Sosyal medyada bizi takip edin

Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail’in verdiği sözleri tutması temin edilmelidir

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış İçin Şarm el-Şeyh Zirvesi için bulunduğu Mısırdaki temaslarını tamamlayarak yurda döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin Orta Doğuda barışa giden yolda yeni bir dönüm noktası olmasını dileğinde bulundu. Erdoğan, “Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki dolaylı görüşmelerin Gazzede ateşkesle sonuçlanmasından duyduğumuz memnuniyeti daha önce dile getirmiştik. Müzakere sürecine olan katkılarımız, ABD Başkanı Sayın Donald Trump dahil birçok devlet başkanı tarafından da ifade edildi. Kendisi bu süreçte Mısır, Katar ve ülkemizin oynadığı rolün kayda geçirilmesi için bir bildiri imzalamayı önerdi. Varılan mutabakatın harfiyen uygulanması, bu süreçte Amerikanın İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesi çok önemli. Gerçekleşen rehine ve mahkum takası son derece mühimdi” diye konuştu.

ÖNÜMÜZDE ÇETİN BİR SÜREÇ VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anlaşmaya Filistin sorununu çözen bir belge gözüyle bakmanın yanlış olacağını kaydederek, “Varılan bu mutabakat özü itibarıyla bir ateşkes düzenlemesidir. Bize göre Filistin davasının yegane çözümü 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Türkiye olarak, bunun için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Önümüzde çetin bir süreç var. Evvela İsrail hükümetinin verdiği sözleri tutması temin edilmelidir. Çünkü İsrail tarafının bu konudaki sicili son derece kötüdür. Bu konuda Amerika başta olmak üzere, İsrail üzerinde etki sahibi aktörlerin gerekeni yapmaya devam edeceklerine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE, GAZZEYE EN FAZLA YARDIM GÖNDEREN ÜLKELERDEN

Erdoğan, Gazzenin yeniden inşasında Türkiyenin elinden geleni yapacağını belirterek, “Gazze, sizlerin de bildiği gibi devasa bir enkaz yığınına dönmüş durumda. Gazze halkı, zorla çıkarıldıkları yerlere geri dönüyor ama ortada ev yok, hastane yok, okul yok. Neredeyse ayakta kalan bina yok. Türkiye, 102 bin tonla Gazzeye en fazla insani yardım gönderen ülkelerden biri. Hamdolsun son birkaç gündür 350 civarında insani yardım TIRımız Gazzeye giriş yaptı. Hamas ve İsrail hükümetinin üzerinde mutabık kaldıkları belgede, günlük asgari 600 yardım TIRının geçişi öngörülüyor. Bir taraftan yardımlarımızı yoğun bir şekilde Gazze şeridine ulaştırırken, diğer taraftan da Arap ve İslam ülkelerinin kabul ettiği yeniden imar planı temelinde çalışmalara başlanması çok mühimdir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Liginin geliştirdiği bazı çalışmalar var. Bunların süratle uygulanması için önemli bir finansman desteği gerekiyor. Ben bu desteğin de sağlanacağına inanıyorum” dedi.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME GİDEN SÜRECİN YAPI TAŞLARI

Gelinen aşamada iki egemen devletli çözüm yönünde gayretlerin artmasında, fayda olduğunu dile getiren Erdoğan, “Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere, Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarını, basit birer tanıma kararı değil de iki devletli çözüme giden sürecin yapı taşları olarak görmek istiyoruz. Diğer türlü atılan adımlar yarım kalacak, amacına tam manasıyla ulaşmayacaktır. Bu çerçevede hem Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Emmanuel Macron hem de İngiltere Başbakanı Sayın Keir Starmer ile görüşmelerim oldu. Filistin davası uzun yıllar sonra ilk defa bu derece insanlığın ortak gündemine oturmuş durumda. Sumud ve Özgürlük Filoları ile dünyanın en ücra bölgelerinde kefiye takan insanlar, İsrail zulmüne karşı ortak vicdanı temsil ediyor. Gazzedeki sükunet ortamı insanlık cephesini rehavete sevk etmemelidir. Çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile çeşitli seviyede temsilcilerle de bir araya geldik. Biraz önce bahsettiğim hususları kendileriyle paylaştık. Fikir teatisinde bulduk. Zirvenin Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son olarak zirvenin hazırlığında görev yapmak üzere Şarm el-Şeyhe gelen ve geçirdikleri trafik kazasıyla hayatlarını kaybeden Katarlı kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum” diye konuştu.

