İmar Yasası’nda “Denetimli Düzenleme” Çağrısı: “Hem Devlet Hem Vatandaş Kazanır”

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

İmar Yasası’na takılanlar ve sosyal adaletin sağlanması adına uzun yıllardır mücadele eden İmar Yasasına Takılanlar Derneği Başkanı İbrahim Hacıoğlu, Türkiye’nin mevcut imar düzenlemeleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. İmar mevzuatının, çağdaş ihtiyaçlardan uzak olduğu ve vatandaşları zor durumda bıraktığına dikkat çeken Hacıoğlu, “Denetimli bir imar düzenlemesi hem devlete hem de vatandaşa büyük katkılar sağlayacak” diyerek, yapılması gereken reformları sıraladı. Hacıoğlu, imar mevzuatındaki boşlukları ve çağdaş düzenlemelerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Mevzuatta Netlik İsteği

İmar Kanunu’nun 1985 yılında kabul edildiğinden bu yana, sürekli eklenen değişikliklerle günümüz koşullarına uyum sağlanmaya çalışılsa da bu kanun, zamanla vatandaşın ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Hacıoğlu, mevcut İmar Kanunu’nun, toplumsal yapıyı yansıtmadığını ve vatandaşlar için büyük zorluklar oluşturduğunu vurguladı. “Kanunun güncellenmesi ve vatandaşı mağdur etmeyen, çağdaş ihtiyaçlara hitap eden bir düzenlemenin hayata geçirilmesi şarttır” diyen Hacıoğlu, İmar Yasası’nda netlik sağlanması gerektiğini belirtti.

Hak Kaybının Önlenmesi

Yapı kayıt belgelerinin ve kaçak yapıların yasal statüsü, sıkça tartışılan bir konu haline geldi. Birçok vatandaş, “kaçak yapı” statüsüne sokulmuş ve bu durum onların hem ekonomik değerini hem de sosyal güvenliğini olumsuz şekilde etkilemiştir. Hacıoğlu, “Yapıların hukuki anlamda ‘yok’ kabul edilmesi, ciddi bir hak kaybına yol açmaktadır” diyerek, bu uygulamanın vatandaşların geleceğini tehdit ettiğini ifade etti. Hacıoğlu, imar düzenlemelerinin herkes için eşit ve adil olması gerektiğinin altını çizdi.

Şeffaf Denetim Mekanizmaları

İmar mevzuatındaki en önemli eksikliklerden biri de denetim mekanizmalarının şeffaf olmaması. Hacıoğlu, özellikle deprem gibi doğal afetler sonrası inşaatların denetimsizliğinden kaynaklanan büyük mağduriyetlere dikkat çekti. “Yatay mimari” ve depreme dayanıklı yapılar için daha sağlam bir denetim altyapısının oluşturulması gerektiğini belirten Hacıoğlu, denetimlerin sadece formel değil, aynı zamanda vatandaş odaklı ve şeffaf bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi.

Sosyal ve Çevresel Etki Analizleri

Günümüzde, imar düzenlemeleri yalnızca yapısal değil, çevresel ve sosyal açıdan da değerlendirilmesi gereken önemli bir konu haline gelmiştir. Hacıoğlu, kentleşme ile birlikte artan nüfus yoğunluğunun, sosyal yapıyı da olumsuz etkilediğine ve komşuluk ilişkilerinin giderek zayıfladığına değindi. Özellikle, pandemi sonrası insanların “yatay mimari”ye yönelmesi ve bu bağlamda sağlanan sosyal bağların güçlenmesi gerektiğini ifade etti. “İmar düzenlemeleri, sosyal yapı üzerinde de etki yaratmalı, yeni yaşam alanları yaratırken çevresel etkiler ve sosyal ilişkiler göz önünde bulundurulmalıdır” diyen Hacıoğlu, toplumun refahı için çevresel etki analizlerinin büyük önem taşıdığını belirtti.

Vatandaşla Etkileşim ve Bilgilendirme

İmar Yasası ile ilgili yaşanan mağduriyetlerin başında, vatandaşa sağlıklı bir bilgilendirme yapılmaması ve iletişim eksiklikleri yer alıyor. Hacıoğlu, “Vatandaşın devletle arasındaki ilişkiyi güçlendirecek bilgilendirme ve etkileşim mekanizmaları kurulmalı” diyerek, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini vurguladı. Vatandaşların imar düzenlemeleri konusunda daha fazla bilgiye erişebilmesi ve ne gibi haklara sahip olduklarını net bir şekilde öğrenebilmesi için devletin aktif bir şekilde bilgilendirme yapması gerektiğini ifade etti.

İbrahim Hacıoğlu’nun açıklamalarına göre, “Denetimli İmar Düzenlemesi” her ne kadar teknik bir konu gibi görünse de, sosyal adaletin sağlanmasında ve vatandaşların mağduriyetlerinin ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. İmar yasasındaki bu reform, sadece vatandaşların değil, devletin de ekonomisine büyük katkılar sağlayacak. Hacıoğlu’nun dediği gibi, “Yatay mimari ve sağlam, depreme dayanıklı binalar için yeni düzenlemelerle hem halkımızın hem de ülkemizin geleceğini güvence altına alabiliriz.”

Bizi Takip Edin, Gelişmelerden Haberdar Olun!

KAYNAK: HABER MERKEZİ

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.