Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

İZMİR – Bakırı takıya dönüştürerek geleneksel mesleğine değer katıyor

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

İZMİR’de bakır işlemeciliği yapan Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip Hasan Var (58), Kemeraltı’nda 7 yaşında kuyumculukla başladığı meslek hayatına, 14 yaşında memleketi Erzincanda öğrendiği bakırcılık ile devam etti. Var, bakır tava, tencere, ibrik gibi ürünlere talep azaldıktan sonra bakırı takıya dönüştürerek mesleğine değer kattı.

Dünyanın en büyük tarihi açık hava çarşılarından olan Kemeraltında bakır işlemeciliği yapan Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip Hasan Var, 7 yaşında Kemeraltında kuyumculukla başladığı meslek hayatına, 14 yaşında memleketi Erzincanda öğrendiği bakırcılık ile devam etti. Yok olmaya yüz tutan bakırcılık mesleğini kuyumculukta edindiği tecrübeyle birleştirerek mesleğine değer kattığını ifade eden Var, “44 yıldır bakırcılık yapıyorum. Artık bakırcılıkla kuyumculuğu birleştirdim. Bakırdan taşlı bilezik, kolye, yüzük yapıyorum” dedi.

Erzincanda 3 yıl çıraklık yaptığını dile getiren Hasan Var, “3 yıldan sonra bakırların üzerinde işlemeler yapmaya başladım. Sonra küçük objeleri işleme yaptım. Ustalaştıkça büyük tabaklar, ibrikler, semaverlere işçilikler yapmaya başladık. 1995ten sonra meslek yok olmaya yüz tuttu, yapan, yetişen yok. Eskiden ciddi paralara çalışıyorduk, memurdan fazla maaş alıyorduk ama şimdi öyle değil. Bu işi yapan 8-10 kişi kaldı, en gencimiz 40lı yaşlarının sonunda. Yetişen yok. Buna üzülüyorum çünkü bu meslek bizle beraber mezara gidecek” ifadelerini kullandı.

HEM NEGATİF ELEKTRİĞİ ALIR HEM DE KİREÇLEMEYİ ÖNLER

Kuyumculukla bakır işini birleştirme fikrinin eşine ait olduğunu söyleyen Var, “Eşim, Bakırdan bilezik, kolye yap dedi. Önce mümkün olmadığını söyledim ama sonrasında denemeye başladık. Hatta epey de bakır bozduk. Sonunda kuyumculukla bakırcılığı birleştirdik” dedi. Bakır takıların faydalarını anlatan Hasan Var, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakır bilezik hem negatif elektriği alır hem de kireçlemeyi önler. Takıları 2 günde bir akşam yatarken bahçedeki veya saksıdaki toprağın üzerine bıraktığı zaman bunun faydasını görecekler. Bütün insanlara tek kademeli ürün takmalarını söylüyorum. Altın, gümüş, bakır takın. Ama bijuteri ürünlerine yönelmelerini istemem. Sağlığa da zararlı. İthal çelikler satılıyor. Çelik, 6-7 ana birleşimden oluşuyor. Araştırıldığında çeliğin vücuda zararlı olduğunu görecekler. Ama bakır asla sağlığa zararlı değil. Evimde tencerem, tavam, su bardağım bile bakır. Bakırın madeni bu ülkede çıkıyor, bizler yapıyoruz. Tamamen yerli”

YAŞIM ELVERDİKÇE DEVAM EDECEĞİM

Sanatının kaybolmasına üzüldüğünü söyleyen Var, “Nesli tükenmek üzere hayvanlara nasıl üzülüyorsak, bu meslek de bitecek. Bu duruma da üzülüyorum. Ama kalkınabilir. İnsanların bu konuda bize destek vermeleri, reklamının yapılması lazım. Telkari sanatına sihirli bir el değdi, yapanlar çoğaldı. Halk eğitimlerde, belediyenin bünyesinde yapılmaya başlanınca insanlar telkariyi öğrenmeye başladı. Bu bakırda da olabilir. Yeter ki destek versinler. Sadece bakırcılığa değil, bütün el sanatlarına destek verilmeli. Daha iyi şartlarda yaşayabilmek için ekonomik getirisinin de olması gerekiyor. Kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmekten yeni fikirler üretemiyoruz. Her şeyin güzel olmasını istiyorum. Yaşım elverdikçe devam edeceğim. Çünkü başka mesleğim, emekliliğim yok. Dolayısıyla elim ayağım tuttukça yapmaya çalışacağım” diye konuştu.

Haber: Seza Nur ALPDÜNDAR- Kamera: Gökhan KILIÇ/ İZMİR,-

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir