‘Kabızlık ve tansiyon, parkinson belirtisi olabilir’

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

ANKARA Bilkent Şehir Hastanesi nöroloji kliniği eğitim görevlisi Prof. Dr. Yeşim Sücüllü Karadağ, hareket yavaşlığı, titreme, katılık, yürüme zorluğu, dengesizlik gibi motor semptomlarının yanında birtakım uyku problemleri, psikiyatrik problemler, kardiyovasküler sorunlar, kabızlık ve tansiyon bozukluklarının da parkinson hastalığının belirtisi olabileceğini söyledi.

Prof. Dr. YeÅŸim Sücüllü KaradaÄŸ, parkinson hastalığının beyinde dopamin üreten hücrelerin ölümü ile yok olan nörodejeneratif bir hastalık olduÄŸunu belirterek, “Dopamin, hareketin baÅŸlamasında ve kontrolünde önemli bir madde. YaÅŸla birlikte bu hücrelerde yıkım ve harabiyet, ölüm baÅŸlıyor. Aslında sadece yaÅŸla birlikte de deÄŸil, birtakım genetik faktörler eÅŸliÄŸinde ve birtakım çevresel faktörlerin de bunlara eÅŸlik etmesiyle birlikte üreten hücreler yıkıma uÄŸruyor. Birtakım deri kanserleri, kafa travmaları, tarım ilaçları, bunlara katkıda bulunabiliyor. Çevresel faktörler, genetik faktörler ve yaÅŸ almayla birlikte dopamin üreten hücreler yıkıma gidiyor ve hastalık böyle yavaÅŸ yavaÅŸ ilerliyor” dedi. 

‘BEYÄ°N PÄ°LÄ°NÄ° TERCÄ°H EDÄ°YORUZ’

Hastaların aslında ilk olarak hareket yavaÅŸlığı ÅŸikayetiyle doktora baÅŸvurduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. KaradaÄŸ, “Bu dönemde zaten dopamin üreten hücrelerin yüzde 60 ila 70 kadarı ölmüş oluyor ya da yıkıma uÄŸramış oluyor. Parkinson hastalığı özetle hareket yavaÅŸlığı, titreme, katılık, yürüme zorluÄŸu gibi ya da dengesizlik gibi motor semptomlarının yanında birtakım uyku problemleri, psikiyatrik problemler, kardiyovasküler sorunlar, kabızlık, tansiyon bozuklukları gibi motor semptomlarla da ortaya çıkan bir hastalık. Åžu anda parkinson hastalığın tedavisi semptomatik tedavi, yani hastalarımızın ÅŸikayetlerine yönelik tedaviler yapıyoruz. Daha çok günümüzde kullandığımız tedaviler medikal tedaviler, yani ilaç tedavileri. Aslında dışarıdan dopamin verdiÄŸimizde 5-10 yıl sonra bu ilaçlar yetmemeye baÅŸlıyor. Hastalar birtakım sorunlar geliÅŸtirmeye baÅŸlıyorlar. Ä°ÅŸte bu dönemde de biz hastalarda pompa tedavileri, yani cihaz destekli tedaviler ile beyin pilini tercih etmeye baÅŸlıyoruz” diye konuÅŸtu.

‘AMELÄ°YAT, HASTA UYANIKKEN YAPILIYOR’

Prof. Dr. KaradaÄŸ, beyin pili tedavisinin de parkinson hastalığını tamamen yok edici bir yöntem olmadığına dikkat çekerek, “Beyin pili ameliyatı 7 ila 8 saat süren bir ameliyat ve hasta uyanık oluyor. Uyanık olmasının nedeni de elektrotları beyne gönderdikten sonra düşük dozda, voltajda elektrik veriyoruz ve hastanın muayenesini yapıyoruz. Düzelip düzelmediÄŸini orada görmek zorundayız. Yine birtakım bilgisayara benzeyen aletlerimiz var. DoÄŸru yerde miyiz? Onlara bakıyoruz. Yani iki kez kontrol etmiÅŸ oluyoruz. Çünkü elektrotu koyduÄŸumuz yani beyin pili uyguladığımız yer milimetrik bir nokta. Önüne, arkasına, üstüne, altına koyarsanız hastaya zarar verirsiniz. Yani gerçekten ehil ellerde yapılması gereken bir ameliyat” ifadelerini kullandı.

Parkinson hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduÄŸunu vurgulayan Prof. Dr. KaradaÄŸ, “Ne kadar erken tanı konulur, ne kadar erken tedaviye baÅŸlanır, ne kadar aynı hekim kontrolünde de devam edilirse, takipleri ve tedavisi ne kadar düzgün uygulanırsa, artı tedavinin yanında fizik tedavi gibi günlük düzenli egzersizler yapılırsa, kiÅŸiler kendilerini zinde tutarsa hastalık aslında o kadar daha iyi seyrediyor. Kendilerini hayatın içinde aktif tutsunlar, hayatın ritmini yakalasınlar” dedi.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.