Sağlık
Diz ve kalça ağrısıyla gitti, bağırsak kanserinden kurtuldu


Diz ve kalça ağrıları nedeniyle hasaneye başvurarak şifa bulmak isteyen 69 yaşındaki Meryem Oya Alp, hiç beklemediği bir teşhisle karşılaştı. Fibromyalji ve menisküs yırtığı gibi problemlerinin yanı sıra kasık ağrısı da yaşayan Alp, Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nde görev yapan Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özkoçak’ın önerisiyle çektirdiği MR sonucunda bağırsaklarında büyük bir polip olduğunu öğrendi. Kalça ağrısının kaynağının aslında ciddi bir sindirim sistemi sorununa işaret ettiğini belirleyen uzmanlar, vakit kaybetmeden detaylı incelemeleri tamamladı. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç tarafından yapılan kolonoskopi ve sonrasındaki endoskopik müdahale ile kanserleşme eşiğindeki polip başarılı bir şekilde çıkarıldı. Böylelikle basit gibi görünen kalça ağrısı, aslında hayat kurtarıcı bir erken tanı fırsatına dönüştü.
DR. ÖZKOÇAK: AĞRI NEDENLERİNİ DÜŞÜNÜRKEN BASİT VE SIK GÖRÜLENLERDEN, NADİR GÖRÜLENLERE DOĞRU BİR YOL İZLERİZ
Yeterli ve ideal süre uygulanan tedavilere hasta yanıt vermiyorsa, başka organ veya sistemlere ağrı kaynağı açısından baktıklarını dile getiren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gökhan Özkoçak, “Ağrı şikayetiyle bir çok hasta bize başvuruyor. Bu hastamız da kalça ve diz ağrısı nedeniyle geldi. Diz ağrısıyla ilgili enjeksiyon ve fizik tedavi yöntemleri uygulayarak ağrıyı azalttık ve hastanın fonksiyonel durumunu yükselttik. Ancak kalça ağrısına yönelik tedavilere rağmen ağrıda yeterli azalma sağlayamadık. Hekimler olarak ağrı nedenlerini düşünürken basitten zora doğru bir yol izleriz. Bir kişide kalça ağrısı varsa kireçlenme (artroz), artrit (iltihabi durum), impingement (sıkışma sendromu), kas ve tendon gibiyumuşak doku problemlerini veya travmaya bağlı kırıklar gibi durumları öncelikle değerlendiririz. Eğer bu tedavilere rağmen hasta yanıt alamıyorsa, başka bir organ ya da sistemin etkisi olabilir mi diye bakarız” diye konuştu.
‘AĞRILARIN ALTINDA BEKLENENİN DIŞINDA, NADİR GÖRÜLEN NEDENLERİN YATABİLECEĞİNİ UNUTMAMAK GEREKİYOR’
Bağırsak sağlığına yönelik tarama ve takiplerin düzenli olarak yaptırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Özkoçak, “Bu hastada da ideal sürede fizik tedavi ve ilaçlara rağmen ağrıları değişmeyince eklem, kas problemi dışında hastalık olasılığını düşündüm. Hastanın son muayenesinde bulantı semptomundan bahsetmesi sindirim sistemi hastalığı açısından dikkatimi çekti. O nedenle MR çekimi isterken karın kesitlerinin de alınmasını talep ettim. Radyoloji hekimimiz Prof. Dr. Hayri Oğul ile konuşarak özel bir çekim sekansı planladık. Sonuçta hastanın kalça ağrısının, kalın bağırsakta kansere dönüşmeye yakın bir lezyonla bağlantılı olduğunu gördük. Görüntü sonuçları ile hastamızı gastroenteroloji alanından Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç’e yönlendirdim. Tabii ki her kalça ağrısının ardında bir kanser dokusu olacağı anlamı çıkarılmamalı. Ağrıların altında akla daha az gelen, nadir görülen nedenlerin yatabileceğini unutmamak gerekiyor. Bu örnekte de gördüğümüz gibi, kalın bağırsakla ilgili taramalar ve belirli yaşlarda periyodik takipler çok önemli. Hem bireysel hem de toplumsal açıdan bu hastalık değerlendirmelerine önem göstermeliyiz. Biz hekimlerin multidisipliner olarak iletişim halinde çalışması özellikli vakaların atlanmadan tanı koyulmasında çok etkili bir faktör. Bundan sonraki süreçte herkesin, uzmanların önerileri doğrultusunda bağırsak sağlığına yönelik taramave takiplerini düzenli olarak yaptırması gerektiğini belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.
