Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

ERZURUM’DA 52 tabyadan 21’i ayakta kaldı

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

TARİH boyunca sıkça düşman istilasına uğrayan Erzurumu savunmak için yapılan 52 tabyadan 21i bugün ayakta kalırken, kale surları tamamen ortadan kalktı. 1570lerden 1900lü yıllara kadar yapılan tabyaları araştıran Erzurum Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, “Yapılan surlar ve 52 tabya eğer bugün ayakta olsaydı Erzurum tam bir askeri açık hava müzesi haline gelebilirdi. Bunları çeşitli nedenlerle koruyamadık. Surların bir kısmı deprem veya savaş gibi nedenlerle ortadan kalktı. Bir kısmı yol açma gibi gerekçeleriyle yıktırıldı” dedi.

İran ve Kafkasyadan Anadoluya gelen yolların kilit noktasında yer aldığı için çok sayıda savaşa sahne olan Erzurumda ilk tabyaların 1570lerde yapıldığını belirten Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, “Osmanlı arşivinde mühimme defterleri var. Orada ilk defa Erzurumun varoş mahallelerini çevrelemek üzere bir sur yapılması gündeme geliyor. Daha önce Bizans döneminden kalma 2 sur vardı. Osmanlı döneminde işte bu üçüncü sur yapıldı. Amaç, varoş mahallelerini çevreleyerek güvenliği sağlamaktı. Surun belirli noktalarına, dere kenarlarına yahut geçitlere tabyalar inşa edildi. Bu tabyalar inşa edilmeden önce Erzurumlular, dönemin devlet yöneticilerine dilekçe veriyor. Dilekçede diyorlar ki, Hamdolsun bizim Erzurumlular olarak halimiz vaktimiz yerinde. Tek sıkıntımız, varoş mahallelerinin düşman tehdidi altında olması. Müsaade edin kendi paramız ve gücümüzle bu mahalleleri içine alacak sur ve tabyaları yapalım. Böylece Erzurumun üçüncü suru ve ilk tabyaları yapılıyor. 1570lerden 1inci Dünya Savaşına kadar Erzurumlular bütün tabyaların yapımında çalışmış. Tabyalarda atalarımızın hem alın teri hem de kanı var” dedi. Kale surlarının zayıf noktalarını korumak üzere yapılan bu küçük tabyaların üzerine konulan toplar ile gelen düşmana karşı atışlar yapıldığı bilgisini veren Prof. Dr. Küçükuğurlu, 1850lerde Osmanlı ile Rusya arasındaki savaşlar nedeniyle tabya yapımının hız kazandığını bildirdi.

93 HARBİNDEN SONRA ERZURUMUN YENİ TABYALARLA GÜÇLENDİRİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ

1828-1829 Osmanlı-Rus Harbinin Erzurum için çok acı bir tecrübe içerdiğini, bu savaştan sonra yeni ve daha büyük tabyaların inşa edildiğini kaydeden Küçükuğurlu, şunları söyledi:

“Osmanlı-Rus Harbinden sonra Erzurum kendini çok zor toparlamış. 1850lere gelindiğinde yeni bir tehdit olarak Kırım Savaşı süreci başladığında yeni tabyalar yapılmaya başlanıyor. 1855-1877 arasında yaklaşık 20 yıllık süreçte, öncekilerden farklı olarak büyük tabyalar yapılıyor. Ayrıca şehrin yakın çevresinde küçük tabyalar inşa ediliyor. Mesela şimdiki Havuzbaşı Kent Meydanının üst kısmından itibaren Hastaneler Caddesi ve Gez Mahallesine kadar 4 tane küçük tabya yapılıyor. Bu süreçte, 93 Harbinin hemen öncesinde şehir devre-i muttasıla denilen dördüncü bir sur içine alınıyor. Bu savaşta Erzurumluların Aziziyede yazdığı kahramanlık destanına rağmen şehir, ikinci kez Rus işgaline uğruyor. 93 Harbinden sonra Erzurumun yeni tabyalarla iyice güçlendirildiğini görüyoruz. Bu tabyaların çoğu, şehrin epeyce dışındaki hakim tepelerde ve küçük kaleler diyebileceğimiz şekilde inşa ediliyor. Bu tabyalar, birer küçük kale gibi düşünülebilir. İçerisinde yaz-kış asker barınabiliyor. Su kaynakları var. Askerin uzun süre kalabileceği yapılar olarak inşa ediliyor. Şehrin kuzeyindeki Karagöbekten güneyindeki Palandöken Dağlarına kadar uzanan yaklaşık 50 kilometrelik bir hat düşünün. Bu 50 kilometre boyunca birkaç kademe halinde tabyalar inşa ediliyor.”

52 tabyadan 31inin yok olduğunu vurgulayan Küçükuğurlu, “Erzurum tarihine baktığımızda bizim tespitimize göre, toplam 52 tabya inşa edilmiş. Erzurum, tarih boyunca 52 tabyaya ev sahipliği yapmış bir şehir. Yapılan surlar ve 52 tabya eğer bugün ayakta olsaydı Erzurum tam bir askeri açık hava müzesi haline gelebilirdi. Bunları çeşitli nedenlerle koruyamadık. Surların bir kısmı deprem veya savaş gibi nedenlerle ortadan kalktı. Bir kısmı yol açma gibi gerekçeleriyle yıktırıldı. Erzurum denilince akla ilk gelen şeylerden biri, tabyalardır. Tabyalar denilince akla ilk gelen şeylerden biri de Erzurumluların vatan sevgisidir, fedakarlığıdır” diye konuştu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam