Türkiye

İstanbul – İstanbul’da kuantum teknolojileri zirvesi: ‘Savunmadan biyomedikale toplumun her alanı dönüşecek’

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Programda konuşan Prof. Dr. Mauro Paternostro ise, “Türkiye, Avrupadaki çalışmalarla Asyada, Çin, Japonya ve Güney Korede, yürütülen projeleri birbirine bağlayabilir. Bu iki dünyanın genellikle kopuk olduğunu düşünürsek, Türkiye küresel ölçekte kuantum teknolojilerinin gelişiminde kilit bir rol oynayabilir” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Koç Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen Kuantum Teknolojileri ve İnovasyonun Geleceği Zirvesi alanın önde gelen bilim insanlarını İstanbulda buluşturdu. 6-7 Kasım tarihlerinde gerçekleşen zirveye, Koç Üniversitesi Fizik Profesörü Prof. Dr. Özgür Müstecaplıoğlu, Almanya Max Planck Işık Bilimi Enstitüsü Fizik Profesörü Prof. Dr. Luis L. Sanchez-Soto, Max Planck Işık Bilimi Enstitüsü Direktör Emeritus Prof. Dr. Gerd Leuchs, Palermo Üniversitesi Fizik Profesörü Prof. Dr. Mauro Paternostro, Cambridge Üniversitesi Cavendish Laboratuvarı Başkanı Fizik Profesörü Prof. Dr. Mete Atatüre, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. UNESCOnun 2025i Uluslararası Kuantum Bilimi ve Teknolojileri Yılı ilan etmesinin ardından, Kuantum Yılı kapsamında gerçekleştirilen zirvede, kuantum internetten veri güvenliğine, ülkeler arası teknoloji rekabetinden, bilimin topluma aktarılma biçimlerine kadar geleceği şekillendirecek konular masaya yatırıldı.

KUANTUM TEKNOLOJİLERİ DÜŞÜNME BİÇİMİMİZİ DÖNÜŞTÜRÜYOR

Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Sitti, açılış konuşmasında kuantum alanının geleceğe yön veren stratejik bir kırılma noktası olduğuna dikkat çekerek, “Bilim insanlığın en birleştirici dili, farklı disiplinleri, kurumları ve kültürleri ortak bir merak etrafında buluşturuyor. Kuantum bilimi de bu birliğin en güçlü örneklerinden biri; mühendisliği, fiziği ve teknolojiyi aynı potada eritiyor. Bu zirve, hayal gücüyle doğruluğun, keşifle iş birliğinin kesiştiği bir dönemin kapılarını aralıyor.” dedi.

KUANTUMDA DÜNYANIN ÖNDE GELEN İSİMLERİNİ ÜNİVERSİTEMİZDE AĞIRLADIK

Koç Üniversitesi Fizik Profesörü Prof. Dr. Özgür Müstecaplıoğlu, 2025 yılının kuantum alanında hem Türkiye hem dünya için özel bir yıl olduğunu belirterek, “Gerçekten bu sene kuantum dolu bir sene oldu bizim için. Hem Nobel Ödülünün bu alana verilmesi hem de Koç Üniversitesinde, UNESCOnun da bu seneyi Kuantum Yılı ilan etmesiyle yaptığımız pek çok etkinlikle dolu bir yıl geçirdik. Biz de bu rüzgarı kullanarak ülkemizde bir farkındalık yaratmak istedik. Dünyada önde gelen uzmanları üniversitemizde ağırlayarak, herkesin anlayabileceği bir dille, çok soyut olan kuantum kavramlarını ve hayatımızda yapabileceği olası değişiklikleri gösterecek bir konferans organize ettik” dedi.

BİLGİSAYARLAR, MR CİHAZLARI KUANTUMUN ÜRÜNÜ

Kuantumun hayatımızda uzun süredir var olduğuna değinen Müstecaplıoğlu, “Kuantumun soyut kavramları eskiden beri hayatımızdaydı aslında. Şu an kullandığımız bilgisayarlar, doktora gittiğimizde kullandığımız MR cihazları, bunların hepsinde enerjinin kuantizasyonu, yani belli değerleri alması prensipleri kullanılıyordu; ama bunlar hayatımıza o kadar yerleşti ki sorgulamadan kullanıyoruz” dedi.

ÇOK DAHA FAZLA CİHAZ VE ETKİNLİK GÖRECEĞİZ

Yeni dönemde kuantumun daha karmaşık prensiplerinin endüstriye taşındığını belirten Prof. Dr. Müstecaplıoğlu, “Kuantumda daha önce kullanmadığımız, çok daha tuhaf prensipler vardı, aynı anda birden fazla yerde olabilmek gibi. Bunların da artık endüstrileşmesi mümkün olmaya başladı. Bu yeni kavramlara dayanan kuantum bilgisayar, kuantum sensörler ve kuantum haberleşme gibi teknolojiler gelişiyor. Önümüzdeki dönemde bunları da sorgulamadan ama sonuçlarını hayatımızda görerek kullanabileceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiyede bu alanda ciddi bir farkındalık oluştuğunu da belirten Prof. Dr. Müstecaplıoğlu, “Bu sene çeşitli bilişim kongrelerinde, yapay zeka kongrelerinde, hatta finansal çevrelerde bile kuantum ele alındı. Kuantum bilgisayar yapılması, kuantum sensörler konusunda TÜBİTAK ve tarım merkezlerinin girişimleri oluyor. Önümüzdeki yıllarda ülkemizde çok daha fazla cihaz ve etkinlik göreceğimizi düşünüyorum” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

BU DÜNYA GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRECEK

İspanyadaki Universidad Complutense de Madridde ve Almanyadaki Max Planck Işık Bilimi Enstitüsünde görev yapan kuantum optiği ve kuantum bilgi alanlarında uluslararası ölçekte tanınan kuramsal fizikçi Prof. Dr. Luis L. Sanchez-Soto, kuantum biliminin zaman zaman yanlış anlaşıldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Sanchez-Soto, “Kuantum dünyası biraz tuhaf, tamam. Bazen insanlar bazı şeyleri popülerleştirmeye çalışıyor ama bunu oldukça uygunsuz biçimde yapıyorlar. Bu da yanlış anlamalara yol açıyor ve konunun çok soyut hale gelmesine neden oluyor. Bence bilim topluluğunun bir kısmı, toplumun neler olup bittiğini daha açık ve basit şekilde anlaması için biraz zaman harcamalı. Bu tür etkinlikler gerçekten çok iyi, çünkü bilimin heyecanını topluma aktarıyorlar” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

ŞU ANDA İKİNCİ KUANTUM DEVRİMİNİ YAŞIYORUZ

Prof. Dr. Sanchez-Soto, kuantum teknolojilerinin kalıcı olacağını vurgulayarak, “Elbette kuantum teknolojileri burada kalıcı olacak. Şu anda ikinci kuantum devrimini yaşıyoruz ve yakın gelecekte birçok şeyi değiştirecekler. İnsanlar kuantum hesaplamadan bahsediyor bu doğru. Kuantum iletişimi de gündemde. Ancak bunlar yalnızca başlangıç, savunmadan biyomedikal görüntülemeye kadar modern toplumun pek çok alanı bu yeni kuantum teknolojileriyle dönüşecek” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

GİZLİ İLETİŞİMİN GELECEĞİ KUANTUM FİZİĞİNDE

Almanyadaki Max Planck Işık Bilimi Enstitüsü Direktör Emeritusu ve Ottawa Üniversitesi Fizik Bölümü fahri profesörü olan Prof. Dr. Gerd Leuchs ise, kuantum teknolojilerinin gizli iletişimde yarattığı güvenlik devrimini anlattı. Prof. Dr. Leuchs, “Artık açıkça görülüyor ki gizli iletişimde bir bilginin gerçekten gizli olduğundan emin olmanın tek yolu, kuantum fiziğinin yasalarına dayanıyor. Bu yönteme Kuantum anahtar dağıtımı diyoruz. Bu, gizli bir mesajı şifrelemek için gereken anahtarın, alıcı ve gönderici arasında güvenli biçimde paylaşılmasını sağlıyor. Bu alanda çalışan şirketler var. İlk firmalar 20-30 yıl önce kuruldu. Bugün artık bu ekipmanları satın alabiliyorsunuz. Yani bu alan oldukça güvenli hale geldi” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

HERŞEY ÇOK UMUT VERİCİ GÖRÜNÜYOR

Kuantum sensörlere ilişkin de bilgi veren Leuchs, “Bu sensörler klasik sistemlerdeki gürültü sınırlarını aşabiliyor. Bu teknoloji de uygulamaya çok yakın” dedi. Kuantum bilgisayarların ise hala gelişim aşamasında olduğunu belirten Leuchs, “Gazetelerde kuantum bilgisayarlar büyük bir heyecanla sunuluyor ama bilgisayar bilimciler için gerçekten işe yarar bir kuantum bilgisayarı görmek biraz zaman alacak. Hala çözülmemiş sorular var, temel araştırmalar devam ediyor. Büyük şirketler bu alanda aktif ama henüz kimse kullanılabilir bir kuantum bilgisayarı üretemedi” dedi. Prof. Dr. Leuchs son olarak Koç Üniversitesindeki laboratuvar çalışmalarını da değerlendirerek, “Dün bazı laboratuvarları ziyaret ettim. Gördüğüm çabadan gerçekten etkilendim. Çok umut verici projeler yürütülüyor ve son derece motive öğrencilerle tanıştım. Her şey çok umut verici görünüyor. Burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

TÜRKİYE BU TEKNOLOJLERİN GELİŞİMİNDE KİLİT ROL OYNAYABİLİR

Palermo Üniversitesi ve Queens University Belfastta görev yapan, kuantum bilgi işleme ve kuantum teknolojileri alanlarında önde gelen fizikçi Prof. Dr. Mauro Paternostro ise, Türkiyenin bu alanda coğrafi ve bilimsel olarak benzersiz konumda olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ptaternostro, “İstanbula birkaç kez geldim ve ilk gelişimden bu yana buradaki topluluğun potansiyelinden etkilendim. Koç Üniversitesi, kuantum teknolojileri alanında bir topluluk oluşturma konusunda lider bir rol oynuyor. Türkiye, Avrupadaki çalışmalarla Asyada, Çin, Japonya ve Güney Korede, yürütülen projeleri birbirine bağlayabilir. Bu iki dünyanın genellikle kopuk olduğunu düşünürsek, Türkiye küresel ölçekte kuantum teknolojilerinin gelişiminde kilit bir rol oynayabilir” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version