TÜRKİYE VE ABD, ATEŞKESİN KORUNMASINDA KARARLI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şeyden önce ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmamasının önemi üzerinde durarak, şunları kaydetti:

“İsrailin ateşkes ihlalleri konusunda bildiğiniz gibi sicili kötü. Bu durum bizi daha ihtiyatlı ve daha titiz olmaya zorluyor. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Biz bunu her fırsatta açıkça ifade ediyoruz. Geçmişte yapılan birçok anlaşma kağıt üzerinde kaldı. Bunda İsrailin ikircikli tutumunun yanı sıra, yeterli kararlılığın olmaması da maalesef etkiliydi. Şimdi daha güçlü ve müşterek bir irade söz konusu. Bu ortak tavrı Mısırdaki zirvede bir kez daha gördük. Sayın Trumpın da öncülüğünü yaptığı bu sürece sahip çıkmaya devam edeceğine inanıyorum. Bu gelişmeler artık sadece bizim değil, birlikte yol yürüdüğümüz ülkelerin ve halkların umudu ve temennisi haline gelmiştir. Hiç kimse eskiye dönülmesine rıza gösteremez. Çünkü bu ateşkesi toplumların vicdanı ve sağduyusu sağlamıştır.”

GAZZENİN YENİDEN İMARI SON DERECE ÖNEMLİ

Gazzeye gönderilen yardımlarla ilgili konuşan Erdoğan, “Türkiye büyük devlet olmanın ötesinde aslında insanlığın vicdanıdır. Bizim elimiz dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya uzanır. İsrail saldırıları devam ederken bile yardımlarımızı biz bölgeye sevk ettik. Mısırdaki depoları doldurduk, beklemedik. Ateşkesin başladığı günden bu yana toplam 350 TIRımız Gazzeye girdi. Biz oraya sadece gıda, su, ilaç göndermiyoruz. Aynı zamanda kardeşliği gönderiyoruz, umudu gönderiyoruz. İlaç, barınma malzemeleri, hızlıca bölgeye sevk ediliyor. İnsani felaketin etkilerini hızlı bir şekilde nasıl ortadan kaldırabiliriz, bunun arayışı içindeyiz. Biz şu anda oraya bütün engellemelere rağmen AFADımızla 10 bin civarında çadırı depolamış durumdayız. Gazzenin yeniden imarı son derece önemli. Kış gelmeden Gazzelilerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalışacağız. Tabii burada Türk Kızılay’ına teşekkür ediyorum. AFADımıza, TİKAmıza, Sağlık Bakanlığımıza hepsine teşekkür ediyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte hepsi koordineli bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Orada sadece yaraları sarmayacağız. Aynı zamanda geleceği inşa edeceğiz. Bunun için de başta Ankaradaki şehir hastanelerimiz olmak üzere yaralıları bu merkezlerimize getirip orada tedavilerini yapıyoruz. Ankara değil, İstanbula göndermek isterlerse İstanbuldaki şehir hastanelerimiz de kardeşlerimizin emrindedir. Oralarda da bu çalışmaları yapmaya hazırız” dedi.

ATTIĞIMIZ İMZALAR SIRADAN DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, imzalanan Şarm el-Şeyh Anlaşmasına yönelik, “ABD Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi, Katar Emiri Sayın Al Sani ve şahsım dörtlü bir imza uygulaması yaptık. Attığımız bu imzalar sıradan değil. Bu imzalarla da artık bu barış iradesi tarihin kayıtlarına girmiş durumda” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE BARIŞIN YANINDA

