Dünya
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Diplomatik gayretlerimizi İsrail’e yaptırım uygulamalarının artması için yoğunlaştırmalıyız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katarda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesinde konuştu. Konuşmasına heyet üyelerini selamlayarak başlayan Erdoğan, zirveye ev sahipliği yapan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed El Saniye teşekkürlerini iletti. İsrailin Katara düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Filistinli ve Katarlılara Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Erdoğan, “Yüce Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin” ifadesini kullandı.
7 Ekim 2023ten bu yana İsrailin Gazzede bir soykırım işlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Liginin olağanüstü zirveler düzenlediğini belirtti. Erdoğan, “Bu zirvelerde İsrailin artan saldırganlığının artık bölgemiz için kesin kes durdurulması gereken bir tehdit oluşturduğunu dünyaya ilan ettik. Terörden beslenen bu çarpık zihniyetin uluslararası istikrar ve güvenlik için risk teşkil ettiğini defalarca ortaya koyduk. İsrail, Filistinden sonra Lübnana, Yemene, İrana ve Suriyeye saldırdı. Tunus açıklarındaki sivil gemileri hedef aldı. Seçilmiş siyasetçilere ve devlet adamlarına suikastlar düzenledi. Şimdi de arabulucu Katara saldırdı. Son saldırı, İsrailin haydutluğunu artık farklı bir boyuta taşımıştır. Bugünkü zirvemizi Dohada gerçekleştirmemizi bu bakımdan çok önemli ve anlamlı buluyorum. Dünya kamuoyunun, bu toplantımızı İslam aleminin Katara koşulsuz desteğinin bir tezahürü olarak görmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Bugün alacağımız kararların, işte bu kalbi hissiyatımızı dünya kamuoyuna bir kez de yazılı olarak ilan etmesini temenni ediyorum. Katarın bu krizi, değerli kardeşim Emir Şeyh Temimin dirayetli ve bilge liderliğinde vakurla yönettiğini memnuniyetle müşahede ediyorum. Türkiye olarak dost ve kardeş, müttefik ülkemiz Katarın her daim yanında olduğumuzu tekraren vurguluyorum” diye konuştu.
‘DİPLOMATİK GAYRETLERİMİZİ İSRAİLE YAPTIRIM UYGULAMALARININ ARTMASI İÇİN YOĞUNLAŞTIRMALIYIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı ülkelerin Filistin devletini tanıma niyetlerini açıklamalarının olumlu bir adım olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Netanyahu hükümetinin esas amacının bir yandan Filistindeki katliam ve soykırımı sürdürürken, diğer yandan hiçbir ayrım yapmadan tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemek olduğu artık şüphe götürmez bir gerçektir. Karşımızda kaostan ve kandan beslenen bir terör zihniyeti ve onun vücut bulduğu bir devlet var. Birleşmiş Milletler şartını açıkça ihlal eden, uluslararası hukuka ve kural temelli uluslararası sisteme meydan okuyan bu zihniyet, işlediği suçların cezasız kalmasıyla halen ayakta kalabilmektedir. Son dönemde haddini bilmez bazı İsrailli siyasetçi müsveddelerinin ‘Büyük İsrail’ hezeyanını sık sık tekrarladığını görüyoruz. İsrailin komşu ülkelerdeki işgallerini genişletme çabaları bu hedefin somut birer tezahürüdür. İslam alemi, İsrailin bu yayılmacı emellerini boşa çıkaracak dirayete ve imkana Allahın izniyle sahiptir. Netanyahu katliam şebekesinin muvazeneyi kaybetmesi, artık destekçileri için de maliyet oluşturmaya başladı. Katara yönelik pervasız saldırılar karşısında İsraile kayıtsız şartsız destek verenler de tepki göstermek mecburiyetinde kaldı. Bazı ülkelerin Filistin devletini tanıma niyetlerini açıklamaları da elbette olumlu bir adımdır. Gönül isterdi ki, bu daha erken bir aşamada yapılsın. Ancak bu adımlar, İsraile yönelik somut ve güçlü yaptırımlarla desteklenmediği takdirde netice vermekte zorlanacaktır. Diplomatik gayretlerimizi İsraile yaptırım uygulamalarının artması için yoğunlaştırmalı, İsrailli yetkililerin adalet önünde hesap vermeleri için uluslararası hukuk mekanizmaları kullanılmalıdır.”
‘SOMUT ADIMLARI VE MEKANİZMALARI HAYATA GEÇİREBİLMELİYİZ’
İsrailin güçlü bir tepki ve yaptırımla muhatap olmadan kısa vadede durmayacağını, işgal ve istikrarsızlık politikalarına hız vereceğini bildiklerini ifade eden Erdoğan, “Bunu engelleyecek imkanlarımızın olduğunun farkındayız. Artık bazı alanlarda kendi kendine yeter seviyeye ulaşmamız şarttır. Bunların başında caydırıcı bir savunma sanayi ve kalkınma geliyor. Yeteneklerimizi ve tecrübelerimizi siz kardeşlerimizle paylaşmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Gelecek 10 yılları kazanmak için şimdiden bu alanlarda iş birliğimizi yoğunlaştırmamız gerektiğini düşünüyorum. İsrailin ekonomik olarak da sıkıştırılması gerektiğine inanıyorum. Daha önceki tecrübeler bu tür adımların netice verdiğini gösteriyor. Biz Türkiye olarak 1,5 senedir İsraille tüm ticari işlemleri durdurduk. Böylece yıllık olarak 9,5 milyar dolarlık bir rakamdan sarfı nazar ettik. Uluslararası Adalet Divanında açılan soykırım davasına desteğin de çok önemli olduğu kanaatindeyim. Keza bölgenin güvenliğini el birliğiyle kendimizin sağlayacağı somut adımları ve mekanizmaları hayata geçirebilmeliyiz. Bu noktada İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde yapılabilecekler olduğuna inanıyorum. Bizler 1967 sınırları temelinde coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz. Bu kutlu davada ne tehciri, ne soykırımı, ne de bölünmüşlüğü kabul edebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin ve alacakları kararların İsrail tehdidini durdurmak için ilave adımlar atılmasına vesile olmasını ve toplantının sonuçlarının harfiyen takip edilmesini temenni ettiğini belirterek, toplantının düzenlenmesine katkıda bulunan herkese teşekkür etti.