ErdoÄŸan: Yunanistan, hasmane tavırlarını S-300 radar kilidi atma seviyesine çıkararak aslında NATO’ya meydan okumuÅŸtur

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

CUMHURBAÅžKANI Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Ege’de uluslararası hava sahasında NATO görevi icra eden F-16 uçaklarımıza Yunanistan’ın Girit Adası’na konuÅŸlandırdığı Rus menÅŸeili S-300 Hava Sistemleri tarafından radar kilidi atılmıştır. Bir ülke uçağına radar kilidi atılması düşmanca bir davranıştır. Hele bu uçak NATO görevi icra ediyorsa, bu düşmanlık tüm üyeleriyle NATO’ya yapılmış demektir. Yunanistan, hava sahamızı ihlal ve uçaklarımızı tacizle baÅŸlayan hasmane tavırlarını S-300 radar kilidi atma seviyesine çıkararak aslında bize deÄŸil NATO’ya ve müttefiklere meydan okumuÅŸtur” dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, 30 AÄŸustos Zafer Bayramı’nın yıl dönümü nedeniyle CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen ’30 AÄŸustos Büyük Zafer’in 100’üncü Yılı Özel Programı’nda konuÅŸtu. ErdoÄŸan, konuÅŸmasına 30 AÄŸustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak “Anıtkabir ziyaretimizin ardından Devlet Mezarlığı’nda Milli Mücadele kahramanlarımızın aile efradıyla buluÅŸtuk. Kahramanlarımızı tanzimle andığımız bu buluÅŸmada Anadolu’yu bizlere vatan yapan ÅŸehitlerimizin ve gazilerimizin tamamını da dualarımızdan eksik etmedik. Bu yıl ilk defa 30 AÄŸustos Zafer Bayramı tebrikatında Milli Mücadele Kahramanlarımızın aile efradı da yer aldı. Kendileri 30 AÄŸustos konserinde de saÄŸ olsunlar bizlerle birlikteler” ifadelerini kullandı.

Tarihe yeterince sahip çıkılmadığını söyleyen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Biz maalesef tarihine yeteri kadar sahip çıkamayan bir milletiz. Halbuki ordumuzun nüvesini teÅŸkil eden Kara Kuvvetleri’nin kuruluÅŸunun 2 bin 231’inci yıl dönümünü geride bırakan, dünyanın dört bir yanında devlet geleneÄŸinin temellerine iliÅŸkin her gün yeni bulgular elde edilen bir milletiz. Hepsini bir kenara bıraktım, Anadolu’daki varlığımızın kökenlerine ve devletlerimizin gücüne bile hakkıyla nüfus edemediÄŸimiz dönemler geçirdik. Aynı satih yaklaşımın Milli Mücadelemiz konusunda da yaÅŸandığını itiraf etmeliyiz. Anadolu’daki son devletimizin ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız ÅŸu dönemde artık tarihimizi daha iyi öğrenmemizin, ecdadımızı daha iyi anlamamızın önünde hiçbir mani kalmadığına inanıyorum. Milli Mücadele Kahramanlarımızın aile fertleriyle buluÅŸmamızı hem onlar için bir hak teslimi hem de tarihimize ve ecdadımıza daha iyi sahip çıkmamıza vesile olacak bir adım olarak deÄŸerlendiriyorum” diye konuÅŸtu.

‘BÃœYÃœK TAARRUZ, GERÇEKTEN TARÄ°HÄ° VE ÖNEMLÄ° BÄ°R DÖNÃœM NOKTASIDIR’

