Türkiye
JES’e karşı olan mahalleli çadır kurdu; jandarma önlem aldı
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir.
Takip Et
AYDIN’ın Köşk ilçesi Mezeköy Mahallesi’nde jeotermal enerji santrali (JES) kurulması planlanan alanda iş makinelerinin çalışmaya başlayacağını duyanlar, duruma tepki gösterip, çadır kurdu. Jandarma, olası gerginliğe karşı güvenlik önlemi aldı.
Köşk ilçesi kırsal Mezeköy Mahallesi’ne 3 kilometre mesafede jeotermal enerji santrali kurulması için geçen yıl çalışma başlatıldı. Geçen 19 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çalışma yapılacak arazide kamulaştırma yapıldı. Ardından da ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu gerekli değildir’ kararı çıktı. Mahalleli ise avukatları aracılığıyla şirkete dava açtı. Dava süreci devam ederken, firmanın iş makineleriyle alanda çalışma yapacağını duyan mahalleli, girişte çadır kurdu. Jandarma, eylem yapmaya başlayan mahalleli ile firma çalışanları arasında yaşanabilecek olası gerginliğe karşı güvenlik önlemi aldı.
‘DAVA SÜRECİNİ YOK SAYIYORLAR’
Dava süreci hakkında bilgi veren mahallelinin avukatlarından Leyla Biçer, “Burası tarım arazisi ve sulak alanlara yakın bir yer. Bir santral kurulması aslında yasaktır. 19 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle acele kamulaştırma kararı çıkmış. Buna istinaden burada işlemler başladı. ‘ÇED gerekli değildir’ diye karar çıkarıldı. Bu nedenle santral için çalışma başlatıldı. Biz de Aydın Ziraat Mühendisleri Odası ile birlikte kararnamenin iptali için dava sürecini başlattık. Açılan dava süreçleri devam ediyor. Şu andaki durum fiili olarak hukuk tanımazlıktır. Şirket yetkilileri hukuku ve dava sürecini yok sayarak burada hızlıca bir santral kurulmasını istiyor. Köylüler de buna karşı burada direnmeye devam edecekler” ifadelerini kullandı.
‘KANIMIN SON DAMLASINA KADAR BURADAYIM’
Jeotermal santralinin kurulmasını istemediklerini dile getiren mahalleli Huriye Muti (77), “Kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim. Arazide ekili olan meyve ağaçlarını yıllarca uğraşıp, yetiştirdim. Evlerimiz yakında. Çocuklarımızın, torunlarımızın zehirlenmesine nasıl izin vereyim? Yeşilin ve doğanın ölmesini istemiyoruz. Başka yerde yapsınlar, kesinlikle istemiyoruz” dedi.
