Politika
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İzmir 8. Olağan İl Kongresine katıldı. Halkapınar Spor Salonunda düzenlenen kongreye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkanvekilleri Efkan Ala ve Mustafa Elitaş, genel başkan yardımcıları Hamza Dağ, Erkan Kandemir, Ömer Çelik, Fatma Betül Sayan Kaya, Nihat Zeybekci, Ömer İleri, Yusuf Ziya Yılmaz, Çiğdem Karaaslan, TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Leyla Şahin Usta, AK Parti İzmir milletvekilleri, geçmiş dönem milletvekilleri, parti temsilcileri, STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Kongrede tek aday olarak gösterilen mevcut AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı yeniden il başkanlığına seçildi.
BAYRAĞI DEVRALAN YOL ARKADAŞLARIMIZA BAŞARILAR DİLİYORUM
Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gözlerin daim enginde, bir büyü var her renginde, kadir bilenler nezdinde kadrin bilinir demişler. Bizi medeniyetler beşiği, efeler, zeybekler yurdu, istiklalimizin timsali güzel İzmirde yeniden sizlerle buluşturan Rabb’ime hamdüsenalar olsun. İzmirin dört bir yanındaki kardeşlerime, Türkiyenin ve dünyanın her tarafındaki İzmirlilere selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Şu an canlı bağlantıyla bizleri takip eden Ardahan ve Yozgattaki dava kardeşlerime selam ediyor, hepsini tek tek kucaklıyor, teşekkür ediyorum. Kongrelerimizin İzmir, Ardahan ve Yozgat ile ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Teşkilatımızdan dar-ı bekaya irtihal eden kardeşlerime Rabb’imden rahmet niyaz ediyorum. Bayrağı devralan yol arkadaşlarımıza başarılar diliyor, devreden arkadaşlarımıza da hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. İlk fetih günlerinden İstiklal Harbine, İzmirin kuruluşundan terörle mücadeleye kadar ilimizin verdiği tüm şehitleri rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun” dedi.
İZMİRE SAHİP ÇIKMA AZMİNDE OLMADIĞINI ÜZÜLEREK GÖRÜYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski İzmir türkülerine bakarsanız, çoğunun kahramanlık üzerine, efelerin cesareti, askerlerimizin fedakarlığı üzerine yazıldığını görürsünüz. Asker ettiler beni kıdemli çavuş. Gurbet ellerinde oldum bir baykuş. Anadan babadan yardan bir haber yokmuş. Uçun kuşlar uçun, İzmire doğru. Anadan, babandan, yardan geçerek vatan hizmetine koşan İzmirlilerin hasretlerini kuşlara fısıldadığı bu türkülerin her birinin gerisinde ayrı bir kahramanlık hikayesi vardır. Bunun için 1inci Dünya Savaşında, İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye yasa bürünmüştür. Bu işgal üzerine İstanbulda Sultanahmet Mitinginde Halide Edip Adıvarın ettirdiği yemindeki ahdimiz bugün de kalbimizde aynı heyecanla yaşıyor. Bu ahitte, Türkiye istiklale kavuşana kadar korkmayacağız. Hiçbir meşakkatten kaçmayacağız. Bayrağımıza, ecdadımızın emanetine ihanet etmeyeceğiz diyor. Görüldüğü gibi milletimiz, İzmirin istiklalini Türkiyenin istiklaliyle müsavi tutmuştur. Türk tarihinde daima yek vücut olma, istiklale ve ecdadın mirasına sahip çıkma olduğu için o kara günlerde milletimiz İzmire sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. Biz de İzmire Çaka Bey, Gazi, Menderes nasıl sahip çıktıysa öyle samimiyetle sahip çıktık. İzmire sahip çıkmak, bu şehre aşkla hizmet etmekle olur. Bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmire sahip çıkma azminde olmadığını üzülerek görüyoruz. Allah rahmet etsin Mehmet Akif bir zamanlar İstanbul için Bizim mahallede İstanbulun kenarı demek. Sokaklarından geçilmez ki yüzme bilmeyerek demişti. Akifin 110 yıl önce İstanbul için yaptığı tespitin örneklerini 2025in İzmirinde hemen her alanda görmek mümkündür” diye konuştu.
ÜLKENİN EN PAHALI SUYUNU İZMİRLİLERE İÇİRİRLER
Türkiyenin en pahalı suyunu İzmirlilerin içtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmirin hemen tüm mahalleleri, caddeleri, sokakları, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek ve şehri yaşanılır kılmak olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmiri su basıyor, umurlarında değil. Rüzgar kımıldasa İzmir yaşanmaz hale geliyor. Havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz zaten hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Hulasaten bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, bakımsız, perişan devrini yaşıyor. Şehrin CHPli yerel yöneticiler ve siyasetçiler tarafından nasıl bir garabet sarmalına sokulduğunu göstermeye yetiyor. Haklarını isteyen işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar. İzmir Körfezinin yanına kötü kokudan yaklaşılmadığı halde kıllarını kıpırdatmadılar. Körfezin temizlenmemesinin asli sorumlusu, millete olan saygısından dolayı bu meseleye çözüm arayan bakanlığın toplantısına katılma lütfunda dahi bulunmazlar. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. İlçelerine hizmet etmek için seçilen başkanlar, İstanbulda siyasi ikbal peşinde koşarlar. Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar” dedi.
İZMİR HER ALANDA SÜREKLİ GERİLİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılıkların arkasında kendi partililerinin silüeti bellidir. Eski ve yeni başkanların şehre zerre kadar faydası olmayan kişisel kavgaları ayyuka çıkar. Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole alıp, baş köşeye oturturlar, sonra özür dilerler. Karşımızda neresinden tutarsanız elinizde kalan bir İzmir fotoğrafı var. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmirin temsilindeki sorunları ikrar etmek mecburiyetinde kaldı. Kendi görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesi, ilericilik örtüsü, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması da ayrı bir hastalık. İzmir, her alanda sürekli geriliyor. Ama bunlar ilericilik kisvesi altında yağma düzenlerini devam ettirmek için canhıraş bir şekilde uğraşıyorlar. Bu kötü gidişat İzmirin kaderi değildir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur. Tabii bunun için önce İzmirdeki vatandaşlarımızı siyasi tercihlerini ideolojik saiklerle değil, eser ve hizmet merkezli olarak yapmaya ikna etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
İZMİRİ ESİR ALAMAZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllar sonra bizzat işin sahiplerinin Atatürkçülük ve Kemalizm’i, Menderese karşı mücadele etmek için biz icat ettik dediği bir fanatizm, Menderesin tüm kalbini adadığı şehir olan İzmiri esir alamaz. Gazi Mustafa Kemal Benim en büyük eserim Cumhuriyet’tir derken, bunların Cumhuriyet’in gelişmesine, kalkınmasına zerre katkıları olmadı. Tam tersine affınıza sığınarak söylüyorum. Mustafa Kemalin itleri diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurma, kent uzlaşısı adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler. Kimi zaman seçim kazanmak kimi zaman ceplerini doldurmak için yıllardır Gazi Mustafa Kemalin mirasını yağmalamaktan bıkmadılar. Bir de utanmadan, arlanamadan çıkıp, bizim terörsüz Türkiye çabamızla kendi suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğu olmaktan çıkarıp, Türkiye ve Türk milletinin düşmanlarının değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi” açıklamalarında bulundu.
