Connect with us

TÜRKİYE

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Söğüt, en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden olacak

Yayınlanma tarihi:

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Bilecik’in Söğüt ilçesinde 6,5 milyar dolar değerinde 109 ton altın rezervi tespit edilen altın arama sahasındaki Gübretaş’a ait Söğüt Altın Arama Tesisleri’nin açılışını yaparken, ilk külçe altın dökümünü gerçekleştirdi. Erdoğan, “Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarı olduğu dikkate alındığında Söğüt Altın Madeni’nin önemi, daha iyi anlaşılacaktır. Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyaretler ve açılışlara katılmak için helikopterle Bilecik’in Söğüt ilçesine geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Bilecik Valisi Kemal Kızılkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını Ertuğrul Gazi Camii’nde kıldı. Erdoğan, daha sonra Ertuğrul Gazi Türbesi’ni ziyaret ederek dua etti. Tarım Kredi Kooperatifi Genel Müdürlüğü iştiraklerinden Gübretaş’a ait Söğüt Altın Arama Tesisleri’ne geçen Erdoğan, burada konuşma yaptı. Tesisin ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesi ile çalışacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: 

“Gübretaş Maden Yatırımları uhdesinde bulunan Söğüt Altın Madeni ile ilgili yatırım sürecini 2021 yılı Ocak itibarıyla başlatmıştık. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde, 109 ton altın kaynağı ile 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir başka ifadeyle 3,5 milyon ons kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık. Maden sahasındaki yatırım faaliyetleri 3 ayrı faz olarak toplam 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandı. Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolar yatırım gerçekleştirilerek, projenin ilk kısmı tamamlandı. Daha önce söz verdiğimiz gibi tesis ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hale getirildi. Bu tesis ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesi ile çalışacak. Kalan 2 fazın yatırımlarını da 3 yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece yıllık üretim miktarını yaklaşık 6,5 tona yükselteceğiz. Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarı olduğu dikkate alındığında, Söğüt Altın Madeni’nin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden 1’i olacaktır.” 

‘BİLECİK’E MÜJDELERLE GELDİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilecik’te toplam yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı bulan kamu ile 653 milyon lira olan özel sektör projelerinin resmi açılış törenini yapacaklarını söyledi. Erdoğan, “Bugün itibarıyla Söğüt altın madeni sahasında yaklaşık 1000 kardeşimiz istihdam ediliyor. İlerleyen dönemlerde bu sayının 1300’ü bulmasını bekliyoruz. Söğüt ve Bilecik’le birlikte Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlayacak tesisimizin hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum. Tesisin bugünlere gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Tabi bugün Bilecik’e sadece altın madeninin açılışı için gelmedik. İnşallah buradan şehir merkezimize gidecek, valilik önünde bizleri bekleyen Bilecikli kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Bu vesileyle toplam yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı bulan kamu ile 653 milyon lirayı olan özel sektör projelerinin resmi açılış sevincini vatandaşlarımızla birlikte Bilecik’te yaşayacağız. Ardından Bilecikli gençlerimizin heyecanına, coşkusuna ortak olacağız. Böylece müjdelerle açılışlarla hizmetlerle dolu bir programla yıllar sonra Bilecik’te ve Bilecikli kardeşlerimizle hasret gidereceğiz” diye konuştu.

’20 YILDA KATETTİĞİMİZ MESAFE GERÇEKTEN TAKDİRE ŞAYANDIR’

Türkiye’nin, 2002’den itibaren tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlelerini gerçekleştiren ülke olduğunu anlatan Erdoğan, “Son 20 yılda gerçekten büyük bir gayretle samimiyetle çalışarak ülkemizin bölgesini üretim ve ticaret merkezi haline getirdik. Nerede bir eksiğimiz, sıkıntımız veya geliştirilmeye muhtaç bir alan varsa hiçbirini ihmal etmeden hepsini de çözüme kavuşturduk. Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye’si arasındaki o devasa farkı, meselelere ideolojilerinin penceresinden bakmayan herkes görebiliyor. Bilhassa yaşı 35-40’ın üzerinde olan ve ülkemizin eski sorunlarını bilen, hatırlayan vatandaşlarımız, iktidarlarımız döneminde yapılan hizmetlerin büyüklüğünü ne manaya geldiğini gayet iyi biliyor. Kalkınmanın temel altyapısını oluşturan eğitim, sağlık, ulaştırma, haberleşme, enerji gibi alanlarda sadece 20 yılda katettiğimiz mesafe gerçekten takdire şayandır. Eğitimde, binadan personele pek çok kronik sorunu çözdük. Hastanelerimiz sağlık hizmetlerinde örnek gösteriliyor. Yollarımızın standardı birçok Avrupa ülkesinin bile üzerinde” dedi.

