Connect with us

EKONOMİ

EYT’den hükümete çağrı! “Biz artık kandırılacak yaşta değiliz”

Yayınlanma tarihi:

Uzun bir dönemden bu yana gündemde yerini koruyan Emeklilikte Yaşa Takılanlar gereken prim sayısını doldurmalarına rağmen 1999 yılında emeklilik yaşını yükselten 4447 sayılı kanun ile verilen haklarının alınması büyük bir sorun olmaya devam ediyor.

Yaklaşık 5 milyon kişiyi ilgilendiren mevzusu gittikçe daha büyük sorun haline gelmeye devam ederken EYT’liler hükümetten gelecek güzel haberi bekliyor. EYT’liler, yani olmak için gereken prim sayısını doldurmalarına rağmen emekli olma yaşları gelmediği için emekli olamayanlar aynı zaman da bir işte de çalışamayan, geçim sıkıntısı yaşıyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte daha zor duruma düşen EYT’liler geçmişte verilen haklarını tekrar almak için mücadele vermeye devam ediyor. Düzenlemeyle kabul edilen yasadan önceki yıllarda sigortalı olup iş yaşamına başlayan yüzbinlerce insanın emekli olabilecekleri tarih daha ileri bir zaman atılarak hakları hayal oldu.

Emeklilik hakları ileri tarihlere kayan binlerce insan zamanla örgütlenerek birçok platformda seslerini duyurmaya devam ediyor. Kocaeli Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında başlayan mücadele bugün federasyon çatısı altında sürdürülerek büyümeye devam ediyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hakan Çağlayan yaptığı açıklamada, ‘’Biz kandırılacak yaşı artık geçtik. Adalete değil, adaletsizliğe direniyoruz’’ dedi.

5 MİLYON KİŞİ EMEKLİ OLMUYOR

Çağlayan verdikleri mücadelenin altının boş olmadığını daha öncesinde verilmiş olan sözlerden kaynaklı bu mücadeleyi başlattıklarını belirterek, ‘’Bizim EYT ile ilgili verdiğimiz mücadelenin altı boş değil. Prim gününüzü doldurduğunuz takdirde emekli olacaksınız diye bir sözleşmemiz var bizim. Biz buna istinaden mücadele veriyoruz. Şimdi çıkan yasaya kimsenin bir itirazı yok. Çünkü bir yasa çıkmış 60-65 diye bir yasayla yaş sınırı gelmiş ama bizim ki öyle değil. Bir de şöyle bir algı oluşturuldu 5 milyon kişi emekli olacakmış gibi. Bizim hesaplarımıza göre yılda 700 bin o da herkes emekli olursa bu rakam tutacak. Bazı kesimler emekli olmak istemiyor çünkü emekli olunca aylıkları düşüyor. Memurlar var, fabrikada çalışan insanlar var, primi eksik olanalar var. Bizim bu konuda yaptığımız çalışma da ortalama aylık 2 milyar gibi bir maliyet çıkıyor. Bunu da yıla vurunca 24 milyar gibi çok büyük olmayan bir oran yüzde 6 gibi bir fark oluşturuyor. Bugün baktığınız zaman Türkiye’de 12 milyar emekli var bizim emekli maaşları 1600 gibi komik rakamlarda hal böyleyken emekli olunca çalışma hayatımız mecburen devam ediyor. Çünkü rakamlar çok düşük o rakamlarda ev bile yok. Yaşamaya yetecek bir para değil. Mecburen çift dikiş yapmaya devam ediyoruz’’ dedi.

BÜYÜK PARALARI ALANLAR BİZLERLE YER DEĞİŞTİRSİN

Çağlayan, ‘’Bu sıkıntıyı bizler yaşıyoruz, biliyoruz fakat bu yukarıdan bakınca nasıl görünüyor bunu bilmiyoruz. Bunu anlayabilmek için bizlerle birlikte olunması lazım. Mesela o büyük paraları alan insanlarla bizlerin yer değiştirmesi lazım ki bizim halimizi anlasınlar. Mutfakta yağ bitecek, arabada mazot bitecek diye ödümüz kopuyor. Bir de bize diyorlar ki o primi doldurun. Benim 10 bini geçkin bir primim var mesela. Benden 5500 istendi ben onu ikiye katladım. Şimdi de diyorlar ki fazla priminiz var. Durum böyle olunca emekli maaşları hesaplanırken fazla prim çıktığı için maaşları kesiyorlar. Böyle de bir durum var. Bu sistem çalışma diyor emekli yapmıyor, emekli olunca da parayı az veriyor. 99 öncesi yüzde 78 olan aylık bağlanma oranı kademeli olarak 2008 de yüzde 50’ye düştü sonrasında yüzde 28’e düştü. Böyle bir oransızlık var. Resmen 1 buçuk milyar eksik alıyoruz. 2008 sonrası olan kısım en düşük olan kısım. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız hakkımızı istiyoruz. Bizim devlete bir kuruş borcumuz yok. Biz korkarız borçtan. Devlet 100 lira borcun var dese ödümüz kopar bizim. Ben şu an ödediğim primleri geri alacak olsam emekli olmak istemem. Ben zaten bu devlete bir servet ödemişim. Alacağımız maaşı da alamıyoruz’’ dedi.

‘’ERKEN EMEKLİLİK ALGISI YAPIYORLAR’’

Çağlayan hükümetin erken emeklilik algısı yaparak kendilerini hedef gösterdiğini belirterek, ‘’Erken emeklilik diye bir şey yok. 40 yaşında emeklilik diye bir şey yok. En düşük emekli olacak yaş 45-46 o da kadınlarda. Ama bu bir algı oyunu erken emeklilik diye bir şey kesinlikle yok. Erken emeklilik algısından kaynaklı insanlar durumu tam kavrayamıyor. Cumhurbaşkanıyla görüşme talep ediyoruz bizi dinlesin istiyoruz fakat kabul görülmüyoruz. Bizi hedef göstermesinden dolayı insanlar bizden çekiniyor. Geçtiğimiz dönemlerde Çalışma Bakanı bir konuşmasında emeklilikte yaşı tutmayanlar diyerek bizimler dalga geçti. Normal şartlarda bu konuya eğilmesi, düzeltmesi gerekirken bizimle alay ediyor. Bizimle görüştü konuştu konuyu halledeceğini söyledi fakat Cumhurbaşkanı bir konuşmasında bizi hedef gösterdikten sonra Bakan bizimle görüşmediğini belirtti. Bizim derdimiz hakkımızı almak. Bizim yaptığımız şey siyaset değil. Kendi hakkımızı arıyoruz. Biz kaç milyon mağdur insanız? 5 milyon civarındayız biz. Bu azımsanacak bir rakam değil. Siyasetçiler bize yaklaşmaya çalışıyor. Ama biz artık kandırılacak yaşı geçtik. Bir sürü parti var bize vaat veriyor ama biz artık somut bir şeyler istiyoruz. Noter huzurunda sözleşmeli anlaşmalı çalışma istiyoruz. Artık sözlerin bir değeri yok bunu anladık. Her şey çok pahalı esnaf kan ağlıyor. Ekonomi dibe çökmüş benim emekliliğimi ver benim mağduriyetimi gider. Dün öyle deyip bugün başka şey demek doğru mu? Bizim paramız her geçen gün eriyor zaten. Emekli maaşlarının iyileştirilip tekrar emeklilerin çalışmasını önlemek ve buna dair bir sözleşme çıkartmak gençlere de istihdam alanı açmak zorundalar. Biz geçmişteki haklarımızı istiyoruz. O günkü şartlarda neyse ne konuştuysak biz onu istiyoruz biz o zaman konuştuklarımızın arkasında duruyoruz devletten de aynı durumu bekliyoruz ‘’ açıklamalarında bulundu

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla