Türkiye

DHA YURT BÜLTEN – 2

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

====================================

PROF. DR. ERGÜL, KÖRFEZDEKİ RENK DEĞİŞİMİNİ DEĞERLENDİRDİ: TELAŞ EDİLECEK BİR HAL DEĞİL

 

KOCAELİ Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, İzmit Körfezi’nin renginin turkuaza dönmesine ‘kokolitofor’ olarak adlandırılan organizmaların sayıca artışının neden olduğunu belirterek, “Mevsimsel rüzgarların şiddetli esmesiyle ilişkili olarak İzmit Körfezi’nin bilindik tabakalı yapısının kaybolması, oksijen derişiminin yükselmiş olması ve besleyici elementlerin de miktar olarak artmış olması bu ‘kokolitofor’ denilen organizmaların sayıca artışını tetikleyen unsur oldu. Ancak telaş edilecek, korkulacak bir hal değil” dedi. 

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

İzmit Körfezi’nde deniz, turkuaz renge büründü. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından denizin çeşitli noktalarından alınan numuneler üzerinde araştırma başlatılırken, Kocaeli Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyeleri de kendi örneklerini toplayarak inceleme yaptı. Denizdeki renk değişimine ‘kokolitofor’ isimli organizmaların sebep olduğunu ekibiyle birlikte belirleyen Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, korkulacak bir durum olmadığını belirtti. 

‘KOKOLİTOFOR ARTIŞI RENK DEĞİŞİMİNE NEDEN OLUYOR’ 

Denizdeki renk değişimiyle ilgili yaptıkları çalışmayı anlatan Prof. Dr. Ergül, “İzmit Körfezi’nde zaman zaman fitoplankton denilen organizmaların aşırı çoğalmasına rastlanıyor. Bu da onlardan bir tanesi. Burada yaptığımız incelemelerde gördüğümüz kadarıyla, kokolitofor olarak adlandırılan organizmaların sayıca artışı bu renk değişimine neden oluyor. Tabi sayıca artış, onları besleyen elementlerin de artışı anlamına geliyor ama bu telaş edilecek bir hal değil” dedi.

Korkulacak bir durum olmadığını dile getiren Prof. Dr. Ergül, şöyle devam etti: “Bununla birlikte sayıca 1 litrede 1 milyonun üzerinde olduklarını kabaca söyleyebiliriz. Büyük olasılıkla mevsimsel rüzgarların şiddetli esmesiyle ilişkili olarak İzmit Körfezi’nin bilindik tabakalı yapısının kaybolması, oksijen derişiminin yükselmiş olması ve besleyici elementlerin de miktar olarak artmış olması bu kokolitofor denilen organizmaların sayıca artışını tetikleyen unsur oldu. Meteoroloji kayıtlarına baktığımız zaman rüzgar hızının saatte 43 kilometreye ulaştığını görüyoruz. Mayıs ayının ilk günlerinde birkaç gün süreyle devam eden, aşağı yukarı fırtına diyebileceğimiz şiddetli rüzgar hali tabakalaşmayı ortadan kaldırdı. Muhtemelen besleyici elementlerin de yüzeye çıkmasına neden oldu. Daha sonra içerisinde bulunduğumuz günlerdeki dinginlik hali, bu organizmaların sayıca artışında bir başka etken olmuş oldu. Ancak çok telaş edilecek, korkulacak bir hal değil.”  