DR. BİLGİÇ: KANSERE ÇOK YAKLAŞMIŞTI
Yapılan ameliyat sonrası hastanın son anda kanserden kurtulduğunu ifade eden Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, “Hastamız bize, Fizik Tedavi Uzmanımız Gökhan Bey tarafından yönlendirildi. Gökhan Bey’e kalça ağrısı şikayetiyle başvurmuştu. Çekilen MR’da, kalça bölgesine denk gelen kolon segmentinde bir lezyon görülmüş. Aslında hastanın herhangi bir bağırsak şikayeti yoktu; tamamen kalça ağrısı nedeniyle çekilen MR sonucu bu lezyon tespit edilince bize yönlendirildi. Bu nedenle kolonoskopi yapmayı planladık. Kolonoskopi sırasında, sigmoid kolonda lümeni neredeyse tamamen kapatan 4-4,5 santimetrelik büyük bir polip saptadık. Biyopsi almadan doğrudan polipi çıkarmayı önerdik. Özel endoskopik teknikler gerektiğinden aynı seansta yapmadık; hastanın kolon temizliği yeniden sağlandıktan beş gün sonra ameliyathanede işlemi gerçekleştirdik. Lezyonun patoloji sonucunda yüksek dereceli displazi tespit edildi; kanserleşmeye çok yaklaşmış bir durumdu. Neyse ki cerrahi sınırlar temiz geldi ve ek bir ameliyata gerek kalmadan hasta sağlığına kavuştu. Bu hastamız 69 yaşında bir bayandı” dedi.
‘45 YAŞINDAN SONRA HER BİREY TARAMA PROGRAMLARINA KATILMALI’
Dünya Sağlık Örgütü’nün 45 yaşından itibaren her bireyin kolon kanseri ile ilgili tarama programlarına katılmasını öneren Prof. Dr. Bilgiç, “Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ), kolon kanseriyle ilgili tarama programlarına 50 yaşından sonra başlanmasını öneriyordu. Ancak son 2-3 yılda, bizim de içinde bulunduğumuz bir çalışma grubunun araştırmaları sayesinde bu yaş 45’e çekildi. Dolayısıyla 45 yaşından itibaren, herhangi bir risk faktörünüz veya şikayetiniz olmasa bile (erkek ya da kadın fark etmez), kolonoskopi ile tarama programlarına katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bu hastamız da önceden kolonoskopik tarama programına dahil olsaydı, bu derece büyük bir poliple uğraşmak zorunda kalmadan hayatına rahatça devam edebilirdi” diye konuştu.
ALP: EĞER POLİP KANSERE DÖNÜŞSEYDİ ŞİMDİ BAMBAŞKA SORUNLARLA UĞRAŞACAKTIM
Ameliyat sonrasında kısa sürede toparlandığını belirten 69 yaşındaki Meryem Oya Alp, “Yaşımdan dolayı birtakım problemlerim var. Aslında başta fibromiyalji vardı ve bunun için ilaç tedavisi görüyordum. Yedi yıl önce dizimde bir sorun yaşadım, aynı zamanda menisküs yırtığım da vardı. Ancak ameliyatı hep reddediyordum; biraz daha zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyordum. Fakat yaklaşık 6-7 ay önce diğer dizimde de problem ortaya çıkınca bu kez Gökhan Hoca’ya başvurdum. Dizimdeki şikayetlerim azalıyor gibi oldu ama fibromiyalji ataklarım, özellikle o dönemlerde beni daha çok etkiledi. Yine de iğneler, fizik tedavi ve fizyoterapist eşliğinde yaptığım egzersizlerle dizim oldukça toparlandı. Bu arada iki aydır süren bir kalça ağrım da vardı; bunu sürekli doktor beye iletiyordum. Doktor bey bir MR istedi. Bu MR’da bağırsaklarımda, alt batında büyük bir polip görüldü. Kolonoskopi önerdiler. Bunun üzerine Gökhan Bey, beni Yılmaz Bey’e yönlendirdi. Kendisiyle görüştük, kolonoskopi yapıldı. Bir iki hafta sonra lezyonun sadece kolonoskopik yöntemle değil, ameliyatla alınmasının daha uygun olabileceği ortaya çıktı. Genel anestezi altında ameliyat oldum. Çok kısa sürede toparlandım. Sonuçlarım da çok iyi çıktı. Eğer bu polip kansere dönüşmüş olsaydı şimdi bambaşka sorunlarla uğraşıyor olacaktım. Çok şükür Gökhan Bey sayesinde kurtuldum, kendisine sürekli dua ediyorum. Hastalarına yaklaşımını çok beğeniyorum; sonuca ulaşana kadar ilgileniyor. Herkese de öneriyorum” ifadelerini kullandı.
