Sağlık
‘Çöp gibi ölmemek için’ geldiÄŸi merkezde hayata döndü

ÇocukluÄŸu madde bağımlısı baba ile geçen ve kendisine uyuÅŸturucuya hiçbir zaman bulaÅŸmayacağı konusunda söz veren Zeynep Karlı 11 yaşında tanıştığı alkolün ardından, yirmili yaÅŸlarda kendisi de madde kullanımına baÅŸladı. Hayatının 28 yılını bağımlılıkla geçiren ve maddeye ulaÅŸabilmek için annesinin emekli maaşını çalmaya varacak kadar kendini kaybeden Karlı, SaÄŸlık Bakanlığı Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesinde gördüğü medikal tedavinin ardından, Bağımlı Hastalar Ayaktan Rehabilitasyon Merkezi (BAHAR) sayesinde alkol ve maddeden uzak, temiz bir hayata dönmeyi baÅŸardı. Onun bu azim ve umutla dolu hikayesi, bağımlılık tedavisinin baÅŸarılı olamayacağı ÅŸeklindeki önyargılara inat, herkese örnek oluyor. BAHAR merkezlilerinin açacı ve iÅŸleyiÅŸi hakkında bilgiler veren BaÅŸhekim Prof. Dr. Sema Baykara, “BAHAR merkezlerimizle hastalarımızın hayat içerisinde yaÅŸayabilecekleri zorluklarda her an nasıl hayata tutunabileceklerini, nereden destek alabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Burada aile eÄŸitimlerimiz de oluyor” dedi.
BİR TÜR ŞIMARIKLIK DEĞİL, ÇOK CİDDİ BİR BEYİN HASTALIĞI
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi, bünyesinde yer alan Sancaktepedeki BADEM (Bağımlılık Danışma ve EÄŸitim Merkezi), Ãœmraniyedeki DAN-TE (Bağımlılık Danışma ve Tedavi Merkezi), Ãœsküdar ve hastanenin Kadıköydeki ana kampüsünde BAHAR merkezi ile Tuzlada yer alan ve 15-25 yaÅŸ grubu hastalara yatılı hizmet veren BAHAR merkezleriyle bağımlılıkla mücadelede vatandaÅŸların yanında yer alıyor. Hastane BaÅŸhekimi Prof. Dr. Baykara, bağımlılığın sanıldığı gibi keyif olsun diye, şımarıklıkla devam eden bir süreç olmadığını, ciddi bir beyin hastalığı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Bağımlılık, ilaç vereyim kurtulsun, AMATEMe yatırayım iyileÅŸsin çıksın, polise haber verelim zorla yatış saÄŸlansın da tedavi olup çıksın ÅŸeklinde bir hastalık deÄŸil. Bağımlılık bir beyin hastalığı. Hem de çok ciddi bir beyin hastalığı. Bazen ilk kullanımdan sonra bile bağımlılık ortaya çıkabiliyor. Bağımlılık beyni etkileyen, kiÅŸinin davranışlarını ve bütün hayatını kontrol altına alan bir hastalık haline dönüşüyor” diye konuÅŸtu.