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘OLUMSUZ ETKİYLE İLGİLİ BU AŞAMADA BİR ŞEY SÖYLEMEK ÇOK ZOR’ 

Yaşanan renk değişiminin dikkatle izlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ergül, “İzmit Körfezi ne çok temizlendi ne de çok kirlendi. İzmit Körfezi’nin Marmara Denizi ile birlikte maalesef besleyici element bakımından yükü oldukça fazla. Meteorolojik hadiseler, besleyici elementlerin organizmalarla buluşmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da bu gözle görülebilir artış gözlendi. Bu bir günde ya da bir yılda çözülebilecek bir sorun değil. Bunu neredeyse bütün toplum artık idrak etmiş durumda. Uzun vadeli yatırımlar yapılması lazım. İzmit Körfezi ve Marmara Denizi’ne besleyici elementlerin girişinin azaltılması ya da engellenmesi uzun vadeli çözüm için elzem olan hususlardır. Deniz canlılarına olumsuz etki ile ilgili bu aşamada bir şey söylemek çok zor. Daha önceki tecrübelerimize dayanarak, kısa süreli sayı artışlarının, kokolitofor patlamalarının bilindik yıkıcı bir etkisi yok. Ancak izlemek lazım. İlerleyen süreçlerde ne olur? Devamında bir zarar verici etkisi olabilir mi? Görmek gerekir” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: 

– Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül ile röp. 

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

– Laboratuvarda çalışırken detaylar 

HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli), 

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

====================================

ANTİK KENTİN KAKTÜSLERİNE ‘AŞK’ TAHRİBATI

 

ANTALYA’da Olimpos Antik Kenti çevresinde sıklıkla görülen Opuntia türü kaktüslere, bazı çiftler aşklarının ölümsüz olacağı inanışıyla isimlerini yazıp kalp şekli çizerek zarar verdi.

Kumluca ilçesinde Olimpos Antik Kenti çevresinde sık görülen Orta Amerika’ya özgü, zorlu iklimlere uyum sağlayan ve uzun ömürlü Opuntia kaktüs türlerinin başı ‘aşıklar’la dertte. Türkiye’de ‘kaynanadili’ olarak da bilinen bu kaktüslere çiftler isimlerini yazıp, kalp şekli kazıyarak zarar veriyor. Olimpos Antik Kenti çevresinde özellikle doğa yürüyüşü rotaları üzerinde bulunan kaktüslerin bazılarının gövdeleri de dahil olmak üzere neredeyse tamamına isimlerin yazıldığı görüldü.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

ÖLÜMSÜZLÜK İNANIŞI

Çiftlerin kaktüsün yassı dallarına isimlerini kazıyıp kalp şekli çizmesinin nedeni ise ölümsüzlük inanışı. İnanışa göre, uzun ömürlü ve güçlü bitki olan kaktüse isimleri yazılan çiftlerin aşkları da ölümsüz oluyor. Olimpos Antik Kenti çevresinde pansiyon işletenler de dahil olmak üzere çevreciler bu tahribata ve yanlış inanışa tepki gösteriyor. Tepki gösteren bazı çevreciler zarar gören kaktüslerin fotoğraf ve videolarını sosyal medyadan paylaşarak duruma dikkat çekti. Turizm işletmecisi Kadir Kaya, yapılan işlemin hem bitkiye zarar verdiğini hem de çevrede çirkin görüntü oluşturduğunu söyledi. Çiftlerin sevgilerini ve aşklarını kalplerinde yaşamaları gerektiğini belirten Kaya, “Doğanın doğal kalması lazım. Aşklarını kalplerine yazsınlar. Çiçek dalında güzeldir. Bazı tarihi alanlara da yazıyorlar bu şekilde. Bilinçli olmak lazım” dedi. Sürekli kaktüslerin yanından geçtiğini belirten Tahsin Çelik, “Bu ne mantık diye sürekli sitem ediyorum. Rahatsızım bundan. Her sabah işe gitmek için önünden geçtiğim kaktüslerin halini görünce üzülüyorum. İnanışa göre oraya isimlerini yazanların aşkları ölümsüz oluyormuş” diye konuştu.Sahile gitmek için sürekli kullandığı yolun üzerinde bulunan kaktüslerin tamamının üzerinde isimlerin yazılı olduğunu anlatan Gülsüm Tercanlı, “Sürekli o kaktüslerin kötü görüntüsünü görüyorum. Bitkiye zarar veriyorlar. Bu görüntüden memnun olan biri de yok. ‘Kaktüs yaprağına çiftler isimlerini yazınca ayrılmaz’ şeklinde bir inanış var. O nedenle yazıyorlar” dedi.

