Türkiye

Edirne- İnşaat ustası babasının yaptığı eski Edirne evlerini, rölyefle buluşturdu

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

İNŞAAT USTASI BABASININ YAPTIĞI ESKİ EDİRNE EVLERİNİ, RÖLYEFLE BULUŞTURDU

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

EDİRNE’de yaşayan Emine Çağlayan (76), inşaat ustası babasından aldığı ilhamla kentteki evlerin rölyeflerini yapıyor. Kağıt ve karton gibi malzemeler kullanıp geri dönüşüme de katkıda bulunan Çağlayan, “Şu anda Edirnede benden başka yapan yok. Bu sanatın ileriki zamanlarda gençlere örnek olmasını, hatıra kalmasını istiyorum, Edirne evlerinin yaşamasını istiyorum. Bu sanatı yaşatmak istiyorum ama gençler maalesef biraz geri duruyorlar” dedi.

Kentte yaşayan ve geçiminin büyük kısmını vefat eden eşinden aldığı emekliği aylığıyla sağlayan Emine Çağlayan, 25 yıl önce rölyef sanatıyla tanıştı. Katıldığı kursta rölyefi öğrenen Çağlayan, evinde yaptığı çalışmalarla kendisini geliştirdi. Zamanla kendi tasarımlarını yapmaya karar veren Çağlayan, eski Edirne evlerinde çalışan inşaat ustası babasından ilham alarak tarihi konakları rölyefe işlemeye başladı. Sanatında ustalığını geliştiren Çağlayan, bir yandan Edirne evlerini yaparken, kentin simgesi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Selimiye Camisi başta olmak üzere tarihi eserleri de el işlerine konu etti. Edirne evlerini tanıtmayı hedefleyen söyleyen Çağlayan, “Eski Edirne evlerini, konaklarını yeni nesillere tanıtmaya çalışıyorum, en büyük amacım bu. El sanatlarına merakım vardı. Babam inşaat ustası. Onunla beraber çalışırken hep evleri hayal ediyordum. Böyle kurslara devam ederek kendimi geliştirdim. Edirnede eski Edirne evlerinin maketlerini çıkarıp onların rölyeflerini çalışıyorum. Şu anda Edirnede benden başka yapan da yok. İstanbulda daha önceleri çok yapılıyordu ama şu anda İstanbulda da göremiyoruz. Bu sanatın ileriki zamanlarda gençlere örnek olmasını, hatıra kalmasını istiyorum, Edirne evlerinin yaşamasını istiyorum” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

BU SANATI YAŞATMAK İSTİYORUM

Çalışmalarında kağıt ve karton gibi malzemeler kullandığını dile getiren Çağlayan, “Rölyef sanatıyla evler, gemiler, eski konaklar, saraylar, her şeyi yapabiliyorsunuz. Küçük süsler, hediyelik eşyalar. Daha çok geri dönüşüm malzemeleri kullanarak çalışıyorum. Kullandığımız malzemeler genellikle kağıtlar, kartonlar, muşamba, dantel, parlak kağıt, aklınıza ne gelirse geri dönüşümü kullanıyoruz. Ben bu işi yaparken zorluk çekmiyorum, çünkü el sanatlarını çok seviyorum. Yaparken mutlu oluyorum. Elimden geldiği kadar da temiz çalışıyorum. Arkadaşlarım çok beğeniyorlar. Herkesten övgüler alıyorum. Bu sanatı yaşatmak istiyorum ama gençler maalesef biraz geri duruyorlar” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘ÇALIŞIRKEN BABAMI HATIRLIYORUM’

Küçükken babasına yardım ettiği için evlerin yapısı hakkında bilgisi olduğunu anlatan Çağlayan, “Bu işi yaparken kendimi unutuyorum diyebilirim. Kendi evimizi babamla beraber yapmıştık. Tabii ona tuğla taşırken, ahşapta kalasları taşırken hep yardım ediyorduk. Şimdi ben bunları tekrar tekrar yaparken onları hatırlıyorum. Neyi nereye koyacağımı hiçbir bilgim olmadan, hiçbir eğitim almadan bilebiliyorum. Şu anda Edirne Selimiye Cami, köprüleri, Adalet Kasrı, Sinagog, Hafız Ağa Konağı, çeşitli evleri yapmaya çalışıyorum” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘GENÇLER SABIRSIZ’

Emine Çağlayan, gençlerin, rölyef sanatına pek ilgi duymadığını belirterek, “Gençler biraz sabırsız. Yaşlılar da artık gözleri görmüyor, elleri tutmuyor benim gibi. Onun için çok yapmaya niyetli olan da yok. Ben gönüllü olarak öğreteyim, malzemeyi ben vereyim diyorum, o halde bile gelen yok. Kendi imkanlarımla çeşitli sergilere katılıyorum. Daha Balıkesirden yeni geldik. İstanbulda bir sergiye hazırlanıyoruz. Çeşitli sergilere katılıyorum. Müşteri olursa tabii ki ürettiklerimi satıyorum. Ürettiğimiz için de satmamız gerekiyor. Çünkü malzeme almamız için bir geri dönüşüm olması gerekiyor. 1 oğlum ve 3 torunum var, ne yazık ki onlar da meraklı değil bu işe. Hatta, ‘Bu tahtaları ne yapacaksın?’ diyorlar. Ben de aynı zamanda üyesi olduğum Edirne Kent Konseyi Kadın Meclisi var, bu eserleri oraya bağışlamayı düşünüyorum. Oradaki arkadaşlarıma da ‘Bana bir şey olursa gelin evden hepsini alın dernekte sergileyin’ diyorum” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version