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Büyük Taarruz’un tarihi ve önemli bir dönüm noktası olduÄŸunu vurgulayarak, “30 AÄŸustos Zaferi Osmanlı’nın son döneminden beri uzunca süredir savunmada kalan Türk ordusunun ilk büyük taarruzu neticesinde elde edilmiÅŸ bir baÅŸarıdır. Daha önce Sarıkamış’ta ve Kanal Harekatı’nda yapılan taarruzların istediÄŸimiz sonuçlara ulaÅŸmadığını biliyoruz. DiÄŸer muharebelerimizde hep savunmaya dayalıydı. Büyük Taarruz, makus tarihimizi yenerek kendimize yeni bir gelecek inÅŸa ettiÄŸimiz gerçekten tarihi ve önemli bir dönüm noktasıdır. Milli Mücadeleyi, vatan topraklarını pis ayaklarıyla kirleten düşmanla birlikte onların iplerini elinde tutan yedi düvele karşı da yürüttük. Anadolu topraklarında tutunmanın pahalıya patlayacağını görenler, hep yaptığı gibi vekalet savaşı yoluna gitmiÅŸlerdir. Tıpkı bugün olduÄŸu gibi o dönemde de Yunanların sırtını sıvazlayan birileri, Afyon’daki cephe hattında kurulan tahkimatı, ‘Türkler bunları 5-6 ayda aÅŸamaz’ ifadesiyle tanımlamışlardır. Halbuki 26 AÄŸustos sabahı ordumuz, sadece 2 gün içinde bu tahkimatın tamamını yerle bir ve düşmanın çoÄŸunu da imha etmiÅŸlerdi. Bizim komutanlarımız savaşı bizzat cephenin içinde idare ederken, Yunan ordusu, 330 kilometre ötedeki Ä°zmir’den emir almaya çalışıyordu. Çünkü onlar iÅŸgalci olmanın rahatlığı içindeyken, biz vatanımızı savunmanın inancı, haklılığı ve azmiyle mücadele ediyorduk. Bin yıl sonra tekrar Anadolu’ya hakim olma rüyası görenlerden canlarını kurtarabilenler, sadece iki hafta sonra kendilerini Ä°zmir’den ayrılan gemilere zor atmışlardı. Tarihe BaÅŸkomutan Meydan Muharebesi diye geçen 30 AÄŸustos Zaferi, Osmanlı’nın Sırplara karşı kazandığı Sırp Sındığı Zaferine benzetildiÄŸi için Rum Sındığı diye de adlandırılmıştır. Sırp Sındığı ile Osmanlı, Balkanlar’daki varlığını, yıkılışına kadar kalıcı hale getirmiÅŸtir. Biz de Rum Sındığı ile Anadolu’daki varlığımızı inÅŸallah ebediyen kalıcı hale getirecek destansı bir zafer kazandık” dedi.

‘YUNANÄ°STAN BÄ°ZÄ°M DENGÄ°MÄ°Z VE MUHATABIMIZ DEĞİLDÄ°R’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistanlı siyasetçilerin geçmişteki yanlışları yapmakta ısrarcı olduğunu vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir asır önce kendi halklarını ve ülkelerini felakete sürükleyen Yunanistanlı siyasetçilerin maalesef bugün de aynı yanlışta ısrar ettiklerini görüyoruz. Hep söylediÄŸimiz gibi Yunanistan bizim ne siyasi, ne ekonomik, ne de askeri olarak dengimiz ve muhatabımız deÄŸildir. Tıpkı bir asır önce olduÄŸu gibi bugün de Yunanistan’ı kullanarak ülkemizin vaktini ve enerjisini boÅŸa harcatmaya çalışanların asıl niyetlerini biliyoruz. Son günlerde yaÅŸanan geliÅŸmeler, bu gerçeÄŸi inkarı mümkün olmayan bir açıklıkta herkesin önüne sermiÅŸtir. BilindiÄŸi gibi Ege’de uluslararası hava sahasında NATO görevi icra eden F-16 uçaklarımıza Yunanistan’ın Girit Adası’na konuÅŸlandırdığı Rus menÅŸeili S-300 Hava Sistemleri tarafından radar kilidi atılmıştır. Bir ülke uçağına radar kilidi atılması düşmanca bir davranıştır. Hele bu uçak NATO görevi icra ediyorsa, bu düşmanlık tüm üyeleriyle NATO’ya yapılmış demektir. Yunanistan, hava sahamızı ihlal ve uçaklarımızı tacizle baÅŸlayan hasmane tavırlarını S-300 radar kilidi atma seviyesine çıkararak aslında bize deÄŸil NATO’ya ve müttefiklere meydan okumuÅŸtur. NATO’nun en büyük gücü Amerika, Türkiye’nin tamamen kendi güvenlik ihtiyaçları için olduÄŸunu defaatle ifade ettiÄŸi S-400 sistemleri almasını güya kendi uçaklarına tehdit olarak görmüştü. Bu adımımız peÅŸinatını ödediÄŸimiz F-35 uçaklarının verilmemesinden her alanda savunma sanayii ürünlerine ve hatta daha ötesine geçen ambargolara maruz kalan fiili eylemlerle karşılanmıştı. Åžimdi aynı Amerika’nın, Yunanistan’ın bir NATO hava gücüne karşı S-300 sistemlerini harekete geçirmesine nasıl cevap vereceÄŸini merakla bekliyoruz. Ãœstelik Amerika, bize vermediÄŸi F-35’leri Yunanistan’a ikram ederek Rus Hava Savunma sistemlerinin güya gözü gibi sakındığı bu uçaklarla aynı çuvala girmesinin yolunu kendi eliyle açmıştır. Biz, tedarikçi ülkeye sözümüz gereÄŸi F-35’lerle S-400’leri asla aynı sistemde kullanmayacaktık, kullanmazdık da. Ama hiçbir hukuki, ahlaki, insani sınır tanımayan Yunanistan’ın bu pervasızlığı yapacağından kimsenin şüphesi olmasın.”