‘KARADENİZ GAZI, MART SONU HANELERE VERİLMEYE BAŞLANACAK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazının hanelere verilmeye başlanacağını açıkladı. Çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Enerjide yeni boru hatları, arama, sondaj faaliyetleri, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kendi hikayemizi yazıyoruz. Hükümete geldiğimizde sadece 5 ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı bugün 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Böylece nüfusumuzun yüzde 852’sine yakını doğal gaza kavuştu. Birileri güneş ve rüzgar enerjisini yeni yeni keşfededursun biz yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5’inci, dünyada 12‘nci sıraya yükseldik. Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Milli imkanlarla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Karadeniz’de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı milli şebekemize bağlamak için gemiler ve personel şu anda harıl harıl çalışıyor. İnşallah milletimize taahhüt ettiğimiz şekilde mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz. Yaptığımız keşiflerle petrol üretimimizi arttırdık. Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşası da aralıksız devam ediyor. Bu sene içerisinde nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Rabb’imizin bizlere bahşettiği hangi enerji kaynağı varsa bir yolunu bulup ülkemiz ekonomisine kazandırmanın gayretindeyiz. Petrol, doğal gaz ve madencilik gibi alanlarda karşılaştığımız onca engele ve sabotaja rağmen elde ettiğimiz başarıları ayrıca değerlendiriyoruz. Nitekim temel göstergelere bakmak bile Türkiye’nin bu başlıklarda nereden nereye geldiğini görmek için kafidir. Son 10 yılda ortalama yıllık 742 milyon ton maden üretimi yapılıyor. Toplam madencilik üretimimiz 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 814 milyon tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl maden ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artışla 6,5 milyar dolara ulaştı ve bu alanda cumhuriyet tarihinin rekoru kırılıyor. Bor üretiminde ve ihracatında da cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini yakaladık. Eti Maden yüzde 95 kapasiteyle çalışarak 2 milyon 650 bin ton rafine bor satışı yaptı. Böylece yaklaşık 1 milyar 300 milyon dolar gelir elde ettik. Tüm bu hamleler sayesinde madencilik sektörümüzün gayri safi yurt içi hasılaya katkısını son 14 yılda 11 milyar liradan, burası çok önemli 93 milyar liraya çıkardık. Aynı şekilde son 8 yılda binde 8 olan madenciliğin milli gelir içindeki payı her yıl kademeli olarak artarak, geçen yıl itibarıyla yüzde 1,4’e yükseldi. Altın, petrolle birlikte en fazla ithal ettiğimiz ürünleri başında. Bu alanda talebimizin en az yarısını karşılayabilecek bir rezerve sahibiz. Ancak Türkiye çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini harekete geçirememiştir. Bunda teknolojik imkanların yetersizliği ve kapasite eksikliğinin yanı sıra ülkemiz aleyhine yürütülen lobi çalışmalarının etkisi de vardır.”

​’YENİ KEŞİFLERLE YERLİ ALTIN ÜRETİMİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ’

Çevrecilik bahanesiyle Türkiye’ye yabancı destekli operasyonlar yapıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılan en iyi kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denenmiştir. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin, ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını milletimizi nasıl galeyana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz. Türkiye’nin yer altı kaynaklarını gün yüzüne çıkarmak ve ekonomimize kazandırma mücadelemizde, biz de pek çok saldırıyla karşılaştık. Gezi olaylarındaki sokak terörünün de kara propaganda faaliyetlerinin de bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik. Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek kıymetli maden sektörümüzün önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalıştık. Böylece 2000 yılında neredeyse 0 olan altın üretimimiz 2020 yılında 42 tonla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Son 5 yıllık verilere göre ortalama üretimimiz yıllık 35 ton civarındadır. Göreve geldiğimizden bu yana toplam 455 ton altının üretilmesini sağladık. Günümüzde 16 farklı madende üretim gerçekleştiriliyor. Yapacağımız yeni keşiflerle yerli altın üretimini artırmayı hedefliyoruz. Dış ticaretimizin dengeye kavuşabilmesi için ülkemizin potansiyelini her alanda olduğu gibi altında da en üst seviyede kullanmamız gerekiyor. Bugün açılışını yapacağımız Söğüt Altın Madeni’ni bu hedef doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Söğüt Altın Madeni’nin burada çalışan kardeşlerimizle birlikte tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.” 

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifi Genel Müdürlüğü iştiraklerinden Gübretaş’a ait Söğüt Altın Arama Tesisleri’nin açılışını yaparken, ilk külçe altının da dökümünü gerçekleştirdi. 

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla