Türkiye
İstanbul – Özgür Özel Kağıthane’de konuştu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin Kağıthanede düzenlediği Millet İradesine Sahip Çıkıyor mitinginde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “İddianame konuşan var mı? Şimdi sanki hiçbir şey yokmuş gibi yandaşlar başka konulara saptılar. Kış uykusuna yattılar. Burada Erdoğana sesleniyorum: Savcına güveniyorsan, savcının arkasında durabiliyorsan, o perişan iddianameye sahip çıkabiliyorsan… 15 gizli tanıktan kalmış yedi gizli tanık. Her gün de birisi Çekileceğim diye adliyeye koşuyor. Diyor ki Adımı gizliye çektiniz, gizleyemediniz. Ben bunları kendim duymadım, siz söylediniz. Ben gördüğümü değil, sizden duyduğumu anlattım. Altına imzamı attım. Anlıyorum ki kul hakkına girdim. Hala tutuklu insanlar var. Utanıyorum, çekilmek istiyorum. Şimdi Erdoğana sesleniyorum: Ya bu rezaletin arkasından tam çekil, AK Toroslar çetesini dağıt, arkadaşlarımıza gerçekten bağımsız yargıçlar, tutuksuz yargılasın. Ya da arkasında duruyorsan; kendine, savcına güveniyorsan bütün duruşmalar canlı yayınlansın. Hodri meydan. Kağıthanenin AK Partiye ve MHPye oy veren ama vicdanı olan insanlarına sesleniyorum: Biz haksız olsak, biz söylenen yalanlardaki o suçları gerçekten işlemiş olsak Bu iddianame canlı okunsun, duruşma canlı yapılsın. Sorular sorulsun, cevaplar verilsin der miyiz? Bakın Sayın Bahçeliyi de vaktiyle yanılttılar. O da düşündü ki sağlam bir iddianame, gerçekten işlenmiş suçlar var. Dedi ki Canlı yayın doğru karar. Erdoğan da o zamanlar Münasiptir dedi. Şimdi iddianame çıktı, tel tel döküldü peçete torbası gibi” dedi.
Özgür Özel, “Değerli Kağıthaneliler, çok uzatmadan ama yılın son mitingini güzel bir kapanışla yapmadan önce bir şeyi hatırlatalım. Ankarada buraya siyasi bir makamdan başsavcılığa atanan biri var. Biliyorsunuz oturduğu evin, güya lojman, sadece restorasyonuna bugünkü parayla 56 milyon lira, 30 yıl çalışmış 56 emekli öğretmenin 30 yıllık ikramiyelerinin toplamını bir evin restorasyonuna verdiler. Dünyanın en pahalı yatlarını gezen, o yatlara yurt dışlarında binen, Türkiyede alıcı gözüyle yat seçen birisinin ikinci maaşını ispatladık, utanmadan onu da savunmaya çalıştılar. Şimdi dört bir yandan AK Partililerden birbirleri hakkında evraklar uçuşuyor. Hepsini bir araya getirip başsavcılığa, HSKya veriyoruz. Bakın bu ülkenin namuslu savcıları, hakimleri mütevazi lojmanlarda otururken, restorasyonuna 56 milyon verilen yerde oturanlar mal bildiriminde açıklanmayan gayrimenkul alım satımları yapıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda 9 milyona alınan, ortaya çıkınca apar topar 40 milyona satılan bir gayrimenkul var. Kaydı yok, bildirimi yok. Şimdi Etilerdeki en zenginlerin oturduğu Senfoni Villalarından 96 milyon liralık bir yerin alınması için noter işlemi var. Soruyorum, hangi savcı maaşıyla 40 milyonluk evler, 96 milyonluk villalar, bilmem kaç 100 milyonluk yatlar alınır, sözleşmeler yapılır, satılır, vazgeçilir, bir daha yapılır? Çayyolundaki avukat bürolarından da haberim var. Bunların hepsini geleceğe de biriktiriyoruz. Sandıkta hesabını sorduktan sonra bağımsız yargının esas kimin yolsuz olduğunu ortaya çıkaracağını da