Türkiye
İstanbul – TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Akar: Möntrö’yü eksiksiz uygulamamız nedeniyle Karadeniz stratejik rekabet alanına dönüşmedi
İSTANBUL Üniversitesi ev sahipliğinde Büyük Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Savaş ve Barışın Gölgesinde Karadeniz Güvenliği: Şimdi ve Sonra başlıklı konferans Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Milli Savunma eski Bakanı Hulusi Akar’ın katılımıyla gerçekleşti. Bölgelesel ve uluslararası güvenlik dinamiklerinin tartışılacağı kapsamlı bir konferansa imza atıldı. Konferans Savaş ve Barış’ın Gölgesinde Karadeniz Güvenliği: Şimdi ve Sonra konulu başlıkla gerçekleştirildi. Büyük Sanat Vakfı tarafından İstanbulda düzenlenen Güvenlik Konferansına, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Romanya eski Başbakanı Nicolae Ionel Ciuca ve Ukraynanın eski Savunma Bakanı Oleksii Reznikov da katıldı. Konferansta, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Karadeniz güvenliği, İran-İsrail savaşı ve İsrailin Filistine yönelik soykırım saldırıları ele alındı. Katılımcıların İngilizce konuştuğu konferansta TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Akar, Türkiyenin çevresindeki ülkelerde yaşanan çatışma ortamına değinerek, “Bugün dahi, İran ile İsrail arasında çıkan çatışmalar, küresel güvenliğin ne denli kırılgan olduğunu gözler önüne sermektedir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan uluslararası düzenin kuralları ve kurumları, artık dünya sorunlarını çözmekte yetersiz kalmakta, kalıcı bir barışı tesis edememektedir. Cumhurbaşkanımızın yıllardır vurguladığı Dünya beşten büyüktür söylemi tam da bu noktaya işaret etmektedir. Mevcut yapı adil ve sürdürülebilir değildir. Genel olarak baktığımızda, mevcut küresel düzende ciddi bir erozyon yaşandığı açıktır” dedi.
İHTİYATLI DAVRANMAK ZORUNDAYIZ
Program sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akar, “Ülkemizin ve bütün dünya insanının bir taraftan güvenliği için ve bir taraftan da huzuru için katkı sağlamaya çalışıyoruz. Görüş oluşturmaya çalışıyoruz. Bir takım projeleri, bir takım işte bilgileri, görgüleri, dosyaları geliştirmek suretiyle icra makamına sunmak için heyet göstereceğiz. Çelişkili raporlar geliyor. Çelişkili bilgiler geliyor. Medya üzerinden takip ettiğiniz zaman hem yetkili yöneticiler tarafından hem de diğer makamlar tarafından, basın tarafından. Bir kısmı, İran çok yakın diyor. Bir kısmı da, Aylar var, yıllar var diyor. Dolayısıyla hangisi doğru, hangisi yanlış? Burada bizim aklıselim olaya bakmamız lazım. Dikkatli olmamız lazım. İhtiyatlı davranmamız lazım. Dolayısıyla herhangi bir şekilde karar alırken, karar verirken şimdi artık son zamanlarda ilk günlerdeki şekildeydi. Bir anda olaylar değişti. Şimdi insanlar daha dikkatli konuşmaya başladılar. Olabilecekler, olmayabilecekleri şekliyle. Dolayısıyla burada bizim her zaman söylediğimiz gibi ve ihtiyatla yürütmek gerektiğini her zaman vurguluyoruz. Irakta olduğu gibi ani kararlar birtakım yanlışlara götürebilir” dedi.
HER AN, HER ŞEY OLABİLECEK ŞEKİLDE DAVRANMAK ZORUNDAYIZ
Akar, “Sayın Bahçelinin ülkemizin geleceği bakımından, güvenliği bakımından Terörsüz Türkiyeye dair açıklamaları çok dikkate değer. Çok dikkatli bir şekilde takip etmemiz lazım. Bunları değerlendirmemiz lazım. Bakmamız lazım. Bütün ilgililerin bu konuda hassas davranması lazım. Birinci husus bu. İkinci husus ise her zaman söylediğimiz gibi. Biz hiçbir şekilde dış şartlara bakmaksızın, kendi içimizdeki şartlar, dış şartlardan bağımsız, ülkemizin ve milletimizin savunması, güvenliğini sağlamak için elimizden gelen bütün imkanları kullanmak, imkanları seferber etmek ve her an her şey olabilecek şekilde davranmak zorundayız. Bu herhangi bir risk olup olmamasından bağımsız. Bir risk olabilir ya da olamayabilir. Çünkü bazı şeyler dediğimiz gibi farklı olabiliyor. Gelen istihbarat raporlarında, gelen medya raporlarında farklı şeyler çıkılabiliyor. Dolayısıyla herhangi bir şekilde 86 milyonluk vatandaşımızın asil milletimizin, cennet vatanımızın güvenliğini, bekasını tehlikeye atamayız. Dolayısıyla biz her şekilde hazır olacağız. Bizim amacımız bu” dedi.
MONTRÖYÜ EKSİKSİZ BİR ŞEKİLDE UYGULADIK
Karadenizin güvenliği konusunda biraz önce bahsettiğim gibi ilk günden itibaren bir taraftan savaşın çıkmaması için gayret gösterdik. Savaş çıktıktan sonra da biz olabildiğince insani yardım konusunda çok cömert davrandık. Çok destekleyici olduk ama diğer taraftan her an, her vesileyle ateşkesin sağlanması için bütün kademelerde biz muhataplarımıza Ukrayna olsun Rusya olsun, Bir an önce ateşkes dedik. Demeye devam ediyoruz. Nitekim bizim bu Montröyü eksiksiz bir şekilde uygulamamız nedeniyle şu anda Karadeniz herhangi bir şekilde stratejik rekabet alanına dönüşmedi. Eğer herhangi bir şekilde Montröde bir gevşeklik olarak buraya diğer limanlardan Rus veyahut da Ukrayna ve bunların müttefikleriyle alakalı NATOdan, şuradan, buradan gemiler gelseydi, durum çok daha farklı olabilirdi. Kıyıdaş devletler, Türkiye de dahil, çok daha zor anlar yaşayabilirdi. Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşuyla, açık ve net politikasıyla bunu sağladık. Bu da gerçekten sadece Türkiye için değil. Karadenize kıyısı olan bütün ülkeler için de Türkiyenin yaptığı bir destektir, katkıdır. Önemli bir barış katkısıdır” dedi.