MEYVESİ ÇOK SEVİLEN KAKTÜS TÜRÜ

Kuzey Amerika’nın daha kuru, çöl bölgelerinden gelen Opuntia türü kaktüslerin tamamı meyve veriyor. Sarı, kırmızı ve kahverengi meyveleri dikenli olan, ‘Frenk yemişi’, ‘Yabani incir’ olarak da adlandırılan bu meyve, yüksek antioksidan içeriyor. Yaz aylarında genellikle buzlu su da bekletildikten sonra kabukları soyularak yumuşak iç kısmı servis edilen meyveler sağlık için de yararlı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

————–

– Olympos Antik Kent’ten ve ormanlık alandan drone görüntüleri

– Olimpos sahilinden drone görüntüsü

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

– Kaktüslerden genel ve yakın plan detaylar

– Kaktüslerin üzerlerine yazılan isimlerden detay

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

– Kaktüslerin tahribat izlerinden detaylar

– RÖP1: Turizm işletmecisi Kadir Kaya

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

– RÖP2: Tahsin Çelik

– RÖP3: Gülsüm Tercanlı

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın anonsu

– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın kaktüs üzerine neden yazı yazdıklarına dair anonsu

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

– Yoldan detaylar

– Çeşitli kaktüslerden detaylar

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

HABER: Alparslan ÇINAR- KAMERA: Burak YALMAN/ ANTALYA,

====================================

KENDİNİ POLİS OLARAK TANITIP GİTTİĞİ EVDE 113 BİN TL GASBEDEN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

 

BURSA’da telefonda kendisini polis olarak tanıttığı H.G.’nin (68) evine gidip yaklaşık 113 bin liralık dolar ve altını alıp kaçan E.B. (25), yakalandı. Altınları bozdurup otomobil ve telefon aldığı tespit edilen E.B., tutuklandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Olay, 29 Nisan’da Osmangazi ilçesi Fatih Mahallesi’nde meydana geldi. H.G.’yi telefonla arayan E.B., kendisini polis olarak tanıtıp, ‘adınız bir dosyada suça karıştı, evdeki altınları inceleyip size geri vereceğiz’ diyerek evindeki altın ve dolarları vermesini istedi. E.B.’ye inanan H.G., evinde bulunan 12 Cumhuriyet ve 3 küçük altın, 1 bilezik, 2 çift küpe ve 3 bin 100 doları bir çantaya koyarak beklemeye başladı. Durumu öğrenen H.G.’nin kızı B.G. (34) ise annesinin dolandırılacağını düşünerek evine gitti. Telefonda kendisini polis olarak tanıtan kişiyi görmek isteyen B.G., çantayı annesinden aldı. Anne ve kızının bulunduğu eve gelen ve kapıda bir süre ikiliyi ikna etmeye çalışan E.B. başarılı olamayınca B.G.’nin elinde bulunan çantayı alarak kaçtı. Şüphelinin peşinden koşan B.G., yakalayamayınca durumu polis ekiplerine bildirdi.

120 GÜVENLİK KAMERASINI SANİYE SANİYE İZLENDİ

İhbar üzerine adrese giden Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. E.B.’nin geliş ve gidiş güzergahındaki 120 güvenlik kamerasından görüntü izleyen ekipler, şüpheliyi perşembe günü evine girerken yakaladı. ALTINLARI BOZDURUP OTOMOBİL VE TELEFON ALMIŞ

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf eden E.B., gasbettiği altın ve dolarları bozdurup 85 bin TL’ye otomobil, 12 bin TL’ye telefon aldığını söyledi. Şüphelinin evinde yapılan aramada ise suçtan elde edildiği tespit edilen 16 bin 770 TL ele geçirildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen E.B. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version