Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Pendik’te mühendis Ecem Sultan’ın ölümüne neden olan sanık 2’nci kez hakim karşısında

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Pendikteki bir şirkette sistem mühendisi olarak çalışan 28 yaşındaki Ecem Sultan Çamlıya, 06 Kasım 2024 saat 08.45 sıralarında Kurtköydeki evinden çıkıp sukuteriyle işe giderken Yenişehir Mahallesi, Osmanlı Bulvarında TIR çarptı. Hasan Furkan Çolakın (24) yönetimindeki dorsesiz TIRla çarptığı Çamlı, 150 metre sürüklendikten sonra TIRın altında kaldı. Ağır yaralanan Çamlı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken gözaltına alınan TIR şoförü Çolak, taksirle öldürme suçlamasıyla tutuklandı. Hasan Furkan Çolak bugün 2nci kez hakim karşısına çıktı. Anadolu 69. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanık Hasan Furkan Çolak tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Müşteki baba Mahmut Çamlı ve taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu.

YERDEKİ KADINI GÖRDÜM YANINA GİTTİM YAŞIYORDU

Tutuklu sanık Furkan Çolak savunmasında, “Ben bir lojistik firmasında TIR şoförü olarak çalışmaktaydım. Olay tarihinde sabah saat: 08.30 sularında evimden işe gitmek için dorse çekicisi ile yola çıktım. Cumhuriyet Bulvarı üzerinden 400- 450 metre kadar sağ şeritten seyrimi sürdürürken, sol şeride geçerek Osmanlı Bulvarına giriş yaptım. Osmanlı Bulvarı 3 şeritten oluşan bir yoldur. En sağ şeritte park halinde araçlar vardı. Orta şeritte ise seyir halinde araçlar vardı. Ben en soldan göbekten dönüş sağladım. Orta şeritte seyreden araçların üzerine gelmemek için sol şeritten Osmanlı Bulvarına giriş yaptım. Seyrimi sürdürürken birkaç kez sağ seride geçmek istedim. Sağ şeritteki araçlar hareket halinde olduğu için boşluk bulamıyordum. Seyrimi sol şeritte sürdürmeye devam ettim. Kısa bir süre sonra otoban yoluna döneceğim için seyrimi sol şeritte sürdürdüm. Atlantis Kavşağı denilen yerde birkaç yolcu minibüsüne ve araca yol verdikten sonra önümdeki araçların hareket etmesiyle bende yoluma devam ettim. Döner kavşaktan çıktıktan 40-50 metre sonra sola dönecektim. Önümde trafik lambaları vardı. Kırmızı yanıyordu. Kırmızı ışıkta bekleyen araçlarda vardı. Ben kırmızı ışıkta bekleyen araçların arkasında durdum. Kısa bir süre sonra yeşil yanınca ayna kontrolümü yaptıktan sonra önümdeki araçlarla birlikte hareket ettim. Takip mesafemi korudum. O sırada arkamdan seyreden araç bana korna çaldı. Sağ aynaya baktım, bir cisim gördüm. Elektrikli skuter olduğunu öncelikle fark edemedim. Ancak hemen durdum. Aracımdan indim. Yerdeki kadını gördüm. Yanına gittim. Yasıyordu. İyi olup olmadığını sordum. Nefes almakta zorlandığını söyledi. Orada bulunan kişilere ambulans çağrılıp çağrılmadığını sordum. Çağrıldı dediler. Bir süre sonra ambulans geldi. Ambulans şoförü kazazedenin yakında bulunan bir özel hastaneye götürüleceğini söyledi. Ambulans yola çıktı. Ben ise polisi bekledim. Kazazede çarpma sırasında benim önümde değildi. Benim aracımın önünde olsa onu fark ederdim. Kaza önlenebilirdi. Ben sola döneceğim için kaza öncesi sol şeritteydim. Benim aracımda kamera sistemi yoktu. Bilirkişi raporunda aracın kör nokta sisteminin olmadığı belirtilmiştir. Olayı bu anlattığım şekliyle sınırlı olarak kabul ediyorum. Tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum” dedi.

KIZIMLA KONUŞMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR

Ecem Sultan Çamlının babası Mahmut Çamlı, “Kızımın vefatına sebebiyet olan sanığın trafiğe girmemesi gereken saate trafiğe girdiği, durmaması gereken şeritte durduğu ve mevcut hız limitini aştığı, ayrıca arkadan yaklaşma mesafesini ihlal ederek çarptığı, mevcut bilirkişi raporunda sabittir. Dolayısıyla raporun sonunda asli kusurlu olarak addedilmiştir. Kızım Ecem Sultan Çamlının olay yerine nasıl gelmek zorunda kaldığı tam olarak bilinmediği halde, kızım olay sonucu bedelini hayatı ile ödemiş ve başlangıç noktasını göremediğimiz bu olayda tali kusurlu olarak suçlanmıştır. Kızım Ecem Sultana yüklenen tali kusuru da kabul etmiyoruz. Aynı zamanda sanığın bütün bu kuralları bilmesine rağmen kuralları çiğneyerek birinin ölümüne sebep olmasının taksirli bir suç olmasını kabul etmiyorum. Bu kadar kural çiğneyen birinin taksirli bir suçtan yargılanmasını kabul etmiyorum. Kızımın vefat ettiği hastanede kan tahlili yapıldığında alkol ve uyarıcı madde kullanmadığı tespiti yapılmış. Sanığın aynı testlere tabi tutulmadığı, dolayısıyla uyuşturucu ve uyarıcı maddenin geriye dönük olarak 3 ay içerisinde tespit olanağı varken emniyet ve savcılık bu durumu göz ardı etmiştir. Kızımın son görüntüsü, TIRın arkasında yerde yatarken çekilen görüntüdür. Ayrıca olayda yarım metre mesafe ile takip ederken mesafeyi kapattığı, kızımın sarsıldığı, sonra kızımı sürüklediği bilirkişi raporunda da ifade edildiği gibi 43 metre sürüklendiği ve direndiği, sonrasında TIRın ısrarla ezmek istemesi karşısında dayanamamıştır. Bu kanıya varma sebebim, sürekli karşıdaki ve yandaki araçların korna çalması, arkasındaki ve yanındaki araçların 20-25 metre mesafe geride kalarak kazanın olacağını anlamaları ve algılamalarıdır. Aynı zamanda Hasan Furkan Çolakın kazadan önceki kavşakta ışıkta durduğu yönündeki ifadesi doğru değildir. Zira orada akıllı kavşak vardır ve bilirkişi raporunda sürekli sol şeritte olduğu belirtilmektedir. Sanık, olaydan sonra yerde yatan kızıma durumu sorduğunu, kızımın da sanığa yanıt verdiğini ve konuştuğunu iddia etmiştir. Oysa hastane kayıtlarına göre kızımın olay sonrasında soluk borusu patlamıştır. Kızımın, sanığın sorusuna yanıt vermesi, onunla konuşması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

TIR SÜRÜCÜSÜNÜN AGRASİF SÜRÜŞ TARZI VARDI

Tanık Tolga Düzgün Beyanında, “Ben kaza anını görmedim. Ben kaza anında TIRın 2-3 araç arkasında aracım ile seyir halindeydim. Aslında bir önceki ada da TIR ile yan yana gelmiştik. Ben o zaman sağ şeritteydim. TIR da sol şeritteydi. TIR sürücüsünün agresif bir sürüş tarzı vardı. Diğer araçların üzerine hızlı hızlı gidip duruyordu. Bende bu durumu görünce TIRdan uzak kalmak için aracımı biraz sağa çekip araya başka araçların girmesine müsaade ettim. 2-3 araç araya girince ben de aracım ile kuyruğa girdim. TIR sağdan gelen cip tipi aracın üzerine doğru kırdı. O araçta TIRa korna çaldı. TIRın önü açıldığı için bastı gitti. Aradan 10-15 saniye sonra korna sesi duydum. TIRın bir araca çarptığını zannettim. İleriye bakarken TIRın gitmeye devam ettiğini gördüm. O sırada 4-5 araç 10-15 saniye korna çaldı. Ben TIRın başka bir araca dokunup vurup kaçtığını düşündüm. 50 metre kadar ileride TIR durdu. Ondan sonra baktığımda yerde yatan bir insanı gördüm. Sağdan bir şoför indi. Panikle ne oluyor diye o tarafa doğru koştu. Sol taraftan 15-20 saniye sonra yelekli biri geldi. Hemen dubalar ile sol şeridi kapattı. Arka sırada bekleyen araçlara da geçin diye bağırdı. Biz de yavaş yavaş geçiş yaptık. Bu kazayı gördükten sonra sosyal medyada kaza paylaşımını gördüm. Ve bu paylaşımın altına yorum yaptım. Bu yorumum da mahkemenize beyan ettiğim hususları içermektedir. Ayrıca kaza sırasında kendi kişisel düşüncemi de yazdım. Olay hakkında bildiklerim gördüklerim bunlardır” dedi.

ERTELENDİ

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 14 Nisan 2025 Tarihine erteledi.

İDDİANAME

Hazırlanan iddianamede, sanığın bir lojistik şirketine ait TIRla seyir halindeyken, aynı şeritte seyreden skuter sürücüsü kadına aracının sağ ön kısmıyla çarpıp sürüklediği ifade edildi. Sanık ve hayatını kaybeden kadından alınan kan örneklerinde alkol veya uyuşturucu, uyarıcı madde bulunmadığı tespit edildi. Sanık Çolakın, asli kusurlu olacak şekilde genç kadının ölümüne sebebiyet verdiği ifade edilen iddianamede taksirle öldürme suçundan 6 yıla kadar hapsi talep edildi.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir