TÜRKİYE
EYT’de 2000 Sonrasına Kademeli Emeklilik Fırsatı! 6550 Prim Gününü Dolduran 44-46 Yaşında ERKEN EMEKLİ Olacak
Türkiye’de emeklilik şartları, sosyal güvenlik sisteminin temel taşlarından biri olarak uzun süredir tartışma konusu olmaktadır. Şubat ayında AK Parti tarafından gerçekleştirilen yasal düzenleme ile Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) yasası kabul edildi ve bu yasa ile 8 Eylül 1999 ve öncesinde işe başlayan kişilere erken emeklilik hakkı tanındı. Ancak, bu yasanın ardından, 9 Eylül 1999 ve sonrasında işe başlayanların kademeli emeklilik talepleri gündeme geldi.
Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), EYT yasası kapsamında erken emeklilik hakkı elde edemeyen kadın ve erkekler için prim gün şartlı kademeli emeklilik talebinde bulundu. EMADDER tarafından sunulan kademeli emeklilik önerisi, EYT yasasından yararlanamayanların da emeklilik hakkı kazanmalarını amaçlamaktadır. Bu önerme, daha fazla prim gününe sahip olan kişilere adil bir çözüm sunmayı hedeflemektedir ve işe giriş yıllarına göre yaklaşık 3 milyon 656 bin kişiyi etkilemektedir.
EMADDER’in önerisi kabul edilirse, 2000 yılından sonra işe başlayan sigortalı kadınlar 43, erkekler 45 yaşında emeklilik hakkı kazanacaklar. 2008 yılından sonra işe başlayan kadınlar için emeklilik yaşı 49, erkekler için ise 51 olarak belirlenecektir. Ancak, bu düzenlemenin hükümet tarafından kabul edilip edilmeyeceği henüz net değildir.
Kısmi emeklilik, belirli bir prim gün sayısına ulaşmış ancak yaş şartını tamamlamamış kişilere emeklilik hakkı veren bir düzenlemedir. EMADDER’in önerisine göre, 4500 prim gününe ulaşan kadınlar 50, erkekler 52 yaşında kısmi emeklilik hakkı elde edebileceklerdir.
Bu konudaki düzenlemelerin bir sonraki genel seçimde gündeme gelmesi ve kabul edilmesi beklenmektedir. EYT yasası ve EMADDER’in önerileri, Türkiye’nin sosyal güvenlik sisteminde önemli bir değişimi temsil etmektedir. Bu değişiklikler, özellikle erken emeklilik bekleyen milyonlarca kişi için büyük bir öneme sahiptir.
Türkiye’de emeklilik şartları ve kademeli emeklilik konusu, hem mevcut hem de potansiyel emekliler için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, hem hükümetin hem de ilgili sivil toplum kuruluşlarının adımları yakından izlenmeli ve emeklilik sistemi ile ilgili her türlü gelişme, adaletli ve sürdürülebilir bir çerçevede ele alınmalıdır.
