Eğitim
İstanbul – Mimarlık eğitiminde yeni dönem; öğrenciler yapıyı 3D kitlerle öğreniyor
Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, öğrencilerin yapı bilgilerini geliştirmek amacıyla yenilikçi bir projeyi hayata geçirdi. Fakülte bünyesindeki Yapı derslerinde uygulanan proje, öğrencilerin teknik çizim ve yapısal düşünme becerilerini deneyimsel öğrenme yoluyla geliştirmeyi hedefliyor. Projede tasarlanan sistem, yalnızca maketlerden ibaret değil, ‘oyun’ mantığıyla tasarlanmış, eğitici ve öğretici 3D yazıcı üretimi kitleri içeriyor. Kitler, öğrencilerin bir binadaki farklı sistemleri, elemanları ve katmanları bir araya getirerek gözlemlemesine olanak tanıyor. Dersin asistanları Bükre Pazar ve Sude Acarbay, modelleme ve üretim süreçlerine aktif olarak destek verirken sınıf içi uygulamalarda öğrencilerle birlikte çalışarak öğrenme üzerindeki etkilerini gözlemliyor.
OYNAYARAK ÖĞRENME PEDAGOJİSİNİ ENTEGRE ETTİK
Mimarlık Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Bahar Aktuna, mimarlık eğitiminde öğrencilerin yapı derslerinde zorlandığını belirterek projeyi şöyle anlattı:
“Ben 5 yıldır Mimarlık bölümünde çalışıyorum. Geçtiğimiz yıllarda yapı derslerinin en çok zorlanılan derslerden biri olduğunu gözlemledik. Tasarım derslerinde çok daha özgürler. Yapı dersleri biraz daha katı ilerliyor. Gerçekliğin temsili çok katı hale geliyor ve o an şantiyede olmamak, bunu hep teori üzerinden anlatmak ve bunun bir de net bir şekilde temsil edilmesi süreci öğrenciler için çok zorlayıcı oluyor.”
Öğrencilerin bu derste zorlanmaları nedeniyle bir süredir yeni pedagojiler geliştirdiklerini belirten Dr. Öğr. Üyesi Aktuna, “Önce ‘tasarla yap’ pedagojisini entegre ederek yapının sistemlerini, elemanlarını birebir olarak gözlemlemek için bunu derste kullanmaya başladık. Bu çok faydalı oldu ancak çok zaman alan bir süreçti. Biz de şu anda ‘inşa ederek öğrenme’ pedagojisinden, ‘oynayarak öğrenme’ pedagojisine geçtik ve ölçekli maketler üzerinde öğrencilerin sistemleri bir araya getirebileceği şekilde biraz daha özgür alanlar yaratarak her şeyin nasıl bir araya geldiğini gözlemleyebildikleri, farklı sistemlerin, yapı elemanlarının, farklı katmanların nasıl örtüştüğünü gözlemleyebildikleri yeni bir pedagoji geliştirdik. Renkli maketlerimizle de bunu gösteriyoruz aslında” ifadelerini kullandı.
PRATİK, HIZLI VE ANLAŞILIR
Dersin maketlerden önce öğrencileri zorlayan yanlarını da anlatan Dr. Öğr. Ü. Aktuna, “Örneğin ‘Yapı 1’ dersinde, betonarme sistemler üzerinde çalışıyoruz ve küçük yapıların, daha az katlı daha küçük yapıların strüktürel sisteminden zarf sistemine, iç mekan sistemlerine kadar birçok sistemin nasıl bir araya geldiğini ve nasıl şekillenip yapı elemanlarıyla örtüştüğünü öğreniyorlar ve aynı zamanda bunu farklı düzlemlerde çizerek ifade etmeleri gerekiyor. Çok geniş bir konu ve pekiştirilmesi zaman alıyor ancak bir ders yılı içinde ayırabileceğimiz zaman çok kısıtlı. Biz süreci pratik hale getirebileceğimiz, daha hızlandırabileceğimiz, daha anlaşılır kılabileceğimiz bir sistem tasarladık” dedi.
DR. ÖĞR. GÖR. KARAHAN: KİTLER ÖĞRENCİYİ DENEYİME YÖNLENDİRİYOR
Öğrencilere deneyimsel öğrenme fırsatı sunan kitleri anlatan Dr. Öğr. Gör. Esra Karahan da şunları söyledi:
“Yapı dersleriyle ilgili bazı sorunlar tespit etmiştik meslektaşımla ve bu sorunlar üzerine biz her sene derslerimizi güncelliyoruz. Bu dönem de derse yeni bir pedagojik yaklaşım getirmek istedik ve bunlar için de birtakım kitler tasarladık. Bu kitleri de yine okulumuzda var olan 3D yazıcıda ürettik. Bu dönem içinde de bu kitleri uygulamaya geçirdik.”
Dr. Öğr. Gör. Karahan, “Kitlerin tasarlanma amacı şuydu; biz tipik olarak derslere genellikle teorik derslerle başlarız ve dersimiz uygulamayla, çizimlerle devam eder. Biz bunu biraz tersine çevirdik. Önce 3D kitlerle o güne ait problemi, konuyla ilgili herhangi bir bilgi vermeksizin öğrencilerin somut deneyimine sunuyoruz ve öğrencilerimiz bunları deneyimlerken biz öğretmen, hocalar olarak onlara ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ demiyoruz. Sadece onlara geliştirici, ucu açık sorular sorarak yaptıkları şeyin doğru olup olmadığı konusunda emin olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bu böyle bir süreç. Bu sürecin bitiminden sonra öğrenciler gözlemlerini aktarıyorlar ve daha sonra bunların detaylı anlatıldığı teorik bir sunum kısmı geliyor. Daha sonrasında da kendi başka bir projede bu öğrendiklerini deneyimliyorlar” ifadelerini kullandı.
Yeni uygulama sonrası öğrencilerden gelen geri dönüşleri de anlatan Dr. Öğr. Gör. Karahan, “Öğrencilerimizden çok olumlu dönüşler alıyoruz. Maketlerle dersi öğrenirken ‘Aa, öyle miymiş? Çok basit’ diyorlar. Bu da genelde daha ‘ciddi’ olarak bilinen bu dersler için çok olumlu bir gelişme. Oynayarak, yaparak, somut deneyimleyerek işi kotarmak ve bu dersi eğlenceli hale getirmek de bizim için çok kıymetli bir sonuç oldu” diye konuştu.
KARAGÜLLE: DAHA İYİ ANLAMAYA BAŞLADIM
Öğrencilerden İncisu Karagülle de dersi ikinci kez aldığını ve ikinci yılında materyaller sayesinde daha iyi anladığını dile getirerek “Yapı 2 dersini geçen sene de almıştım fakat geçen sene benim için inanılmaz zor geçiyordu. Çünkü anlatılan şeyleri kafamda canlandıramıyordum. Fakat bu sene bu modellerle beraber öğretmenimizin bize anlattığı şeyleri daha iyi anlamaya başladım. Yani kendim el-göz koordinasyonuyla beraber birleştirdim, tahtadan baktığım şekilde maketleri oluşturdum. Bunlar benim için çok işime yaradı. O yüzden geçen seneden çok daha kolay ilerliyor benim için bu ders” dedi.
Karagülle, “Bu tarz dersler için bence böyle maket tarzı materyallerin olması öğrenciler için çok yararlı olur. Çünkü, elinizde gördüğünüz zaman dersi daha kolay anlayabiliyorsunuz, daha kolay hayal edebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.