Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Edirne’de yetersiz yağışlar nedeniyle Meriç Nehri, kurak yaz ayı değerlerinde akıyor

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

TRAKYA Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, Edirnede kış aylarındaki yağışların yer altı suları ve akarsuları doldurmak için yeterli olmadığını, bu nedenle Meriç Nehrinin kurak yaz mevsimindeki debi oranında aktığını söyledi. Doç. Dr. Uludağ, “Meriçin debisinin 48 metreküp gibi bir değerde olduğunu görüyoruz. Bu Meriçi kirişhane istasyonundan ölçülen yani Arda, Tunca ve Meriçin birleştikten sonraki noktası. Bu yaz döneminin debisi. Kış döneminde, nemli bir dönemde bu debi oldukça düşük” dedi.

Edirnede, geçen yaz aylarının yüksek sıcaklıklarla yağışsız geçmesi kuraklığı beraberinde getirirken hem çeltik hem de ekim yapacak buğday üreticisini zora soktu. Çeltik tarlaları kuraklık nedeniyle debinin düştüğü Meriç ve Tunca nehirlerinden dönüşümlü sulandı. Buğday üreticisiyse ekim ayının da yağışsız geçmesiyle ürününü kuru toprağa ekti. Aralık ayındaysa bölgeye metrekareye 120 kilogram yağış düşerken, Bulgaristandaki yağmur ve kar yağışları ile birlikte Meriç ve Tunca nehirlerindeki debiler bir miktar arttı. Üreticinin umutla beklediği kış aylarındaki kar ve yağmur yağışları yetersiz kalırken, Meriç Nehrinde debi son dönemde yine düşüşe geçti. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, kentte tarım arazilerinin sulamasında kullanılan Meriç Nehrinde debi geçen yılın aynı dönemine göre azaldı. Geçen yıl 41 metreküp/saniye ölçülen debi, bu yıl 34 metreküp/saniyeye düştü. Tunca Nehrinde ise geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar artış gözlendi. Nehirde geçen yıl 2 metreküp/saniye olan debi, bu yıl 6 metreküp saniyeye yükseldi.

KIŞ DÖNEMİNE GÖRE BU DEBİ OLDUKÇA DÜŞÜK

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, iklim içerisinde dönemsel döngü sonucu, kurak periyottan geçildiğini belirterek, “Son yıllarda ciddi anlamda bir kurak periyot yaşıyoruz. Her ne kadar yağmur biraz yağdı gibi düşünsek de Trakyanın genel olarak ortalama yağışı 600 milimetre civarında ama bu bazen 400 milimetreye kadar düşer. Bazen de 700-750 milimetreye kadar çıkar. Dolayısıyla şu an ortalamanın altında bir dönemi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Tabii burada yağışın bir de cinsi ve türü önemli. Yani yağmur şeklinde mi düşüyor? Kar şeklinde mi düşüyor? Ve son yıllarda giderek kar yağışlarında ciddi bir azalış, hatta bu yıl bir miktar yağmış olsa bile yerde kalma süresinin çok kısa sürmesi ve sadece bir ve iki günde sınırlı kalması özellikle su kaynakları açısından ciddi risk oluşturuyor. Yağmur şeklinde meydana gelen yağışlar, yüzeysel akışa kendine verir ve daha çok yüzeysel akışla birlikte akarsularla kaybolur. Fakat yer altı suyunu esas besleyen yağış türü kar yağışlarıdır. Dolayısıyla yer altı suları yeteri kadar beslenmediği zaman kaynak suları da kuruyacağı için akarsuların yaz debileri oldukça düşer ki biraz önce baktığımız zaman Meriçin debisinin 48 metreküp gibi bir değerde olduğunu görüyoruz. Bu Meriçin Kirişhane İstasyonundan ölçülen yani Arda, Tunca ve Meriçin birleştikten sonraki noktası. Bu yaz döneminin debisi. Kış döneminde, nemli bir dönemde bu debi oldukça düşük” dedi.

Nehir debilerinin düşük olmasının bir diğer nedeninin de Bulgaristanın uyguladığı politikadan kaynaklandığını kaydeden Doç. Dr. Uludağ, “Tabii burada bu düşük olmasının bir nedeni yağışların geçtiğimiz yıllara göre giderek azalması ve niteliğinin değişmesinin yanı sıra diğer önemli bir faktör su yönetimiyle ilgili olarak Bulgaristanın uyguladığı politika. Çünkü Bulgaristan bu 3 nehir üzerinde 25e yakın barajı var ve bu barajları daha çok kendi kullanmak amacıyla yaptığı ve dolayısıyla yağışlı dönemlerde barajlarda suyu tutarak yazın kurak dönemde kullanmayı planlıyor. Dolayısıyla son günlerde ve özellikle Bulgaristana ciddi yağışlar düşmesine rağmen o su Meriç Nehrinde akış olarak kendini göstermedi” diye konuştu.

BARAJLARIN BİR AN ÖNCE FAALİYETE GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR

Doç. Dr. Uludağ, kentteki üreticilerin en önemli geçim kaynağından çeltikte, geçen sene yaşanan su sıkıntısının bu yıl da yaşanabileceğine işaret ederek, “Büyük olasılıkla üretici geçen sene yaşadığı sıkıntıyı yaşayacak. Tabii bunun ne kadar oranda olacağını veya ne tür tedbirler alınacak bilemiyoruz. Ama suyun mevcut durumu biraz önce rakamı söyledim, 50 ile 20 metreküp arasında devamlı değişiyor. Esasında böyle bir mevsimde, debinin bu kadar sık değişmesi yağışla ilişkili değil. Tamamen Bulgaristandaki baraj kapaklarının açılması veya kapanmasıyla alakalı. Dolayısıyla su Bulgaristan tarafından tutulduğu sürece ve bizim bu suyla ilgili yatırımlarımızı yeteri kadar yapmadığımız sürece bu sorunu yaşayacağız. Tabii burada ne olabilir? Bizim Meriç veya Tunca üzerine baraj yapma şansımız yok. O zaman bununla ilgili yapılan işte Çakmak Barajı, Çömlekköy Barajı gibi barajların, yani rezervuar barajların normal şartlarda havzasının su tutması için uygun olmayan fakat Meriç ve Tuncaden takviye edilecek sularla doldurulup kurak dönemde, yaz döneminde çiftçinin ihtiyacına sunulacak barajların bir an önce faaliyete geçirilmesi bu anlamda önemli bir nokta” ifadelerini kullandı.

Haber – Kamera: Olgay GÜLER – Umut IŞIK / EDİRNE,

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir