Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

EDÄ°RNE – Doç. Dr. UludaÄŸ: Yağışların devamı gelmezse yer altı suları ve akarsular için yeterli olmaz

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

TRAKYA Ãœniversitesi DoÄŸal Afet AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa UludaÄŸ, kentte son 3 günde metrekareye düşen 60 kilogramlık yağışın, buÄŸdayını kuru topraÄŸa eken üretici için önemli olduÄŸunu söyledi. Uzun dönemde yaÄŸması gereken yağışların, kısa sürede yaÄŸmasının problem oluÅŸturduÄŸunu belirten Doç. Dr. UludaÄŸ, “Bu yağışlar çok faydalı oldu ama bunun devamı ve arkasından kar yağışları gelmezse hem yer altı suları açısından hem akarsuları açısından hem de tarımsal üretim açısından bunların yeterli olacağını zannetmiyorum” dedi.

Edirnede, yaz aylarının yüksek sıcaklıklarla birlikte yağışsız geçmesi kuraklığı beraberinde getirirken, hem çeltik üreticisi hem de ekim yapacak buğday üreticisini zora soktu. Kuraklık nedeniyle debinin düştüğü Meriç ve Tunca nehirlerinden sulanan çeltik arazileri dönüşümlü sulamayla hayata tutundu. Buğday üreticisiyse ekim ayının da yağışsız geçmesiyle ürününü kuru toprağa ekti. Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden alınan verilere göre, Edirneye son 3 günde düşen yağmur Meriç ve Tunca nehirlerindeki debiyi arttırırken, üreticinin de yüzünü güldürdü. Geçen ay 3 metreküp/saniyeyle akan Tunca Nehrinde debi, 4 kat artarak 12 metreküp/saniyeye, 37 metreküp/saniyeyle akan Meriç ise 47 metreküp/saniyeye çıktı.

Trakya Ãœniversitesi DoÄŸal Afet AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa UludaÄŸ, son dönemdeki yaÄŸmurların kent için önemini vurgulayarak, “Bu yağışlar bir tarım ÅŸehri olan Edirnede çok önemli. Ayrıca sadece Edirneye deÄŸil, Balkanlara, Bulgaristana yaÄŸan yağışlar da Tunca, Arda ve Meriç vasıtasıyla yine Edirneden geçen nehirleri besliyor. Dolayısıyla yağışların Edirne ekonomisine, tarımına çok önemli katkısı var. Fakat her zaman söylediÄŸimiz bir ÅŸey var. Yağışlar dengeli dağılmazsa, yıl içerisinde yağış rejimi düzensizleÅŸirse ciddi sorunları beraberinde getirir. ÖrneÄŸin bu sene Edirnede ekim tarihi kasım ayının 15’ini geçti. Neden? Çiftçi hep neyi bekledi? YaÄŸmuru bekledi. Kuruya ekmek istemedi. Halbuki takvimlerimizde ekim ayı ekimin yapıldığı ay olarak tanımlanır ve geç kış veya geç yaz dediÄŸimiz kavram kendini gösterdi. Bu yağışlar çok faydalı oldu ama bunun devamı ve arkasından kar yağışları gelmezse hem yer altı suları açısından hem akarsuları açısından hem de tarımsal üretim açısından bunların yeterli olacağını zannetmiyorum” dedi.

EKİM DÖNEMLERİMİZİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE GÖRE PLANLAMAYA BAŞLAMALIYIZ

Yağış rejiminin deÄŸiÅŸmesinden kaynaklı su yönetiminin de tarımla iliÅŸkisinin iyi kurulması gerektiÄŸini belirten Doç. Dr. Musa UludaÄŸ, “Bir defa günümüzde dünyada yadsınamaz bir durum var. Bir; iklimde deÄŸiÅŸim var ve sanayi devrimiyle insanın bunun üzerinde etkisini artık yadsıyamayız. Fakat iklimdeki deÄŸiÅŸim sadece insan kaynaklı deÄŸil, doÄŸal süreçlere baÄŸlı olarak da deÄŸiÅŸiyor. Önemli olan bizim bu deÄŸiÅŸimi, geçmiÅŸ dönemleri iyi analiz edip gelecekteki iklimdeki muhtemel deÄŸiÅŸimleri iyi planlayıp ürün çeÅŸitliliÄŸimiz, tarımsal ekim dönemlerimizi ona göre planlamamız ve devletin bunu kontrol etmesi gerekiyor. Çünkü bilimsel verilere dayalı bir su yönetimi, bilimsel verilere dayalı bir tarımsal politika izlemediÄŸimiz sürece, sadece kaderci bir yaklaşımla; yaÄŸmur yaÄŸarsa bereketli, yaÄŸmazsa bereketsiz bir dönem geçiririz” diye konuÅŸtu.

Doç. Dr. UludaÄŸ, son dönemdeki yağışlara da dikkat çekerek, “Kısa sürede uzun dönemde yaÄŸması gereken yağış yağıyor. Bu da özellikle yüzeysel sellenmeyi, yüzeysel erozyona ve tarım alanlarında erozyonun hızlanmasına neden oluyor. Ä°kincisi tarım alanları için en önemli ÅŸey suyun filtrasyonu yani toprak içerisine sızması ama yağış çok hızlı ve saÄŸanak ÅŸeklinde yaÄŸdığı zaman bu filtrasyon zorlanır ve yüzeysel akışa daha fazla geçer. Bu da ciddi, diÄŸer bir problemdir” dedi.

MEVCUT YAPILAŞMAYI AFET DEĞERLERİNE GÖRE YAPMALIYIZ

DoÄŸayla yaÅŸamayı öğrenmenin önemine deÄŸinen Doç. Dr. UludaÄŸ, Türkiyede mevcut yapılaÅŸmanın ortalama deÄŸerlere göre yapıldığını ve bunun yanlış olduÄŸunu ifade ederek, “Türkiyede maalesef şöyle bir problem var. Bütün yatırımlar ortalama deÄŸerlere göre yapılıyor. Ama ortalama bir doÄŸa olayı afete dönüşmez. Ekstrem bir olay afete dönüşür. O zaman biz yatırımlarımızı ve planlamalarımızı buna göre yapmak zorundayız. EÄŸer ortalamalara göre yaparsak her zaman bu riski taşırız, taşıyacağız ve zaten yaşıyoruz. Ä°ÅŸte bugün Edirnede oluyor. Geçen hafta Karadeniz Sahil Yolu’nda oldu. Ondan önce Karadeniz derelerinde oldu. 2018’de Edirnede OÄŸulpaÅŸada oldu ve olmaya da devam edecek. DoÄŸada yaşıyoruz ve bizim teknolojimiz doÄŸayla her zaman baÅŸ edemiyor. BaÅŸ ettiÄŸini zannediyoruz. Ama bir gün olaÄŸanüstü bir durumda iÅŸte; Bu bin yılda olan bir olaydı deyip iÅŸin içinden çıkmaya çalışıyoruz. Böyle bir ÅŸey söz konusu deÄŸil” diye konuÅŸtu.

Haber – Kamera: Olgay GÃœLER – Umut IÅžIK/ EDÄ°RNE,

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir