Türkiye
Deprem enkazından topladığı demirlerle yaptığı eseri sergide

Kahramanmaraşın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 6 Şubat 2023te meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, 11 ilde yıkıma neden oldu. 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 300 binden fazla binanın hasar aldığı depremler, Türkiyenin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olarak tarihe geçti.
‘YAŞADIKLARI BİNA DEPREMDE AĞIR HASAR ALDI’
Modern sanat üzerine çeşitli dallarda çalışmaları bulunan Berfin Dolaş, 6 Şubat depremlerine, üniversite eğitimi aldığı Hataydan 3 günlüğüne ailesinin yanına geldiği Adıyamanda yakalandı. Berfin Dolaşın ailesinin yaşadığı bina depremlerde ağır hasar aldı. Berfin Dolaş, asrın felaketinde çekirdek ailesinden kimseyi kaybetmedi ancak yakın akrabaları ve arkadaşlarından yaşamını yitirenler oldu.
Deprem sonrası Hataydaki üniversite eğitimini tamamlayıp, Adıyamanda yaşamaya başlayan Berfin Dolaş, yaklaşık 7 ay önce yıkılan binaların enkazından topladığı demirleri sanat eserine dönüştürmek için çalışmaya başladı. Berfin Dolaş, topladığı demirleri kullanarak, depremin yıkıcı etkisini ve halkın yeniden doğuş sürecini anlattığı bir enstalasyon (yerleştirme sanatı) ortaya koyduğu eserini tamamladı. Dolaşın eseri, bu yıl Dalga Kumaş temasıyla Antalyanın Gazipaşa ve Alanya ilçelerinde düzenlenen 2. Uluslararası Türkiye Tekstil Bienalinde sergilenmeye başlandı. 18 ülkeden 50 sanatçının, tekstil sanatı ve disiplinler arası yaklaşımlarla toplum, doğa ve insan hafızası üzerine eserlerinin yer aldığı bienalde Berfin Dolaş, Kılçık adını verdiği çalışmasıyla dikkati çekti.
BENİM İÇİN SANAT SADECE ESTETİK BİR İFADE DEĞİL
Berfin Dolaş, sanatın sadece estetik bir ifade olmadığını, aynı zamanda toplumsal hafızayı inşa eden bir anlatı olduğunu belirterek, “Benim için sanat, aynı zamanda hayallerimle çalışmalarımın bir devamı. Eserlerimde izleyiciyi düşündürmeye ve gerçeklerle yüzleştirmeye davet ediyorum. Sanatı sadece kendi yolculuğumu anlatmak için değil, toplumsal gerçekleri de vurgulamak için üretiyorum. Bakın bu durum böyle değil diyerek sanat yoluyla insanlara sesleniyorum” dedi.
KILÇIKLAR DEPREM SONRASI GERİYE KALAN İZLER GİBİ
Berfin Dolaş, “Eserimde, Adıyamandaki enkazdan toplanmış kılçık demirleriyle felaketi ve yeniden doğuşu anlatmak istiyorum. Kılçıklar, deprem sonrası geriye kalan izler gibi, yaşanan acıyı ve kayıpları simgeliyor. Ama bu demir parçaları, aynı zamanda enkazdan çıkarılıp yeniden bir araya getirilerek, bir halkın yeniden doğma çabasını da temsil ediyor. Halı ise bu toprakların zenginliğine ve köklerine olan bağlılığını simgeliyor. Zemin halısı, halkın temeline, varlıklarını koruma çabasına işaret ederken; halı ve balık kuyruğu sürekliliği, tarihsel olarak uzanan bir döngüyü ve değişimini anlatıyor. kılçık ve balık seçimi, aslında hem doğal olarak değişen hem de toplumların toparlanma gücünü anlatıyor. Çünkü kılçık, bir balığın vücudundaki en hassas, en kırılgan ama bir o kadar da güçlü olan parça. Bu, toplumların yıkımı ve yeniden inşası parçalarına göre farklılık gösteriyor. Bu eserin hikayesinde kılçık, benim için bir halkın, bir toplum tarihindeki tüm başarının ve kadınların izlerini de taşıyor. Bu nedenle balığın bir kılçığa dönüşmesi hem geçmişin hem de geleceğin dalgalar yoluyla geldiği yolculuğu anlatıyor” dedi.
HER DEMİRİ BÜKMEK O ACIYI YENİDEN YAŞAMAK GİBİYDİ
Eserin üretim sürecinin 4 hafta aldığını aktaran Dolaş, “Önce malzemeleri bulmak, temizlemek ve demirlerin şekillendirilmesi, kesilip kaynak yapılması, halının korunabileceği alan ve konum, yerleştirme aşaması gibi süreçlerden geçtik. Her demiri kaynatırken, bükerken, aslında o felaketi, o acıyı yeniden yaşamak gibiydi. Ama bir yandan da yeniden kapıyı aralamamızı amaçlıyor. Depremde büyük bir yıkım yaşadık ama biz hala buradayız. Ben bu eserimle insanlara unutmamayı, direnç göstermeyi ve hayata devam etmeyi hatırlatmak isterim. Acılar, kılçık gibi; geriye kalan en sert ve dayanıklı parça olarak varlığımızı sürdürebilmeliyiz. Umarım eserim, izleyen herkes için bir anlam taşır ve herkesi düşündürür. Sanat, yalnızca estetik değil, bir anlatıdır ve ben bu anlatıyı, hepimizin yaşadıklarını unutmadan devam ettirmek isterim” diye konuştu.
‘ESERLERİN HER BİRİ AYRI BİR EMEĞİN ÜRÜNÜ’
Bienal ziyaretçilerden uzman müzeolog Selman Korkmaz (26), “Bu organizasyon Alanya için büyük bir kazanım. TürkiyeTekstil Bienalinin burada da düzenlenmesi, Alanya açısından çok değerli. Eserlerin her biri ayrı bir emeğin ürünü ve büyük özenle hazırlanmış. Bienalde en çok ilgimi çeken ve hikayesini en fazla beğendiğim eserlerden biri, sanatçı Berfin Dolaşın Kılçık adlı çalışması oldu. Eserin hikayesi oldukça etkileyici. Ülkemizde yakın zamanda büyük bir deprem yaşandı ve sanatçı, o felaketin izlerini taşıyan enkaz demirlerini kullanarak bu eseri üretti. Bu anlatı beni gerçekten etkiledi” dedi.
