Politika
Efkan Ala: Bu imhaya ‘dur’ deme gücüne sahip devletler zalimi destekliyor


AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, parti genel merkezinde düzenlenen Filistinin Geleceği Konferansına katıldı. AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlunun yönettiği Filistinin Geleceğinin Şekillenmesinde Siyasetçilerin ve Parlamentoların Rolü başlıklı 2nci oturumda konuşan Genel Başkan Vekili Ala, Gazze ve Batı Şeriadaki insanlık dramının her geçen gün daha da derinleştiğini belirterek, “Gazzede insani durum felaket boyutlarını aşmıştır, tahammül sınırlarını aşmıştır. Şu ana kadar toplanabilen verilere göre, 42 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiş; onlarca, yüzlerce, binlerce enkaz altında olanlardan da kimsenin haberi yok. On binlerce insan yaralanmıştır. Bu bir halkın kendi topraklarında maruz kaldığı, son yıllarda insanlığın gördüğü en büyük sistematik imha girişimidir. Batı Şeriada askeri operasyonlar ve yerleşimci şiddeti her türlü sınırı aşmıştır. İsrailin Doğu Kudüsü Yahudileştirme ve Mescidi Aksadaki tarihi statükoyu değiştirme çabaları son derece tehlikeli bir seviyeye ulaşmıştır. Bu saldırılar Filistinlerin ana yurtlarında topraksız bırakılmasını amaçlayan bir politikanın ürünüdür. Buna karşı sessiz kalmamız mümkün değildir” dedi.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR İFLAS ETMİŞ DURUMDA
Son 1 yıldır dünyanın gözü önünde Gazzede 2 milyondan fazla insanın bombalandığını söyleyen Ala, “Ambulanslar, çadırlar, hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, her şey bombalanmaktadır. Hava bile, nefes bile bombalanmakta, ne görürseler bombalamaktalar. Burada bir savaş değil, bir ülkeyi işgal ve bir halkı imha söz konusudur. Çocuklar, kadınlar, hastalar, yaşlılar yok ediliyor. Bu imha karşısında insanlık sadece seyrediyor. Uluslararası kuruluşlar sadece seyrediyor. Bu imhaya dur deme gücüne sahip devletler ise zalimi destekliyor, imha edeni destekliyor, bombalayanı destekliyor. Uluslararası kuruluşlar ise adeta iflas etmiş durumdadır. Lübnanda yaşananlar da bir o kadar kaygı vericidir. İsrailin kara saldırılarıyla Lübnanı işgal etmesi bölgede ve uluslararası düzeyde güvenlik ve istikrar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Gelişmeler, bu krizlerin çok daha büyük bir bölgesel savaşa yol açabileceğinin açık bir göstergesidir. İsraile karşı kapsamlı bir silah ambargosu uygulanması acil bir hal almıştır” diye konuştu.
BM ÇAĞRISI DERHAL HAYATA GEÇİRİLMELİ
Ala, İsrailin bu saldırgan politikalarından kendiliğinden vazgeçmesini beklemenin hayal olduğunu kaydederek, “Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin asli görevi barışı tesis etmek ve korumaktır. Bu bağlamda Konseyin uluslararası hukuku işleterek İsrailin saldırganlığına karşı gerekli tedbirleri alması zorunludur. Bunun için bütün siyasal akıllıların, bütün siyasal faaliyet gösteren insanların, kurumların, kuruluşların, örgütlerin insanlık adına harekete geçmesi, sivil toplumun harekete geçmesi kaçınılmaz bir zorunluluk almıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 18 Eylül tarihli kararında, İsrailin uluslararası hukuka uymaya, askerlerini çekmeye ve yeni yerleşim faaliyetlerini derhal durdurmasına yönelik çağrı vardı; bu derhal hayata geçirilmelidir. Bunların takibi yapılıp, bunlar siyasal alanlarda sürekli dile getirilip talep edilmelidir. Ciddi bir baskıya dönüştürülmelidir” dedi.
BÜTÜN ÜLKELER FAALİYETE GEÇMELİ
Uluslararası Adalet Divanının 19 Temmuzda yayımladığı istişari görüşün de önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Ala, “Bu görüş, İsrailin Filistin topraklarını işgalin hukuksuzluğunu açıkça ortaya koymuştur. Bütün bu kararların uygulamaya geçirilmesi ciddi bir çabayı gerektirmektedir. Bütün ülkeler bu alanda faaliyete geçmeli, bir araya gelmeli. Birleşmiş Milletlerde kararlar alındı, kararın uygulanmasının sağlanması için harekete geçilmeli ve bu sağlanıncaya kadar da geri adım atılmamalıdır” diye konuştu.