‘BÄ°Z, BÄ°ZDEN ESÄ°RGENEN HER ÃœRÃœNÃœ ER VEYA GEÇ ÃœRETME KABÄ°LÄ°YETÄ°NÄ° YAKALAMIÅž BÄ°R ÃœLKEYÄ°Z’

ErdoÄŸan konuÅŸmasında, Amerika’ın Hindistan’ın S-400 tedarikini yaptırım dışı bıraktığını hatırlatarak, “Demek ki mesele Rus Hava Savunma sistemleriyle Amerikan askeri ürünlerinin birlikte kullanılması deÄŸil, bizatihi ve mahsusen Türkiye’dir. Bize F-35 vermiyorlarmış, aldığımız alternatif savunma sistemlerine tepki gösteriyorlarmış, saçma sapan konulara kadar varan ambargolar uyguluyorlarmış, açıkçası hiçbiri umurumuzda deÄŸil. Biz, bizden esirgenen her ürünü er veya geç üretme kabiliyetine, kapasitesine, kararlığına sahip bir ülkeyiz, Türkiyeyiz. Kendi vizyonumuz ve hedeflerimiz doÄŸrultusunda ihtiyaç duyduÄŸumuz her teknolojiyi geliÅŸtirme, her eseri inÅŸa etme, her hizmeti sunma imkanını yakalamış bir ülkeyiz. Talep ettiÄŸimiz uçakların verilmesinin herhangi bir konuda destek saÄŸlanmasının bizim için tek anlamı, ülkemize karşı gösterilen dostluÄŸun iÅŸareti olmasıdır. Türkiye geçtiÄŸimiz 20 yılda kurduÄŸumuz altyapının üzerinde her alanda olduÄŸu gibi savunma sanayinde de kendi göbeÄŸini kendi kesecek seviyeye gelmiÅŸtir. Bundan sonrası sadece planlama, önceliklendirme, geliÅŸtirme ve üretme meselesidir. Yani zaman meselesidir. Ä°ÅŸte bu inanç ve kararlıkla Cumhuriyetimizin kuruluÅŸunun 100’üncü yılı olan 2023’ü, Cumhuriyetimizin 2’nci asrını ‘Türkiye Yüzyılı’ haline getirecek yeni bir atılımın baÅŸlangıcı haline inÅŸallah dönüştüreceÄŸiz. Ãœlkemizin 20 yıl önceki seviyesi ile bugünkünü mukayese eden vicdan sahibi herkes aradaki asırlık farkı görecek ve kabullenecektir. Bundan 11 yıl önce 2023 hedeflerimizi ilan ettiÄŸimizde kendi akıllarınca bizimle dalga geçenler ÅŸimdi sahip olduÄŸumuz üretim ve ihracat gücü karşısında öncelik edinme peÅŸinde koÅŸmaktadır. Elbette bununla kalmıyoruz, hatta hala hali hazırda sahip olduÄŸumuz altyapıyı sadece bir baÅŸlangıç kabul ederek hazırlıklarına baÅŸladığımız 2053 vizyonumuzla ülkemizi dünya liginin en üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına yakışan budur” ifadelerini kullandı.

‘YUNANÄ°STAN’IN ADALARA ÃœSLER KURMASI, TÃœRKÄ°YE İÇİN ANLAM TEÅžKÄ°L ETMEZ’

ErdoÄŸan, konuÅŸmasında Yunanistan’ın Adalar’a üsler kurduÄŸunu aktararak, “Yunanistan’ın Adalara üstler tesis etmesi, kurması, Türkiye için hiçbir zaman anlam teÅŸkil etmez. Burada düşünmesi gereken Yunanistan’a bunca desteÄŸi verenler, kendileri bundan sonra ne yaparlar onu bilemem. Ben bir kez daha 30 AÄŸustos Zafer Bayramını tebrik ediyorum. Ordularımızın BaÅŸkomutanı Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk baÅŸta olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum” dedi. 

Erdoğan, konuşmasının ardından, Azerbaycan Görev Grup Komutanlığı, Libya Görev Grubu Komutanlığı, Katar Türk Birleşik Müşterek Komutanlığı, Somali Türk Görev Kuvvet Komutanlığı ve Bosna Hersek Türk Temsil Heyeti Başkanlığına video konferans ile bağlanarak görevli Mehmetçiklerle görüştü. Külliyedeki kutlama, düzenlenen çeşitli konserlerle devam etti.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.