Sağlık
Güven Hastanesi’nde ilk kez Da Vinci robotik cerrahi sistemi ile ameliyat gerçekleştirildi
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir.
Takip Et
Prof. Dr. Altuğ Tuncel, Da Vinci robotik cerrahi sistemi hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Tuncel, açıklamasında, “Sanılanın aksine, ameliyatı robot yapmıyor. Biz cerrahlar, konsola oturarak robotik kolları yönetiyor ve operasyonu gerçekleştiriyoruz. Robot, elimizin bir uzantısı gibi çalışarak yüksek hassasiyet ile dokulara müdahale etmemizi sağlıyor. Robotik cerrahi, laparoskopik yöntemlerden farklı olarak cerraha çok daha geniş hareket kabiliyeti ve yüksek çözünürlüklü üç boyutlu görüntüleme imkânı sunmaktadır. Özellikle prostat kanseri cerrahisinde, cinsel fonksiyonların sürdürülmesini sağlayan damar-sinir paketinin korunmasında ve operasyon sonrasındaki dönemde idrar kaçırma riskinin minimalize edilmesinde önemli rol oynayan üretra ve mesane boynunun korunmasında açık cerrahi ile karşılaştırıldığında büyük bir avantaj sağlıyor” dedi.
ROBOTİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI
Minimal invaziv cerrahi tekniklerin yaygınlaşmasıyla birlikte robotik cerrahinin ürolojide altın standart haline geldiğini belirten Prof. Dr. Tuncel, Da Vinci sisteminin sağladığı avantajları şöyle sıraladı; “Daha küçük kesi ve daha az cerrahi travma, daha az kan kaybı ve daha hızlı iyileşme süreci, sinir koruyucu teknikler sayesinde ameliyat sonrası cinsel fonksiyonların daha iyi korunması ihtimali, idrar kaçırma gibi fonksiyonel komplikasyonların minimalize edilmesi, ameliyat esnasında kanserli organın daha ince diseksiyon tekniği uygulanarak çıkarılması.”
Prof. Dr. Tuncel, robotik sistemlerin sadece prostat kanseri ameliyatlarında değil, böbrek, böbrek üstü bezi ve mesane kanserlerinde de yaygın şekilde kullanıldığını belirterek, “Özellikle parsiyel nefrektomi gibi böbrek koruyucu cerrahilerde robotik sistemler, cerrahlara tümör diseksiyonu konusunda büyük bir hassasiyet sunarak cerrahi açıdan kompleks olan kitlelerin minimal invaziv olarak böbrekten çıkarılmasını ve geride kalan sağlam böbrek dokusunun korunarak hastaların operasyon sonrasındaki dönemde böbrek fonksiyonlarının bozulması riskini azaltıyor. Da Vinci robot sistemi ile böbrek üstü bezinin kanser özelliği göstermeyen ancak hormon salgılayan kitlelerinde ‘Parsiyel Adrenalektomi’ adı verilen, böbrek üstü bezindeki kitlenin çıkarılıp, geride kalan sağlam böbrek üstü bezinin korunduğu operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. 2021 yılında uluslararası literatürde ilk defa tanımladığımız Floresan yardımlı parsiyel adrenalektomi tekniğini Da Vinci robotik sistemine de adapte ederek, kitle ile böbrek üstü bezi arasındaki rezeksiyon hattını kesin bir şekilde belirleyerek mevcut kitlenin geride kalmayacak şekilde tamamen çıkabiliyoruz. Aynı zamanda organın damar sistemini koruyarak fonksiyonunu devam ettirmesini sağlıyoruz. Böylece, hastalarımızda operasyon sonrasındaki dönemde gelişebilecek olan böbrek üstü bezi yetmezliği riskini büyük ölçüde engelleyebiliyoruz” diye konuştu.
Robotik cerrahinin geleceğine de değinen Prof. Dr. Tuncel, “Yapay zekâ destekli görüntüleme sistemleri sayesinde cerrahlar, ameliyat sırasında sağlıklı ve kanserli dokuları çok daha net ayırt edebilecek. Gerçek zamanlı veri analizi ve karar destek sistemleri ile cerrahi başarı oranlarının artırılması mümkün olacak. Yakın gelecekte yapay zekâ ile entegre ileri robotik teknolojiler, ürolojik cerrahide yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Robot yardımlı cerrahi sunduğu geniş cerrahi spektrum ile günümüz üroloji pratiğinde en güçlü yardımcıdır. 2001 yılında başlayan bu yolculuk, bugün ürolojik cerrahide standart haline gelmiş durumda. Gelecekte daha gelişmiş robotik sistemler ve yapay zekâ entegrasyonu ile cerrahların yeteneklerini daha da ileriye taşıyan bir dönem bizi bekliyor” dedi.
