Türkiye
Cevdet Yılmaz: Tek haneli rakamlara ulaşıncaya kadar programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl 8incisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi saat 10.00da Leventteki bir otelde gerçekleşti. Üçüz Dönüşüm Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları temasıyla düzenlenen toplantıda Dünya ve Türkiyedeki finans gündemine ilişkin konular ele alınıyor. Kongrede, 12 panel ve 16 eğitim modülü olmak üzere 28 oturum yer aldı. Kongreye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı İsmail İlhan Hatipoğlu katılım gösterdi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından desteklenen kongrenin açılışı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmazın konuşmasıyla gerçekleşti. Burada konuşan Cevdet Yılmaz, “6 şehidimiz var. Elim bir helikopter kazası yaşandı. Onlara Allahtan rahmet diliyorum askerlerimize. Yakınlarına, milletimize başsağlığı diliyorum. Karadeniz bölgemizde heyelan sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet dileyerek başlamak istiyorum. 8inci Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi vesilesiyle sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Kongrenin, sermaye piyasalarında yeni teknolojiler, alternatif yatırım araçları ve yeşil finans gibi alanlarda önemli perspektifler sunacağına inanıyorum. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, finans sektörünün dönüşüm ve gelişimine 22 yıldır liderlik eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın da sizlere selamlarını, başarı dileklerini. Bu vesileyle iletmek istiyorum” dedi.
SERMAYE PİYASALARI HAYATİ ROLE SAHİPTİR
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Üçüz Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları temasıyla gerçekleşecek kongrenin ekonomimiz ve yatırımcılar için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Değerli katılımcılar, sermaye piyasaları, kalkınma ve milletimizin refahı için hayati bir role sahiptir. Bu piyasalar sadece kaynak oluşturmakla kalmaz aynı zamanda ekonomik katma değer üretir. İstihdamı arttırarak yatırımcılarımıza güvenli ve kazançlı alternatifler sunar. En önemlisi de güçlü bir ekonomik altyapının temel taşlarını oluşturur. Son yıllarda Türkiyenin sermaye piyasa kaydettiği ilerleme hepimiz için gurur vericidir. Hem arz hem de talep tarafında büyümenin ve gelişimin kararlı bir şekilde sürdüğünü hep birlikte görüyoruz. Bu vesileyle şunun altını özellikle çizmek isterim. Reel ekonomiyle, finansal kesim birbirini bütünleyen adeta bir elmanın iki yarısı gibi görülmelidir, böyle anlaşılmalıdır. Reel kesimin büyüdüğü, geliştiği bir ortam sermaye piyasaları başta olmak üzere finansal kesim için de önemli fırsatlar oluşturacaktır. Gelişmiş, araçları çeşitlenmiş finansal yapı ise reel sektörün sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir bir şekilde gelişimi için olmazsa olmazdır” dedi.
ÜLKEMİZ, HALKA ARZDAN SAĞLANAN FON BÜYÜKLÜĞÜNDE DÜNYADA 10UNCU SIRADA
Yılmaz, “Geçen yıl 54 şirket ilk kez halka arz yoluyla piyasadan 79,3 milyar lira fon temin ederken 12 Aralık itibarıyla halka arz süreci tamamlanan 31 şirketimiz piyasadan 55,9 milyar lira kaynak sağladı. Ülkemiz halka arzdan sağlanan fon büyüklüğü bakımından geçen yıl dünyada 10uncu, Avrupada da 1inci sırada da yerini almıştır. Bu gelişme reel sektörün sermaye piyasasına her geçen yıl ilgisinin ne kadar çok arttığına işaret ederken şirketlerin bankacılık sektörü dışında da sermaye piyasası yöneldiklerini göstermektedir. Orta vadeli programımız kapsamında en önemli unsurlardan biri tasarruflar. Türkiyenin kalkınma sürecindeki en kritik dar boğazlarından biri cari açık meselemizdir. Cari açığın özü de şudur. İç tasarruflarınız yatırımlarınızı yapmaya elverişli düzeyde değilse yatırımlarınızın tutarından daha düşükse bu durumda dış tasarruflara ihtiyaç duyar hale geliyorsunuz. Bu da cari açık demek. İç tasarruf oranlarını arttırıp artan tasarrufları, verimli alanlara sevk ettiğiniz zaman hem cari açık meselesini köklü bir şekilde çözmüş oluyorsunuz. Hem de ekonominin verimliliğini, rekabetçiliğini arttırmış oluyorsunuz. Dolayısıyla orta vadeli programımızın en temel hedeflerinden birinin, cari açığı düşürmek, tasarruf oranlarımızı yükseltmek, artan kaynaklarımızı finansal piyasalarımızın etkin işleyişiyle verimli alanlara yönlendirmek olduğunu ifade etmek isterim” diye konuştu.
ENFLASYON 47,1E GERİLEDİ
Enflasyonda düşüş seyrettiğini söyleyen Yılmaz, “Enflasyon oranlarında bir düşüş seyri başladı. Başından beri hep şunu söyledik. Üç dönem olacak dedik. Enflasyonla mücadelemizde bir geçiş süreci olacak. Riskleri düşürdüğümüz temellerimizi sağlamlaştırdığımız bir geçiş dönemimiz olacak. Ardından dezenflasyon dönemi olacak diye ifade etmiştik. Geçtiğimiz haziran ayında dezenflasyon dönemimiz başladı. O tarihten bugüne 28,4 puan enflasyonumuzda bir düşüş gerçekleşti. Enflasyon 47,1e kadar geriledi. Önümüzdeki süreçte dezenflasyon devam edecektir. Ve nihai hedefimiz elbette dezenflasyondan sonraki üçüncü aşama. O da fiyat istikrarı aşaması. Çabamız tek haneli rakamlara ulaşıncaya kadar da tüm politika araçlarımızla, koordinasyon içinde kararlı bir şekilde programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.