Erdoğan, Gazzedeki görev gücünde Mehmetçiğin yer alıp almayacağına ilişkin ise “Görev gücünün yapısına dair değerlendirmeler şu anda devam ediyor. Gazzede yapılması gereken çok kritik işler var. Gerek inşa gerek ihya konuları önemli. İnşa işleri ile ilgili Kimler bizimle beraber rol üstlenebilir konusunu ele aldık. Körfez ülkelerinden tutun, Amerika başta olmak üzere, Avrupa ülkelerine varıncaya kadar hepsinin burada desteklerini istiyoruz, isteyeceğiz. İhya olayında da Neleri birlikte yapabiliriz konusunu da liderlerle yaptığımız ikili görüşmelerde konuştuk. Aldığımız ilk izlenimler fena değil. Onlar da Biz burada rolümüzü üstleneceğiz diyorlar. İnşallah verilen sözler yerine gelir. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, MİT Başkanımız İbrahim Kalın başta olmak üzere arkadaşlarımız muhataplarıyla görüşecek. Ben de liderlerle temas halinde olacağım. Bu süreci nasıl işletebiliriz bunun üzerinde duracağız. Şu anda orada çadırlar var. Herhalde bu insanların sürekli çadırlarda yaşayacak halleri yok. Arkadaşlarıma da söyledim. Elimizdeki mevcut konteynerleri gerekirse biz bölgeye sevk edelim dedim. Bu kış mevsiminde bu konteynerlerle onları çok daha farklı bir imkana kavuşturmuş olalım diye düşünüyoruz. AFADımız bu konuda büyük bir yükü sırtlanmış olacak. Türkiye, barışın yanında ve bu süreci de öyle işletecek. Gazzede bir barış düzeninin kurulması için fevkalade heyecanlıyız. Bunu da inşallah süratle devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanım, İstihbarat Başkanım özellikle bölgedeki muhataplarıyla görüşmelerini devam ettiriyor. Beraber ne yaparız, nasıl yaparız bunun çalışmalarını sürdürüyorlar” diye konuştu.

Gazzede şu an itibarıyla çatışmaların sona erdiğini söyleyen Erdoğan, “Bunun Sayın Trump tarafından ilan edilmiş olması çok çok önemli. Bu işin birinci derecede takipçisi Sayın Trump olacak. Bunu kendisiyle yaptığımız görüşmelerde de ifade etti. En son ayrılırken ayaküstü de Bu süreçte bana ne düşüyorsa telefonla irtibatlarımızı kuralım ve bu telefon diplomasimizi ihmal etmeyelim dedi. Görüşmelerimizi her seviyede sürdüreceğiz. Sayın Trump ile kurduğumuz bu diplomasi çok çok önemli. İnşallah bu hassasiyet içerisinde bunu devam ettireceğiz ve bir huzur ikliminin oluşturulması için ne gerekiyorsa inşallah yapacağız. Mısırda bir araya gelen tüm ülkeler, bu huzur ikliminin güvencesi olacaktır” dedi.

SOYKIRIMIN UNUTULMAMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMELİYİZ

Erdoğan, ateşkes ile uluslararası toplumun görevinin başladığını belirterek, “Yıllardır süren İsrail saldırganlığına, işgal politikalarına ve bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyen emellerine artık dur demek için bu zirvedeydik. İsrail terörüne, güç gösterisine karşı, sadece ülkemizin değil insanlığın vicdanını savunan bir duruş sergiledik. Mısıra da onun için geldik. Gazze tecrübesi, İsraile saldırganlıkla bir yere varamayacağını açık bir şekilde gösterdi. Aynı şekilde Hamasın direniş iradesinin kırılmadığını da gördüler. Bu da çok çok önemli. Gazze halkı 70 bine yakın şehit verdi ama işgale, soykırıma, barbarlığa teslim olmadı. Çok önemli. Demek ki sadece elinizdeki bombaların devamlı gökten, her yerden atılması, yaptığınız saldırılar işe yaramıyor. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür. Bu farklı bir ruh. Şurası çok net ki İsrail komşularını işgal ederek hiçbir sonuç elde edemez. Netanyahu hükümetinin soykırım karşıtı tepkileri, antisemitizm ile ilişkilendirme gayreti de görüldüğü gibi burada neticesiz oldu. Ateşkesle birlikte uluslararası toplumun görevi bitmedi, yeni başladı. İşte Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ne oldu? Herkes salonu boşalttı, Netanyahu orada koltuklara konuştu. Gazzenin yanında daha güçlü durmaya devam etmeliyiz. Soykırımın unutulmaması için mücadelemizi sürdürmeliyiz. Sorumluların hesap vermesi için çabalarımızı artırmalıyız. Türkiye olarak tüm insanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

