Politika
Dervişoğlu: Ekonomi, bir faiz döngüsünün içerisine hapis durumda
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMMde partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, “Şimdi PKKyı alenen Cumhur İttifakına katarken, Meclisteki grubu olan siyasi partiyi İmralının postacısı yaparken aklıma yıllarca dilinizden düşürmediğiniz kelimeler geliyor; Terörle aranıza mesafe koyun, Türkiye partisi olun. Hepiniz terörle aranıza öyle bir mesafe koydunuz ki mesafe sıfıra indi. İşte o sıfır noktasında terör yok; çünkü mesafe yok. Mesafe yoksa terör yok. İşte hepiniz Türkiyenin partisi oldunuz. Yeni Türkiyenin partileri, Cumhuriyetsiz Türkiyenin partilerisiniz. Sizin zihninizde Cumhuriyet yok, elbette onun vatandaşı da yok. Öğretmen atanamıyorum diyor, uçağımız göklerde diyorsunuz. Üniversiteli kalacak yerim yok diyor, Suriyelileri koruyup kollayacağız diyorsunuz. Millet sokaklarda hukuk diye feryat ediyor, en büyük adalet sarayını biz yaptık diyorsunuz. Kürt çocuğu da Türk çocuğu da açım diyor; bunlar PKK ile açılım peşine düşüyor. İşçi, memur, emekli senelerdir sorunlarına çözüm bekliyor, siz teröristlere çözüm üretiyorsunuz” dedi.
BİZ, VATANI İÇİN ENDİŞE DUYANLARIN TORUNLARIYIZ
Sürece derin bir kaygıyla baktıklarını söyleyen Dervişoğlu, “O kaygımızın arkasında da öfke tutuyoruz. Çünkü bizim mensubu olduğumuz Cumhuriyet Türkiyesi dışında bir kaygımız yoktur. Öfkemiz de onu muhafaza ve müdafaa etmek üzerinedir. Çünkü Türkiyeyi yöneten gasp ittifakına karşı onu müdafaa ile yükümlüyüz. Başka bir kaygımız yok çünkü bizim, hayat boyu ödeye ödeye bitiremediğimiz diyetlerimiz yok. Bizim mezhebimiz de meşrebimiz de vatanı, diplomasi masalarında arazi ve imar ihalelerine yatıracak kadar geniş değil. Allaha şükür vatanı sevenlerden olduk, satanlardan değil. Sürece nasıl bakıyoruz? Endişeyle bakıyoruz. Çünkü biz, vatanı için endişe duyanların torunlarıyız. Onlar endişe duymasalardı, o günün sarayı Sevrden bir zafer devşirecekti. İşgal ordularına yabancı dostlarımız, işgal edilen topraklara da yap-işlet-devret diyeceklerdi. Mezhepleri o kadar geniş ki bu kadar aymaz, bu kadar da arsızlar; vatanı, varaklı salonlara değiş tokuş edecek kadar şuursuzlar” diye konuştu.
ANAYASAYI ASKIYA ALANLAR MI ANAYASA YAZACAK?
Yeni anayasa çalışmalarına değinen Dervişoğlu, “Kim yapacak bunu? Çeyrek asırlık çürümüşlük ve eskimişlikle tüm milleti 23 senedir boğanlar mı yeni anayasa yapacak? Anayasayı askıya alanlar mı anayasa yazacak? Ben başkomutanım diye siyasi partileri tehdit eden Cumhurbaşkanının partisi mi darbe anayasası yerine sivil anayasa yapacaktır? Biz niyetleri okumuyoruz. Biz gerçekleri haykırıyoruz. Akıllarınca satır aralarına sakladıkları gerçekler bize yetiyor. O satırlarda gizlenenlerin emsali görülmemiş bir ihaneti tarif ettiğini biliyoruz. Terör örgütünün aklıyla bir olup, ulus devlet projesini değiştirip üstüne de Türkiyeyi bir etnisiteler cehennemi yapmanın adını barış süreci koymuşlar. Cumhuriyet, siyaseti şahısların değil, toplumun meselesi yapmaktır. Cumhuriyete olan sadakatimiz bize bir şey emrediyor; siyaseti şahsi komplekslerden kurtarın diyor. Aksi halde bu kompleksli güruhun elinden cennetimiz Türkiyeyi kurtaramayız. Kadınları, çocukları sapkınların elinden kurtaramayız. Sokakları, caddeleri, çetelerden arındıramayız. Çarşıyı, pazarı mafyaların elinden alamayız. Okullarımızı, Türk düşmanı projelerden temizleyemeyiz. Gençlerimizi, uyuşturucu ve kumar batağından çıkaramayız” ifadelerini kullandı.
HER İKİ KİŞİDEN BİRİ AĞIR BORÇ ALTINDA
Bankalar Birliğinin geçen hafta kredi borçlarını açıkladığını anımsatan Dervişoğlu, “Türkiyede 42 milyon vatandaşımızın kredi borcu var. Bu nüfusun yarısı demek. Her 2 kişiden 1inin ağır borç altında inlemesi demek. 86 milyonluk Türkiyede, her bir vatandaşımıza 100 bin liranın üzerinde borç düşüyor demek. Her bir vatandaşımız artık 5 asgari ücret tutarında borçlu demek. Bugün vatandaşlarımız, en temel gıda alışverişini dahi kredi kartı ile yapıyor. Çarşıda pazarda para dönmüyor. Üretici dövizden, krediden, finans mekanizmalarından mahrum; tüketici ise kart ve kredi kartının altından nasıl kalkacağını düşünüyor. Bu sadece üretim maliyetlerinden kaynaklı bir batak değildir. Piyasa güvenliği yoktur, öngörülebilirlik yoktur. Bugün malını satan ya da ihraç eden yarın stoğunu nasıl yerine koyacağını bilemiyor. Ekonomi, bir faiz döngüsünün içerisine hapis durumda. İş bilmezliklerine yüce kitabımızı, Kuranı alet ederek Nas dediler, faizi sıfırlıyoruz dediler. Bu tezgahla da bir avuç adı meçhul; ama meşrebi belli kodamanların banka hesaplarının sonuna yeni sıfırlar eklediler” dedi.