CUMHURİYET TARİHİNDE YAPILANLARIN 5 KATI, 10 KATIDIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada size ve tüm İzmirlilere soruyorum. Topunun birden İzmire tırnak ucu kadar bir faydası, hizmeti dokundu mu? Bu genel başkanlar şehrimize şunları kazandırdı? diye 3-5 başlık sayabilecek birisi var mı? Yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Belki geride hiçbir eser ve hizmet bırakmadılar. Ama her İzmire gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar. Gazinin emaneti olan Cumhuriyet’e en büyük zararı sorsanız; Atatürkçülük ve Kemalizmi hiç kimseye bırakmayan bu mirasyedi tayfa vermektedir. CHPyi ve ona oy verenleri bu proje ürünü istismar siyasetinden kurtarmak, İzmirin kurtuluşunu ülkenin istiklaliyle bir tutan ecdada da Gazinin hatırasına da demokrasimize de yapılacak en büyük hizmet olacaktır. Her kesimden insanıyla 85 milyonun tamamına olan sevgimizi, muhabbetimizi, eser ve hizmet siyasetimizle göstermiş bir partiyiz. 22 yılı geri bırakan iktidarlar döneminde yaptığımız işler Cumhuriyet tarihinde yapılanların 5 katı, 10 katıdır. Ancak insan fıtratı sahip olduğu imkanları nasıl elde ettiğini bir süre sonra unutmaya, sanki hep varmış gibi hissetmeye meyaldir. Bize düşen vazife ülkemize kazandırdığımız eserleri, milletimize verdiğimiz hizmetleri, vatan toprakların her karışına yaptığımız yatırımları hatırlatmaktır” dedi.
1 TRİLYON 275 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAMU YATIRIMI YAPTIK
İzmire son 22 yılda günün rakamlarıyla 1 trilyon 275 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalette 16 milyar, eğitimde 69 milyar, gençlik ve sporda 11 milyar, sosyal yardımlarda 145 milyar, sağlıkta 45 milyar, çevre ve şehircilikte 186 milyar, ulaştırmada 245 milyar, tarım ve ormanda tarımsal hibe destekleri dahil 121 milyar, sanayi ve teknolojide verdiğimiz teşviklerle 46 milyar, enerjide kamu ve özel toplam 326 milyar, kültür ve turizmde 7 milyar, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte toplam 58 milyar lira yatırımı hayata geçirdik. 4 yeni devlet üniversitesi kurduk. 2si stadyum olmak üzere 115 spor tesisi inşa ettik. Toplam 4 bin 906 yataklı 47 hastane ve ek binalar dahil 132 sağlık tesisi yaptık. İzmir Şehir Hastanesi, 2 bin 60 yatağıyla 1 yıldan beri vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Dikili Devlet Hastanemizi 50 yatağıyla önümüzdeki günlerde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Selçuk Devlet Hastanemizi 50 yatağıyla, Buca Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemizi ise 70 ünitesiyle yıl sonuna kadar tamamlıyoruz. 800 yataklı Tepecik Şehir Hastanemizi yatırım programımıza aldık. TOKİ kanalıyla İzmirde toplam 25 bin 164 konut projesini hayata geçirdik. İzmirdeki 5 millet bahçesi projemizden birini bitirmek üzereyiz. Diğerleriyle ilgili çalışmalar sürüyor” diye konuştu.
İZMİRE HER ALANDA ÇOK DAHA FAZLA ESER VE HİZMET KAZANDIRACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kara yollarında İzmirin 2002 yılında 431 kilometre olan bölünmüş yol mesafesini 977 kilometreye çıkardık. Uzunluğu 55,5 kilometre olan İzmir Çevreyolunu etaplar halinde tamamlayıp Konak Tünelini de açarak şehir trafiğini rahatlattık. İzmir-İstanbul Otoyolunu inşa ederek yaklaşık 8,5 saat süren yolculuk süresini 3,5 saate indirdik. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolunu açtık. Sabuncubeli Tüneliyle İzmir-Manisa arası ulaşım süresini 15 dakikaya indirdik. Demir yollarında İzmirin trafik sorununa kalıcı çözüm getirmek amacıyla İZBANı hayata geçirdik. İZBAN, şehrin kuzeyindeki Aliağadan güneyindeki Selçuka kadar uzanan 136 kilometrelik bir güzergahta hizmet veriyor. Yapımı süren Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesini inşallah 2027de bitirmeyi hedefliyoruz. Kemalpaşa Lojistik Merkeziyle bu bölgeyi lojistik sektörünün ve sanayinin nabzını tutacak merkeze dönüştürdük. Adnan Menderes Havalimanımızı yenileyip, kapasitesini artırarak 2002 yılında 2,3 milyon olan yolcu trafiğini 2024te 11 milyonun üzerine çıkardık. Deniz yolunda İzmir Yeni Foça Yat Limanını açtık. Dikili, Özdere, Çeşme Şifne, Çeşmealtı ve Şakranda 5 yeni yat limanı için etüt proje hazırlıyoruz. Su ve sulama yatırımlarında son 22 yılda şehrimize 8 içme suyu tesisi, 52 sulama tesisi, 109 taşkın koruma tesisi, 10 gölet, barajlar, yer altı depolama tesisleri gibi toplam 225 tesis inşa ettik. İzmire 4 yeni organize sanayi bölgesi, 3 endüstri bölgesi, 5 Teknopark, 101 Ar-Ge merkeziyle 25 tasarım merkezi kurduk. Verdiğimiz teşviklerle tamamlanan 2 bin 930 özel sektör projesinde 328 milyar yatırım gerçekleştirerek 111 bin kişilik istihdam sağlandı. Şubatta Çeşmeye, seneye de Karaburuna doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Allahın izni ve milletimizin desteğiyle önümüzdeki yıllarda İzmire her alanda çok daha fazla eser ve hizmet kazandıracağız. Sizlerden bunları her İzmirli kardeşimize anlatarak, tamamen yalan ve talan kılıfı haline dönüşen istismarcı ideolojik söylemler yerine eser ve hizmet siyasetine yönelmelerini sağlamanızı istiyorum. Bunu başardığımızda milletvekilliğinden belediye başkanlıklarına kadar İzmirin tüm temsili mevkilerinde bulunan AK Parti bayrağını dalgalandıracağımızdan şüphe duymuyorum. Böylece bu şehirle ilgili oluşturulmaya çalışılan haksız algıları, seviyesiz yakıştırmaları, temelsiz önyargıları da ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. İzmire ve sizlere güveniyorum” açıklamalarında bulundu.
TÜRKİYE OLARAK HİÇBİR HADİSEYE DUYARSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzmiri temsil etmeyi beceremeyenler, bu şehrin ve ülkenin içeride yürüttüğü mücadelelere kayıtsız bir yer olduğu intibahını vermek için de özel bir gayret sergiliyorlar. İzmir yıllarca mazlumların derdiyle dertlenmiş, yüreğini de toprağını da onlara açmış bir şehirdir. Osmanlının son döneminde, Egenin muhtelif yerlerinde, Balkanlardan, Kafkaslardan diğer yerlerden evlerini terk edip gelmek zorunda kalan yüz binler, milyonlar önce İzmire sığınmıştır. Bir kısmı ülkenin başka yerlerine gitse de önemli bir bölümü İzmiri kendine yeni vatan olarak seçmiştir. Ülkemiz için de nüfus hareketlerinin çok arttığı dönemde Mardinden Erzuruma, Konyadan Karsa, Afyondan Ağrıya, Sivastan Balıkesire kadar pek çok farklı şehirden insanın yeni yuvası olmuştur. Gerisinde nice umut arayışlarını barındıran böylesine bir demografik zenginliğe sahip İzmirin gündemini Türkiyeden ayrıştırmaya kalkmak en hafif tabiriyle gaflettir. Küresel ve bölgesel gelişmelerin hepsi ülkemizin bugünkü konumunu ve gelecekteki hedeflerini yakında ilgilendirmektedir. Dolayısıyla Türkiye olarak kendimizi hiçbir meselenin dışında tutmamız, hiçbir hadiseye duyarsız kalmamız mümkün değildir” dedi.
UMUTLU OLMAK İÇİN ÇOK SEBEBİMİZ VAR
Her konunun gündemlerinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna savaşında Suriyedeki devrime, Balkanlardaki gerilimden Afrikadaki anlaşmazlıklara, Akdenizdeki enerji ve etki çekişmelerinden, Kafkasya ve Orta Asyadaki arayışlara kadar her konu bizim gündemimizdedir. Öyle olmak mecburiyetindir. Hatta bu listeyi Antarktikada araştırma istasyonu kurmaktan uzaya çıkma çalışmalarına kadar çok daha geniş bir alana teşrif edebiliriz. Savunma sanayiden imalat sektörüne, turizmden lojistik sektörüne kadar iddia sahibi olduğumuz pek çok başlığı saymıyorum bile. Geçmişte Türkiye dünya yönetim sisteminin yeniden kurulduğu kritik dönemlerde karar vericilerinin vizyonsuzluğu sebebiyle maalesef hakkı olan yerlere gelememiştir. Bilhassa 2nci Dünya Savaşı sonrası, 1970li ve 1990lı yıllarda bu üzüntü verici hakikati tekrar tekrar yaşadık. Ama artık hem altyapısı hem yönetim anlayışıyla eski Türkiye yok. Bugünkü kalkınma seviyemizi bölgesel gücümüzü küresel etki alanımızı geçmişle mukayese etmeye kalkmak bile ülkemize yapacağımız en büyük haksızlık olur. Yalan yanlış sosyal medya üfürükleriyle eskiyi yüceltmeye çalışan güruhun amacı hakikatleri ortaya çıkarmak değil, umutsuzluğu körüklemektir. Merhum Cemil Meriç, Vatanlarını yaşanmaz bulanlar vatanlarını yaşanmaz kılanlardır diyor. Bunlar kağıt üzerinde kökenleri ve inançları ne olursa olsun; ülkelerini hiçbir zaman vatan olarak içselleştirmemiş, kalpleri ve gözleri hep dışarıda olan mankurtlardır. Emperyalistlerin sinsi ve aşağılık oyunlarında rol almayı ülkelerine hizmet etmeye yeğleyenlerden Türkiyeye hayır gelmez. Bizim inancımızda umutsuzluk neredeyse küfre eşdeğerdir. Umutlu olmak için çok sebebimiz var” açıklamalarında bulundu.
TÜRKİYE YÜZYILINI İNŞA ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Her ne kadar son yıllardaki ekonomik sıkıntılar sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın canını sıkıyor olsa da emin olunuz bu geçici bir dönemdir. İnşallah enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları bu yıl sonuna doğru daha iyi görülecektir. Makro ekonomik verilerimiz gayet olumlu seyrediyor. Ekonomi programımız hedeflerimize ulaştıkça sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızdan başlayarak herkesin refah seviyesini daha da yükseltecek adımları sıklaştıracağız. Ülkemizin bölgesel ve küresel güç konumunu tahkim ederek Türkiye Yüzyılını inşa etmeyi sürdüreceğiz. Önümüzde yapmamız gereken çok iş, çözmemiz gereken çok sorun, aşmamız gereken çok engel var. Dünyanın en kadim coğrafyasının en gözde yerine sahip olup da dikensiz gül bahçesi misali bir hayat tasvir etmek gerçekçi değildir. Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de hemen her ülkenin gönlünde bu topraklara sahip olma isteğinin yattığından hiç şüpheniz olmasın. Kimileri bunu dillendiriyor. Ama gönülde yatan aslanı çok iyi biliyoruz. Bunun için de ülkemize vatan topraklarıyla, devletiyle, tüm kazanımlarıyla sıkı sıkıya sahip çıkma mecburiyetindeyiz. Bunu beceremeyen toplumların nasıl acılar çektiğini sizler de görüyorsunuz. Türkiyeyi aynı duruma düşürmek için içeriden ve dışardan yapılan sabotajları, kurulan tuzakları, sergilenen ihanetleri birer birer savuşturarak bugünlere geldik. Allah ömür verdiği müddetçe de milletimizle birlikte Türkiyenin dik duruşunu, amasız mücadele kararlılığını sürdüreceğiz. İzmirin önümüzdeki dönemde bu mücadeleye, tarihine ve şanına yakışır bir katkı vereceğine inanıyorum.”
SİYASETİN ÜZERİNDEN VESAYETİ KALDIRDIK
AK Partinin kurulduğu günden beri inanılmaz başarılara imza attığını söyleyen AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, “AK Partiden önce Türkiyenin içerisinde başka ülkelerin askerleri konuşlanmıştı. Siyasetin üzerinden vesayeti kaldırdık. Dünyanın 18 ülke ve bölgesinde Türk askeri dünya barışı ve huzuruna katkıda bulunuyor” dedi.
AK PARTİ İSİMSİZ KAHRAMANLARIN PARTİSİ
AK Partinin büyük bir ailenin partisi olduğunu belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, “Kongrelerimizde Türkiye Yüzyılını inşa edecek kadrolar gümbür gümbür geliyor. Kurulduğu günden beri emek veren binlerce kardeşimiz var. AK parti isimsiz kahramanların partisi, elinde hangi imkansızlık olursa olsun Ben varım diyenlerin, büyük bir ailenin partisi” diye konuştu.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN, BİNALİ YILDIRIM VE ARKADAŞLARININ İMZASI VAR
AK Partinin umudun, icraatın ve geleceğin adı olduğunu ifade eden eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “Arkadaşlarımızla İzmir ve ülkemiz için canla başla çalıştık. 30 ilçede 1500 mahallede adım adım karış karış, hemşehrilerimizle kucaklaştık. İzmirde hizmet adına ne varsa altında Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve arkadaşlarının imzası vardır. Hizmetler, saymakla bitmez” dedi.
23 YILDIR YANIMIZDA İZMİRLİ HEMŞERİLERİMİZ VAR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 23 yıl boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğanın İzmiri İstanbuldan ayırmadığını söyleyerek, “2001de parti kurulduğunda yanımızda İzmirli hemşehrilerimiz vardı. 2002de Anadolu iktidarı gerçekleştiğinde yanımızda AK gençler ve kadınlar vardı. 2007de İzmirde yüzde 35 destekle Durmak yok yola devam dediğimizde yanımızda sizler vardınız. 2013te sokaklarda eylemler yapanlara karşı İzmirin yanında AK Partinin bütün neferleri vardı. 17-25 Aralıkta, 15 Temmuz 2016da ve 2023 seçimlerinde de yanımızda sizler vardınız. 2025te önümüzdeki seçimlere doğru Türkiye Yüzyılı inşa etmeye var mıyız? 2028de yeniden tarih yazmaya var mıyız? 23 yıl boyunca nasıl başarmışsak bundan sonra da başarmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İZMİRDE ÜYE SAYIMIZI 700 BİNE ÇIKARTACAĞIZ
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da “Görev süremizi kapsayan 2 yıl boyunca İzmiri adım adım dolaştık. Gençlerle, kadınlarla, yaşlılarla, çocuklarla, engelli vatandaşlarımız ile gönül köprüleri kurduk. Çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, işçimize, STKlarımıza ulaştık. Türkiye Yüzyılı yolculuğunda Vira bismillah diyen Cumhurbaşkanımızın davasını anlatmak tek gayemizdi. Cumhurbaşkanımıza İzmir huzurunda AK Partinin İzmirdeki üye sayısını 494 binden 700 bine çıkartacağımız konusunda söz veriyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından Başkan Saygılı, Cumhurbaşkanı Erdoğana Çakabey miğferi hediye etti.