Sağlık
Doç. Dr. İbrahim Demirci: Obezite oranı yüzde 16’ya ulaştı


Güven Hastanesi 50’nci yıl bilimsel etkinlikleri çerçevesinde, Dünya Obezite Günü kapsamında seminer düzenledi. Küresel bir sağlık sorunu haline gelen obezite ile ilgili güncel yaklaşımların ele alındı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Güven Sağlık Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Nadire Yeşim Çetinkaya Şardan, “Hastane olarak 50’nci yılımızı kutluyoruz. Türkiye sınırları içinde kurulmuş bir özel hastanenin 50’nci yılına ulaşması ülkemizin ekonomik koşulları içinde gerçekten çok büyük bir başarı. Bu program da bizim 50’nci yıl kapsamında yaptığımız ilk bilimsel etkinlik. Onun için ayrı bir önem taşıyor. Yıl boyunca çok farklı bilimsel etkinliklerimiz olacak” diye konuştu.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Cesur, obezitede genetiğin payının yüzde 40’a çıktığını vurgulayarak, “Obezite, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle gelişen, basit bir irade eksikliğiyle açıklanamayacak kadar karmaşık bir hastalıktır. Modern yaşam tarzı, yüksek kalorili beslenme ve fiziksel inaktivitenin yaygınlaşması, insülin direncinin artmasına ve metabolik bozuklukların tetiklenmesine yol açmaktadır. Obezitenin kalıtsal geçiş oranı yüzde 25-40; insülin direnci Tip-2 diyabet riskini beş kat artırıyor. Karbonhidrattan zengin yemeklerden 1-4 saat sonra kan şekeriniz çıkabilir. Obezitenin önlenmesi ve yönetimi, yalnızca bireysel çabayla değil, multidisipliner bir yaklaşımla ele alınmalı; beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, fiziksel aktivitenin artırılması ve metabolik dengenin sağlanmasına yönelik kapsamlı stratejiler geliştirilmelidir” dedi.
‘HER 3 KİŞİDEN 1’İ RİSK ALTINDA’
Günümüzde her 3 kişiden 1’inde insülin direnci olduğunun tahmin edildiğini belirten Prof. Dr. Alper Sönmez de bu durumun fark edilmemesinin Tip-2 diyabet riskini 5 kat artırdığını kaydetti. Sönmez, “Günlük hayatta sık görülen yorgunluk, ani açlık krizleri ve kilo vermekte zorlanma gibi belirtiler, bu metabolik dengesizliğin en yaygın göstergeleri arasında. İnsülin direnci sessizce ilerliyor, ama siz önlem alarak süreci tersine çevirebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. İbrahim Demirci ise Türkiye’de her 2 kişiden 1’inin fazla kilolu olduğunu ve obezite oranının yüzde 16’ya ulaştığını belirterek, “Obezite artık sadece bireysel bir sağlık sorunu değil, küresel bir salgın haline geldi. Türkiye’de her iki kişiden biri fazla kilolu, toplumun yüzde 16’sı ise obez. Üstelik obezite, sadece kilo fazlalığından ibaret değil; Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, inme ve bazı kanser türleri dahil olmak üzere birçok ciddi hastalığa zemin hazırlıyor. Kullanılan bazı antidepresanlar, diyabet ilaçları, kortikosteroidler ve beta blokerler de farkında olmadan kilo alımına sebep olabiliyor” dedi.
‘GÜNÜMÜZ DİYETLERİ HERKESE UYGUN DEĞİL’
Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Serap Güzel de “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmek sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazı. Ancak beslenme, sadece sebze ve meyveyle sınırlı değil; vücudun her gün 50 farklı besin öğesine ihtiyacı var. Günümüzde popüler diyetlerin çoğu ketojenik, aralıklı oruç, alkali beslenme, glutensiz diyetler herkese uygun değil. 1000 kalorinin altındaki açlık diyetleri kas kaybına ve yorgunluğa neden olurken, sadece sıvı tüketimine dayalı diyetler uzun süre sürdürülemez. Beslenmede yapılan küçük değişiklikler bile büyük fark yaratabilir. Örneğin, her gün 1 küçük kare çikolata tüketmek yılda 2,5 kg fazladan kilo almanıza neden olabilir. 1 dilim pasta yemek ise ortalama 1-1,5 saat yürüyüş gerektirir. Porsiyon kontrolü, dengeli beslenme ve hareketli bir yaşam tarzı, en etkili ve sürdürülebilir kilo yönetimi yöntemidir” diye konuştu.
‘EGZERSİZ KRİTİK ÖNEME SAHİP’
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nuri Çetin ise hareketli yaşamın öneminin altını çizerek, “Obeziteyle mücadelede egzersiz, sadece kilo kontrolü değil, aynı zamanda kalp-damar sağlığını koruma açısından da kritik öneme sahiptir. Haftada en az beş gün, orta şiddette fiziksel aktivite önerilir. Aerobik, direnç ve esneklik egzersizlerini içeren düzenli bir program, sağlıklı ve sürdürülebilir sonuçlar sağlar” dedi.
Etkinlik, Güven Hastanesi Diyabet Hemşiresi Esin Ceylanın ‘Ağır Yaşamlar Atölyesi’ çalışmasıyla sona erdi. Etkinlik boyunca katılımcılar, obeziteye karşı mücadelede sağlıklı yaşam, beslenme ve egzersiz alışkanlıklarını iyileştirme yollarını öğrendiler.