KULLANIM YAŞI DÜŞÜYOR, KADINLARDA SAYI YÜKSELİYOR
Prof. Dr. Baykara, ÅŸunları söyledi: “Her gün yeni bir madde ile güne uyanıyoruz. Farklı farklı kimyasallar üretiliyor laboratuvarlarda. Çok farklı yöntemlerle, insanların çok rahat ulaÅŸabileceÄŸi bir ÅŸekilde, internet ortamında bile satışlar olabiliyor. Ä°nsanlar birbirlerini çok rahat bulabiliyorlar, maddeye çok rahat ulaÅŸabiliyorlar. Çok küçük yaÅŸ gruplarına kadar inmiÅŸ olmasının bir sebebi de bu aslında. Kullanıcı yaÅŸ grubu çok deÄŸiÅŸti. Biz kadın popülasyonda eskiden çok da fazla bağımlı hasta görmezken, bunun çok farklı sebepleri olmakla beraber, ÅŸimdi kadın popülasyonda da bu, çok hızla artıyor. Maddeyi her yaÅŸ grubunda görüyoruz, özellikle çocuklarda son zamanlarda daha sık görmeye baÅŸladık. Alkol bağımlılığı biraz daha ileri yaÅŸlarda karşımıza çıkıyor. Ya da hastalar bize baÅŸvurduÄŸunda daha ileri yaÅŸlara gelmiÅŸ oluyor. Davranışsal (oyun, internet, yeme, kumar vb.) bağımlılıklar ise daha çok çocuk ve ergen yaÅŸ grubunda karşımıza çıkıyor. Yine kadınlarda davranışsal bağımlılıklar da ön planda olmakla birlikte hem alkol hem de madde bağımlılığı görebiliyoruz”
HASTALARIMIZ VE AİLELERİ BU YOLDA YALNIZ DEĞİLLER
Prof. Dr. Baykara, bağımlılığın, sanılanın aksine tedavisi olmayan bir hastalık olmadığını da vurgulayarak, sözlerini şöyle noktaladı: “Tedavi açısından yüz güldüren sonuçlarımız var. Hastalarımız ve aileleri bu yolda yalnız olmadıklarını bilmeliler. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları EÄŸitim AraÅŸtırma Hastanesi bünyesinde hem çocuk-ergen arındırma merkezimiz, hem de eriÅŸkin arındırma merkezimiz yani eski adı ile AMATEM ve ÇEMATEMlerimiz var. Burada hem davranışsal bağımlılıklar hem de alkol ve madde bağımlılıkları üzerine tedavi hizmetlerimiz var. BAHAR olarak bilinen rehabilitasyon merkezlerimizde, tedavi gördükten sonraki süreçte günlük hayat içerisinde yaÅŸayabilecekleri zorluklarda hastalarımıza her an nasıl hayata tutunabilecekleri, nasıl ve nereden destek alabilecekleri konusunda yol göstermeye çalışıyoruz. Aile eÄŸitimlerimiz de oluyor aynı zamanda. Çünkü bir bağımlı ile yaÅŸamanın ne demek olduÄŸunu ve sonrasında nelerle karşılaÅŸabileceklerini ailelere de anlatmamız gerekiyor. Bunu ÅŸimdi, topluma da anlatmaya çalışıyoruz.”
TANSÄ°YON VE ÅžEKER GÄ°BÄ°, BAÄžIMLILIÄžIN DA TEDAVÄ°SÄ° VAR
Arındırma süreci olarak bilinen bağımlılık tedavisi sonrası, rehabilitasyon sürecinde de hastalarla bazen aylarca, hatta yıllarca birebir ilgilenen ve rehabilitasyon desteÄŸi sunan ekipten BAHAR Merkezi Sorumlu Hekimi, Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. BaÅŸak Ãœnübol, arındırma tedavisi sonrası baÅŸvuran hastaların merkeze kabul edilebildiÄŸini belirterek, “Arındırma sürecinden sonra kiÅŸinin, ilaç tedavisiyle birlikte, rehabilitasyonla da desteklemek gerekiyor ki yeniden tekrar kullanımlar olmasın, baÅŸa dönmeler olmasın. Nasıl ki tansiyon hastalığı, ÅŸeker hastalığında düzenli ilaç kullanımı ve yaÅŸamsal deÄŸiÅŸikliklerle iyi bir ÅŸekilde yol alınıyorsa, bağımlılıkta da ilaçları kullandığımızda, terapilere geldiÄŸimizde, takibe devam ettiÄŸimizde, iyileÅŸmeye doÄŸru kiÅŸi adım atabiliyor. Bağımlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduÄŸunu bilmesi gerekiyor vatandaÅŸlarımızın. Burada tedavilerimiz 3 ay, 6 ay, 1 yıl ya da daha uzun da sürebiliyor. KiÅŸinin ihtiyacına göre belirliyoruz süreci. Sosyal çalışmacılarımız ailelerle çalışıyor, grup terapilerimiz, psikoeÄŸitimlerimiz yapılıyor. Ä°ÅŸ-uÄŸraÅŸ aktiviteleri ile gün boyu halk eÄŸitimden gelen eÄŸitmenler eÅŸliÄŸinde eÄŸitimler veriliyor” dedi.
HASTALARIN BÄ°LGÄ°LERÄ° ANONÄ°M TUTULUYOR
Tedavi kurumuna baÅŸvuran hasta bilgilerinin herhangi bir yere iletilmeden, hastaların anonimliÄŸi korunarak tedavilerinin sürdürüldüğüne iÅŸaret eden Doç. Dr. Ãœnübol, bağımlılık tedavi merkezlerine baÅŸvurudan çekinilmemesi gerektiÄŸini kaydetti. Doç. Dr. Ãœnübol, kiÅŸiye uygun tedavi ve terapi süreçleriyle çok iyi sonuçlar alındığını, bazen hiç umutsuz görülen vakaların bile buradaki terapilerden sonra yepyeni bir hayata baÅŸlayabildiÄŸini belirterek, “ÖrneÄŸin daha önce damar için madde kullanıcısı olup aynı zamanda enjektör paylaşımı nedeniyle bulaşıcı hastalıkları olan bir hastamız, hepsinin üstesinden gelerek, terapilerle de desteklenerek, ilaçlarını düzenli kullanarak ÅŸu anda bir halk eÄŸitim merkezinde hoca olabildi ve tam 6 yıldır temiz bir ÅŸekilde hayatını sürdürüyor” diye konuÅŸtu.
MADDE KULLANIMI RUHSAL HASTALIKLARI TETÄ°KLEYEBÄ°LÄ°R
Doç. Dr. Ãœnübol, genç yaÅŸ grubunda madde kullanımını daha fazla gördüklerini kaydederek sözlerini şöyle noktaladı: “Dönem dönem kullanılan maddenin içeriÄŸi deÄŸiÅŸse de uyarıcı ve sentetik grubu (madde kullananlar) son dönem daha yaygın baÅŸvuruyor. Kadınlarda özellikle travma öyküsü maalesef yaygın. Fiziksel, cinsel, ruhsal ihmal ya da istismar gibi travma çeÅŸitleri olabiliyor arka planda. Ayrıca kimyasal maddelerin kullanımı ile bir takım psikotik bozuklukların eÅŸlik etme oranları daha yükseldi. Ama biz, bunlara yönelik tedaviler de belirleyebiliyoruz. ÇeÅŸitli ruhsal hastalıklar bağımlılığın geliÅŸmesine sebep olabilir ama aynı zamanda bağımlılık da bazı ruhsal hastalıkların tetiklenmesine yol açabilir. Yani iki yönlü bir iliÅŸki söz konusu. Her birey özelinde bir tekrar kullanım, baÅŸa dönme için farklı bir sebep mutlaka vardır. Bu sebebi fark etmek, anlamak, ne olduÄŸuna bireysel yaklaÅŸmak önemli”
KENDÄ°MÄ° PEYGAMBER, ANNEMÄ° ÅžEYTAN SANIYORDUM
Zeynep Karlı, neredeyse bir ömür süren alkol ve madde bağımlılığı sonrası BAHAR ile hayata dönenlerden. O, hikayesini cesurca anlatmayı tercih etti ve yaÅŸadıklarını ilk kez DHA ile paylaÅŸtı. Karlı, madde bağımlısı bir baba ile büyüdüğünü, zor bir çocukluk geçirdiÄŸini, “Asla babam gibi olmayacağım derken korktuÄŸum yerde ondan daha kötü bir ÅŸekilde kendimi buldum” diyerek yaÅŸadıklarını şöyle anlattı: “11 yaşımda alkol ile tanıştım. Yaklaşık 21 yaşıma kadar alkol tercih maddemdi. Sonrasında esrarla devam ettim. Ä°kisi birlikte 25-26 yaşıma kadar sürdü. Daha sonra kimyasallara geçtim ve 28 senem böyle geçti. Babam da bağımlıydı, çoklu madde kullanıyordu ve buna baÄŸlı organ yetmezliÄŸinden vefat etti. 28 sene boyunca hep içmek için yol ve yöntem aradım. Bırakamayacağımı düşünüyordum. Her yolu denedim bırakmak için. Ama sadece tek başıma yapmaya çalıştım. Hiçbir zaman yardım almayı düşünmedim. En son annemin parasını çalıyordum, bilincim tamamen kapalı bir ÅŸekildeydi. Kendimi peygamber, annemi ÅŸeytan sanıyordum. Öldürme planları yapıyordum, maddeler o kadar esir almıştı beni.”
ESKÄ° HAYATIMI ARDIMDA BIRAKTIM BEN
Bir gün madde satın almak için annesinden emekli maaşını almaya çalıştığını anlatan Karlı, “Annemin üstüne yürüdüm, 9 yaşındaki yeÄŸenim araya girdi ve dedi ki Ne olur anneannemi dövme teyze! O an farklı bir yol denemem gerektiÄŸine karar verdim. Ä°ntihar için köprüye gitmeyi düşünsem de Önce bir hastaneye gideyim dedim. Yani aslında köprüden önce buraya geldim. Bu süreçte psikoterapi gerçekten çok önemli. GeçmiÅŸ hayatımı kabullenmem, kendimi görebilmem bu sayede oldu. Çok ÅŸanslıyım burayı bulabildiÄŸim, buraya gelebildiÄŸim için. 2 yıllık remisyondayım ve öz itibarımı da yavaÅŸ yavaÅŸ tekrar kazanıyorum. Ama o yetersizlik, piÅŸmanlık, suçluluk duyguları bir anda, 2 senede kabullenmek zaten mümkün deÄŸil. Dolayısıyla yol uzun ama buraya gelmeye devam! Arada kullanım istekleri geliyor zor ÅŸeyler yaşıyorum ama bununla mücadelede motivasyonum, hayatta çöp poÅŸeti gibi ölmek istemememden kaynaklanıyor. Burası beni dışarıya alıştırdı açıkçası. Sanat faaliyetleri yapıyorum, resim öğrendim. El iÅŸi yapıyorum. Eski hayatımı attım ben. 28 sene yaÅŸadığım o insanlar, o hayatlar, 14 yıllık hayat arkadaşım, hepsini ardımda bıraktım. Zorlandığım anlarda odağımı deÄŸiÅŸtiriyorum. Resim yapıyorum, mandala yapıyorum, müzik dinliyorum. Bırakmış birçok arkadaşım var. 10 senelik temiz, 20 senelik temiz, onlarla konuÅŸmak, benim gibi insan bana daha iyi geliyor” diyerek sözlerini noktaladı.
ANNEMİN GÖRMESİNİ ÇOK İSTERDİM
Alkol bağımlılığı ile geçen yaklaşık 25 yılın ardından neredeyse yürüyemeyecek haldeyken hastaneye gelen A. Ö. (65) ise, “Sabah annem vefat etti. Cenazeden sonra hastaneye geldim. O gün yatırmaya karar verdiler ve yatırdılar. AÅŸağı yukarı 1 yıla yakındır tamamen temiz bir ÅŸekilde hayatıma devam ediyorum. Her gün BAHARa geliyorum. Kitaplıkla ilgileniyorum, kitap okumayı seviyorum. Bunu en çok annemin görmesini isterdim. Ama olmadı maalesef” diye konuÅŸtu.
