Politika
Dervişoğlu: Bana tahsis edilen koruma polislerini geri çekin
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateşin silahlı saldırıda öldürüldüğü sokakta basın açıklaması yaptı. Dervişoğlu, Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırımın kendisine yönelik sözlerini hatırlatarak, “Bir tehditle karşı karşıyayım. Burada herhangi bir kimseye cevap vermek için bulunmuyorum. Çünkü her ahlaksızlığa cevap verirsem, her ahlaksıza cevap verirsem o zaman ahlaksızlığa paye vermiş olurum. Siyasi muhataplarım bellidir. Dolayısıyla mütekabiliyet sınırında kalarak, onlara cevap vermeyi demokrasinin şahsıma yüklediği bir sorumluluk olarak addediyorum. Peki neden buradayım? Biliyorsunuz bir tehditle karşı karşıya bırakıldım. Adresimi bilemeyebilir, beni sağda solda aramalarına ihtiyaç bırakmaksızın, onların en iyi bildiği yerde bu basın toplantısını düzenliyorum. 16 saat geçmesine rağmen yapılmış işlem, atılmış adım yok. Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Adalet ve İçişleri Bakanı, bir siyasi partinin genel başkanı tehdit aldığında acaba nerededir? Görevlerini doğru şekilde yapmaya davet ediyorum. Korkuyorlar mı? Kimden korkuyorlar? Hamilerinden mi çekiniyorlar? Bu katillerin, bu tehditkarların hamilerinden mi çekiniyorlar? Bu soruların cevap bulmasını istiyorum. Ben bir anayasal hakkı kullanıyorum. Siyaset yapmak bir anayasal haktır. Partimize mensup arkadaşlarım da aynı haktan yararlanarak siyaset yapıyorlar. Bu tehditler sıradan tehditler değil” dedi.
BİR TEHDİDİN MUHATABI OLMUŞ DURUMDAYIM
Dervişoğlu, kendisine yönelik saldırıların MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin 22 Ekimde TBMM’de PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının ardından başladığına dikkat çekerek, “Abdullah Öcalana Türkiye Büyük Millet Meclisinde kürsüde söz hakkı verilmesinin talep edildiği noktada İYİ Parti Genel Başkanı olarak ona karşı duruşumdan kaynaklı bir saldırının, bir tehdidin muhatabı olmuş durumdayım. Yani Abdullah Öcalan, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek, konuşacak, ona umut hakkı vaat edilecek ve hatta affedilebilmesinin zemini hazırlanacak; ama Müsavat Dervişoğlu Ankaranın sokaklarında gezemeyecek, öyle mi? Havanızı alırsınız. Yaratmak istedikleri Türkiye Yüzyılı bu mu acaba? Türkiyeyi nereye sürüklemek istiyorlar? Biz siyaset sahnesine çıktığımız andan itibaren hep konuşan Türkiye çağrısı yaptık. Her fırsatta demokrasi çağrısı yaptık” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, şimdi devletin memurları tarafından korunduğunu söyleyerek, “Buraya gelirken de yine İçişleri Bakanlığının tarafıma tahsis ettiği polis memuru arkadaşlarımızla birlikte geldim. Siz vatandaşın hakkını savunamayacaksanız, hukukunu savunamayacaksanız, bir genel başkanın siyaset yapma hakkını savunmaktan aciz duruma şayet düşürüldüyseniz, o zaman bana yapacak tek şey kalıyor; o da vatandaş gibi yaşamak. İçişleri Bakanlığına buradan sesleniyorum. Bana tahsis edilmiş koruma polislerini derhal geri çekin. Ben hiç kimseden korkmuyorum. Ben bu ülkenin hakkını ve hukukunu savunuyorum. Bu milletin geleceğini savunuyorum. O sebeple diyorum ki sizin bana gönderdiğiniz korumalara ihtiyacım yok. Şehit analarının duaları bana yeter de artar diyorum” dedi.