İŞ BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEKTE KARARLIYIZ

Suriye ile her alanda ve düzeyde kapsamlı temasların devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriyenin ve bölgenin kazanımlarının korunması için yakın eş güdüm ve iş birliğini güçlendirmekte de kararlıyız. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’yı, arkadaşlarını yalnız bırakmak diye bir durum söz konusu değil. Sık sık SDGyi yanlış yollara tevessül etmemesi, Suriyenin birlik ve bütünlüğüne destek olmaları konusunda da uyarıyoruz. Umarız Suriyenin toprak bütünlüğü, bir ve beraber, müreffeh geleceğe ulaşmaları yolunda tutum takınırlar. SDGnin Suriye ile bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi, Suriyenin kalkınma hamlelerini de hızlandıracaktır. Suriye yönetiminin, ülkenin bütün etnik ve dini unsurlarını kapsayan bir anlayışla geleceğe yürümesini takdirle karşılıyoruz. Bu hem Suriyenin hem de Türkiyenin çıkarınadır. Suriyeyi yeniden çatışmaya sürüklemeye çalışanlar ise ne Kürtlerin ne Dürzilerin ne de Nusayrilerin iyiliğini istiyor. Malazgirt Meydanında söylediğim gibi yönünü Ankaraya ve Şama dönenler kazanacak, kendilerine başka hamiler arayanlar kaybedecek” dedi.

BÜYÜK BİR SKANDALA İMZA ATTI

CHP Genel Başkanı Özgür Özelin, Brükselde gerçekleştirdiği mitinge ilişkin konuşan Erdoğan, “Arkadaşlar CHP bizi şaşırtmıyor. Bunlar CHP için alıştığımız şeyler. Geçmişte de kendi halkından bulamadığı karşılığı hep yaban ellerde arardı. CHPnin ne yaptığını ve neyi planladığını, CHPyi yöneten kadrolar dahi anlamakta zorlanıyor. Belediyeleri düşürdükleri durum ortada. Belediyeleri çapsızlıklarıyla ne hale getirdikleri ortada. Trabzonda söyledim, yurt dışına şikayet turları düzenliyorlar. Böyle rezillik olur mu? Biz aslında Sayın Özelden, Avrupalı Türklerden özür dilemesini beklerdik. Biliyorsunuz 2 ay önce milletvekilleri çıktı gurbetçilerimize affedersiniz, Zırzop dedi. CHP yönetiminden bu konuda bir açıklama, bir düzeltme gelmedi. Madem Brüksele gittin, en azından bunun için bir özür dile. Sayın Özel bu erdemi göstermediği gibi yoldaşlarına Türkiye Cumhurbaşkanını yuhalatarak çok daha büyük bir skandala imza attı. Gerçekten çok yazık. Onlar Brükselde laf üretirken biz Anadoluda eser üretiyoruz. İşte o sıra ben Rizedeydim, öbür tarafta Trabzonda açılışlar gerçekleştiriyordum. Bu hafta sonu 4 gün oraları dolaştık. Rizemizin derelerini dolaştım, bütün o mekanları gözden geçirdik ve bakan arkadaşlarımla, oraların tadını aldık. Ülkemizi sürekli dolaşarak inşallah halkımızla bütünleşmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelerdeki yolsuzluk davalarına ilişkin ise “Zaten bizim yasalarımızda bu tür yolsuzluklar, çalma, çırpma durumlarıyla ilgili gerekli düzenlemeler var. Bu noktada yargı tarafından verilmiş herhangi bir yakalama kararı vesaire olduğu anda, zaten yargımız gereğini yapar. Bu, Yerel Yönetimler Kanununda da var. Bütün bunlar zaten gayrimeşrudur. Bunlarla ilgili olarak da kanunların emri her an yerine gelir ve biz de bunların üzerine kesinlikle gideriz. Çünkü belediyeler doğrudan millete hizmet etmenin ilk adımıdır. Bu makamlar millete hizmet için vardır; rant, yolsuzluk, israf için değil” ifadelerini kullandı.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam