Ekonomi
Ekonomist Prof. Dr. Cem Başlevent’ten asgari ücret değerlendirmesi
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir.
Takip Et
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Başlevent, “Çok yüksek oranlı bir artış yapılmış olsaydı Merkez Bankası bunu enflasyonla mücadelede olumsuz bir gelişme olarak değerlendirip faizleri sabit bırakabilirdi. Mevcut durumda faiz indirimi büyük bir olasılıkla yapılabilir. Borsa İstanbuldaki olumlu hava da bu beklentinin bir göstergesi” diye konuştu.
Prof. Dr. Cem Başlevent, “Aslında uzun dönemli ortalamalara bakıldığında açıklanan asgari ücret reel anlamda çok düşük değil. Ancak geçtiğimiz 2 yılda seçim öncelerinde büyük oranlı zamlar yapıldığı için beklentiler de biraz fazla iyimserdi. Sabit gelirlilerin alım gücü kaybı ekonomi yönetiminin enflasyonu yüzde 20lere indirme çabalarının bir sonucu. Dileriz bu zorlu sürecin sonunda makroekonomik dengeler çok gecikmeden daha olumlu hale gelir ve vatandaşlar ödedikleri bedellerin karşılığını alabilirler” ifadelerini kullandı.
‘MEMUR VE EMEKLİ MAAŞ ARTIŞINDA ENFLASYON FARKI BELİRLEYİCİ OLACAK’
Prof. Dr. Başlevent, “Asgari ücrete yapılan zammın yüzde 30da kalması memur ve emeklilerin ocak ayı maaş artışlarının da enflasyon farkı ile sınırlı kalacağını veya bunun biraz üzerinde bir oran belirleneceğini düşündürüyor. 2025 yılında asgari ücretin işverene maliyeti 30 bin lirayı aşıyor olacak. Daha yüksek bir zam oranı belirlenmiş olsaydı maliyet 35-40 bin liraya ulaşabilirdi ve bu da istihdam bakımından daha olumsuz sonuçlara yol açardı” dedi.
