullarda bunun muadili yok.”SAÇLARIM DÖKÃœLÃœNCE ÇIPLAK KALMIÅžTIMKemoterapi nedeniyle saçları döküldüğünde kendisini kötü hissettiÄŸini belirten YiÄŸit, “Ä°steÄŸim dışında saçlarımı alıp götürdüler. Bu benim için çok trajikti. Çıplak kalmıştım. Bütün kadınlığım gitmiÅŸti sanki. Kanser sürecinde saçları dökülen tüm kadınlar bu duyguyu hissediyor. Ä°nsanların bana, Kökü sende demesi beni daha çok yaraladı. Kökünün bende olduÄŸunu biliyorum. Ama saçlarımı bırakmanın yasını tutarken bunun insanlar tarafından küçük görülmesi beni çok rahatsız ediyordu” ifadelerini kullandı.ÇOCUKLARA SARILMAK BENÄ° Ä°YÄ°LEÅžTÄ°RDÄ°Tedavisinde baÅŸarıya ulaÅŸmanın, ilaçların yanı sıra yürüttüğü faaliyetlerle de ilgili olduÄŸuna dikkati çeken YiÄŸit, “Yürüttüğüm faaliyetler tedavinin baÅŸarıya ulaÅŸmasında yüzde 100 etkili oldu. Vücudunuzda salgılanan her ÅŸey sizi iyileÅŸtirmeye ya da daha kötü yapmaya hizmet ediyor. Bunları yaptıkça iyileÅŸtim. O çocuklara sarılmak beni iyileÅŸtirdi. Portum var. Tedavileri buradan alıyorum. Damarlarımız bir süre sonra duvar gibi sertleÅŸiyor. Ä°ÄŸne o vücuda damar yoluna giremez oluyor. Damarlarım sertleÅŸince parmak aralarımdan ve daha bir sürü yerden damar bulma denemeleri yaÅŸadım. Sonra port taktırdım. Benim gibi kanser hastası ve portlu birini gördüğümde port kardeÅŸliÄŸi diyorum. Özellikle çocuklar çok mutlu oluyor” dedi.ÖĞRENCÄ°LERÄ°MÄ°N ENERJÄ°SÄ° BENÄ° ZÄ°NDE TUTTUKadın olmanın hem çok güzel hem de çok ağır olduÄŸunu kaydeden YiÄŸit, bu sürede 3 kızını düşünüp üzüldüğünü belirterek ÅŸu ifadeleri kullandı: “Anneyim. Anne olmasam bile içimdeki kadın o kadar güçlü ki. Kadına ses verip sarıp sarmaladığınız sürece aÅŸamayacağı hiçbir ÅŸey yok. Bir kadın diÄŸer bir kadını severse bu dünya kurtulacak. Öğrencilerimin enerjisi de beni zinde tuttu. Meslek hayatımda öğretmekten çok hep öğrendim. Onlar bana çok ÅŸey öğretti. Ä°yi ki öğretmen olmuÅŸum. Onlar yarın hayata katıldıklarında benden duyduklarını baÅŸkalarına aktaracaklar. Bu da benim en büyük mirasım olacak.”ONA SAHÄ°P OLDUÄžUMUZ İÇİN ÇOK ÅžANSLIYIZ11inci sınıf öğrencilerden Tuana Alagöz (16), “Yelda Hocanın her derse girdiÄŸinde bize Nasılsın? diye sorması, bizi dinlemesi, moralimizin bozuk olduÄŸunu fark ettiÄŸinde Ä°yi misin? diye sorması bizim için çok önemli. Yurtta kalıyorum. Ailem her an gelemez ama biraz hasta olduÄŸumda biliyorum ki Yelda Hoca beni mutlaka arar. Mutlaka bir ihtiyacım olup olmadığını sorar. Bu benim için çok anlamlı. Çünkü Ä°zmirde bunu yapabilecek bir yakınım yok. Ä°nsan olarak bizi düşündüğünü hissetmemiz mutluluk veriyor. Ona sahip olduÄŸumuz için çok ÅŸanslıyız. Ä°yi ki gelmiÅŸ, bizimle beraber olmuÅŸ çünkü biz onunla çok mutluyuz” dedi. Öğrencilerden ÇaÄŸatay Küçük (16) de “Yelda Hoca bizim için bir edebiyat öğretmeninden çok fazlası. O bir hayat öğretmeni gibi. Kendi tecrübelerinden olsun, gördüklerinden, yaÅŸadıklarından, bize deneyimlerini aktarıyor. Bunlar bize çok faydalı oluyor” diye konuÅŸtu.