Türkiye
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ROMAN BULUŞMASI’NDA KONUŞUYOR (1)
Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Roman Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlle de Roman olsun” şarkısının sözlerini söyleyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlere kardeşlerim diye lafın gelişi hitap etmiyorum. Çocukluğum sizlerle birlikte geçti. Aynı sokaklarda birlikte büyüdüğümüz, aynı ekmeği bölüşüp yediğimiz, aynı sevinçleri yaşadığımız, aynı hüzünleri paylaştığımız için sizler benim kandan öte can kardeşlerimsiniz. Birileri sizin adınızı sadece siyaseten anar, birileri sadece görüntü vermek için sizi selamlar, birileri sadece oy istemek için kapınızı çalar ama bizim sizinle geçmişten bugüne gelen, inşallah son nefesimize kadar da sürecek olan yol arkadaşlığımız var. Bugün yüzyılın romanını birlikte yazıyoruz diye bir araya geldiğimiz güzel toplantıyla inşallah kardeşliğimizi daha da güçlendireceğiz. Sizinle yol arkadaşlığımız, çocuklukta birlikte büyüdüğümüz sokaklarda kalmadı. Az önce izledik. Aynı sokaklarda beraber yürüdük. Hangi göreve geldiysem, hangi sorumluluğu üstlendiysem hep dönüp size baktım. Sizin için neler yapabileceğime baktım. Beyoğlu ilçe başkanlığım, İstanbul İl Başkanlığım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde yaptığım çalışmaların şahidi sizlersiniz. Başbakanlığım döneminde yaptığım çalışmaların şahidi sizlersiniz. Cumhurbaşkanı olduktan sonra gösterdiğim gayretlerin şahitleri sizlersiniz. Devletin yönetim merkezi olan Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde binbir renk tek millet diyerek gerçekleştirdiğimiz buluşmayı unutabilmemiz mümkün mü? Aynı şekilde Çanakkale ve Bursa’daki buluşmalarımızın coşkusunu unutabilmemiz mümkün mü? Tüm bu çalışmaları herhangi bir ideolojik dayatmayla, siyasi çakar gayesiyle değil canı gönülden yürüttük. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkemizle 81 vilayetimizi ve 85 milyon vatandaşımızı kucaklarken, Romanlar başta olmak üzere hiç kimseyi dışarıda bırakmadık. Kimsenin kökenine, diline, inancına, kültürüne, meşrebine, başka herhangi bir farklılığına bakmadık. Sadece ve sadece insan sıfatıyla herhangi bir vatandaşımızın hizmetin en iyisine, eserin en güzeline layık olduğuna inandığımız için gözümüz de, kalbimiz de hep sizlere dönük oldu. Bunun için bizi çekemeyenler, patlasın, çatlasın diyoruz. Daha doğrusu ne patlasınlar, ne çatlasınlar. Sadece ibret alsınlar, örnek alsınlar, ilham alsınlar yeter diyoruz. Kardeşçe kucaklaşmak nasıl olur, eser nasıl verilir, hizmet nasıl elde edilir aynı hassasiyet ve umutla geleceğe beraberce nasıl bakılır görsünler. Biz yüzyılın romanını birlikte yazalım. Onlar da bakıp, okuyup, anlasınlar diyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeye hazırlanırken bir kez daha sizlerin gönül dostluğuna, yol arkadaşlığına talibim. Şimdi buradan, benim bu çevredeki bütün kardeşlerim bilir çünkü doğup büyüdüğüm yer burası, Kasımpaşa. Kulaksız. Bu Haliç neydi, çamur deryası. Pislik. Burada kokudan geçilmezdi. Burayı elhamdülillah biz temizledik ve Haliç’ten Alibeyköy’deki taş ocaklarına bütün o pisliği bizler naklettik. Şimdiki haline biz getirdik ama bizden sonra gelenler aynı temizliği devam ettirmedikleri gibi buraya ne yazık ki pislik akıttılar. Şu çatıyı temelini, bu kardeşiniz attı. Kadir Topbaş kardeşim de bunu tamamına erdirdi. Haliç’ten öyle bir ses verin ki, İstanbul’un dört bir köşesinden ülkemizin tüm vilayetlerinden duyulsun. Biliyorum ki Romanın coşkusu da öfkesi de, sevgisi de, sesi de desteği de bir başka olur.” dedi.