biliyoruz. Buradan açıkça söylüyorum. Bundan önce Zekeriya Özler, altlarına zırhlı arabalarla bin bir havayla civayla, o koca göbekleriyle bizimle dalga geçerken; biz o gün de namuslu vatanseverleri savunuyorduk. Sonra Kandırıldık dediniz, elinizi yıkadınız, kenara çekildiniz. Onlar yurtdışına kaçtı, zulüm yapılanlar özgürlüğüne kavuştu. Ama siz bunun bedelini ödemediniz. Buradan açıkça söylüyorum. Bu iktidar değişecek, bu devran değişecek. Cumhuriyet Halk Partili, Cumhuriyet Halk Partisi ne AK Partiliye MHPli vatandaşa ilişmeyecek, aksine nasıl hepsine İstanbulda sahip çıktıysak, sosyal yardımları artırdıysak, Anne Kart verirken CHPli – MHPli ayırmıyorsak, eve süt dağıtırken AK Partili – CHPli ayırmıyorsak, iktidara geldiğimizde de geçmişte bunlara oy verenlerin hiç korkusu olmasın. Ama hak yiyenlerin, aldığı yetki ile anneyle, eşle, çocukla uğraşanların, suçsuz insanlara iftira atanların, kara çalanların elimizden çekeceği var” dedi.
Özel, “Ama buradan 2026 için uyarıyorum. Sandık vazgeçilmezimizdir, sandığa el uzatmaya kalkan bilsin ki; toplanırız ve bir daha dağılmayız. 2025te Trumpın kapısında meşruiyet arayana, Amerikan Dışişleri Bakanının Beş dakika randevu için yalvarıyorsunuz dediği Erdoğanı unutmayın. Tom Barackın Trump Erdoğana Türkiyede olmayan meşruiyetini verecek dediğini unutmayın. Nadir elementimiz çok olacak, Trump hesap edemediğimiz kadar çok nadir toprak elementi alacak dediğini unutmayın. Erdoğanın Trumpın oğlundan babasının randevusunu koparmak için 250 uçak aldığını, pahalı doğalgaz sözü verdiğini, nadir toprak elementlerini verdiğini, Amerikan malından vergiyi kaldırıp Çin malına vergi bindirdiğini unutmayın. Bugün çıkmış diyor ki; Avrupadaki bir toplantıda başkan konuşup gidince, Ona böyle gitmen doğru değil demişim. Diğer liderlerin hepsi Biz diyemedik, siz iyi dediniz demiş. Şurada beş dakika oturamadın diyorum adama, diyor ki Efendim Costadan beş dakika randevu alamamış. Bak Erdoğan, benim Avrupada randevu isteyip de alamadığım bir kişi yok. İspat edersen, yarın istifa ederim. Ama senin randevuyu almak için bu memleketin madenini bile Trumpa verdiğin, Amerikan Dışişleri Bakanından Beş dakika için bize yalvarıyorlar dediği lafı yiyip yuttuğunu, Putinin kapısında durup iki dakika alay edildiğini bu millet biliyor. Herkes Gazi Mustafa Kemal Atatürkün partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi ile, onun Genel Başkanı ile, yönetici kadrocularıyla konuşurken haddini, hududunu, sınırını bilecek. Bu can bu bedende durdukça o papazı alamazsın deyip, papazı hediye paketi ile Oval Ofise yollayıp Trumptan aferin alan adamdan alınacak dış politika dersimiz yok bizim. Rus uçağı düşünce Ben düşürdüm deyip 34 erimizi bombalayanların kapısına gidip dakikalarca bekleyip, 34 şehidin hesabını değil, düşen uçağın özrünü söyleyenden alınacak dersimiz yok bizim. Bu parti Sevri yırtıp atanların, Lozanı yapanların partisidir. Yarın sabah hep beraber Anıtkabirde İsmet Paşanın huzurundayız. 1 Mart tezkeresini yırtıp atanlara, Kıbrıs Barış Harekatını tüm dünyaya rağmen yapanlara ve seninkiler kırmızı halı sererken işgal donanmasına bakıp Geldikleri gibi gidecekler diyenlere laf söyleyecek haddin yok senin” dedi.