Ekonomi
Kadınlar Çifte Maaş Alabilir mi? Ölüm Aylığı ve Yetim Maaşı Şartları
Eşini veya babasını kaybeden kadınların sosyal güvenlik sisteminden elde edebileceği haklar, birçok kişi tarafından merak ediliyor.
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir.
Takip Et
Eşini veya babasını kaybeden kadınların sosyal güvenlik sisteminden elde edebileceği haklar, birçok kişi tarafından merak ediliyor. Özellikle çift maaş alma hakkı, bu konuda en sık sorulan sorulardan biri haline geldi.
Sosyal güvenlik mevzuatında yapılan düzenlemelerle, eşini veya babasını kaybeden kadınlara belirli koşullar altında çifte maaş alma hakkı tanınıyor. Bu imkan, kadının çalışıyor veya emekli olması durumunda da geçerliliğini koruyor. Ancak, çifte maaş alabilmek için bazı özel şartların yerine getirilmesi gerekiyor.
Ölüm Aylığı ve Yetim Maaşı Şartları
Ölüm aylığı, vefat eden sigortalının geride kalan eşi ve çocuklarına sağlanan bir hak olarak öne çıkıyor. Eşin vefatı durumunda, geride kalan eşin gelir durumu maaş oranını etkiliyor. Geliri olmayan eş, maaşın yüzde 75’ini alabilirken, geliri olan eş için bu oran yüzde 50 olarak uygulanıyor.
Yetim maaşı, kız çocukları için evlenene veya bir işte çalışmaya başlayana kadar devam ederken, erkek çocukları için 25 yaşına kadar öğrenim gördükleri süre boyunca bu haktan faydalanmaları mümkündür.
Çifte Maaş Alma Koşulları
2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı yasa ile çifte maaş alma hakkı önemli ölçüde kısıtlandı. Ancak, ölüm tarihi ve sigorta durumu gibi özel şartlar göz önüne alındığında, bazı durumlarda hala çifte maaş almak mümkün olabiliyor.
Dul maaşından yararlanabilmek için prim ödeme gün sayısı önem taşımaktadır. Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na tabi kişiler için 1800 gün, SSK’lılar için ise 900 gün prim ödeme şartı bulunmaktadır. Daha önce, eksik günler askerlik veya doğum borçlanması ile tamamlanabiliyordu, ancak bu imkan artık mevcut değildir.
Çifte maaş alma hakkı, özellikle 2008 öncesi dönemde farklı sigorta kollarından olmak kaydıyla daha geniş bir uygulama alanına sahipti. Günümüzde ise bu hak, belirli özel durumlar ve şartlar çerçevesinde sınırlı bir şekilde uygulanmaktadır.
KAYNAK: HABER MERKEZİ
