Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Bursa- Prof. Dr. Naci Görür: Deprem problemini bizden sonraki nesle ihraç ediyoruz

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

KAHRAMANMARAŞ merkezli 6 Şubat depremlerini işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, “Zannediyor musunuz ki Güneydoğuda ilk kez bir deprem oldu ve 50-60 bin insan toprağa verildi. Bu yeni bir olay değil. Binlerce senedir insanlar ölüyor ve aynı problem bir sonraki nesle taşınıyor. Bu, ülkeseverlik değil. Bilimin gereğini yapsaydık, bu insanlar ölmeyecekti. Bu problemi bizden sonraki nesle ihraç ediyoruz” dedi.

Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Bursanın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi başlıklı konferansa, Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ile çok sayıda vatandaşın da yer aldığı konferansta konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Bursada deprem gerçeğiyle beraber, sağlıklı yaşamın nasıl olabileceği ve Bursanın nasıl depreme dirençli hale getirilebileceğine ilişkin bilgi verdi. Kimseyi jeofizikçi yapmak gibi bir niyetinin olmadığını, aksine herkesin anlayabileceği bir şekilde deprem gerçeğinin anlatılması gerektiğini savunan Görür, “Benim burada sağlıklı yaşayabilmem ve geleceğimi sağlıklı sürdürebilmem için neler yapmamız lazım, nasıl bir zihniyet değişimine girmemiz lazım bunları anlatacağım. Bütün varlığınızla bunu kabul etmezseniz, bizim geleceğimiz her zaman problemli olacak demektir. Deprem olduğu zaman ağlayacağız, sızlayacağız, sevdiklerimizi toprağa gömeceğiz. Bir sonraki deprem olana kadar devam edecek” dedi.

BURSA, ÇOK KISA SÜREDE DEPREME DİRENÇLİ HALE GELEBİLİR

Binlerce senedir depremlerin olduğuna ve bundan sonra da devam edeceğine dikkat çeken ve Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerini hatırlatan Prof. Dr. Görür, “Zannediyor musunuz ki Güneydoğuda ilk kez bir deprem oldu ve 50-60 bin insan toprağa verildi. Bu yeni bir olay değil. Binlerce senedir insanlar ölüyor ve aynı problem bir sonraki nesle taşınıyor. Bu, ülkeseverlik değil. Bunun bir kısmı bilgisizlikten kaynaklanıyor. 11 ilde yaşayanlar, gerçek anlamıyla depremi bilmiyorlardı. Cumhuriyetten sonra bilim belirli bir seviyedeydi. Bilimin gereğini yapsaydık, bu insanlar ölmeyecekti. Bu problemi bizden sonraki nesle ihraç ediyoruz. Bundan vazgeçmek için depreme dirençli binalar yapmamız lazım. Bursada bu kadar nüfus var. Bursada yaşamak için tehlikeye rağmen yapılacak şey, o tehlikeyi ve sonuçlarını minimize edecek bir Bursa yaratmak olmalı. Yurt dışındaki bazı deprem bölgesi ülkelerde, deprem olduktan sonra herkes hayatına devam ediyor ama bizde öyle mi? 2 yıl geçti, halen insanlar hayatlarına devam edemiyor. Bursa, yerel yönetimler tarafından depreme dirençli kent haline dönüştürülebilir. Merkezi hükümetin, belediyenin ve vatandaşın el ele vermesi gerekiyor. Bursa, çok kısa sürede depreme dirençli hale gelebilir. Para var, mühendis var, yönetici var ama ne yazık ki bizde o düşünce tarzı yok” diye konuştu.

İSTANBULU 25 YILDA DEPREME DİRENÇLİ HALE GETİREMEDİK

Türkiyede depremlere karşı 2011 yılına kadar bir strateji uygulanmadığını belirten Görür, şunları söyledi:

“Türkiyenin 2011 yılına kadar deprem stratejisi; Deprem yukarıdan geliyor, kaderimiz. Ölen ölür, kalan kalır. Çizmeleri çeker, deprem bölgesine gideriz. Devletimiz güçlüdür, sizi aç bırakmayız, çorba dağıtırız deriz. Geçici ve kalıcı konutlar yaparak deprem yaralarını sararız. Türkiye Cumhuriyetinin deprem stratejisi buydu. Olan, zavallı insanlara oldu. Bu bizim kaderimiz diyerek Allaha ve dinimize iftira attık. Kendi cehaletimizi, bilim yoksunluğumuzu ve bilime uygun yaşam sürmememizin sonucunu neslimiz çekiyor. Bu bir beka meselesidir. Cumhurbaşkanı 2011den sonra Herhangi bir kentte deprem olmadan şehirleri dirençli hale getireceğiz demişti ve kentsel dönüşüm olayları moda oldu. Ancak bu da yanlış yapıldı. Rantsal dönüşüm olarak devam etti. Siz 10 yılda Bursayı defalarca depreme dirençli hale getirebilirsiniz. İstanbulu 25 yıldır depreme dirençli hale getiremedik ama siz 10 yılda yapabilirsiniz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin organları ve birimleri, kentleri depreme dirençli hale getirmeye yeter de artar bile. Bu yerleri harekete geçirmemiz gerekiyor. Devletin ilgili birimleri Bursayı depreme hazırlamak için çalışmaya başlarsa, işin yüzde 70i tamamlanmış olur. Stratejik bir güzergah burası. Karayolları Bölge Müdürlüğüne bir yazı yazılacak. Bu güzergahın şu kısmı depremin en şiddetli olduğu yerden geçiyor. Buranın yıkılacağı yönünde endişeliyiz. İncelenmesi gerekiyor denilecek.”

MAHKEME ÖNÜNDE HESAP VERİLECEK

Kaçak yapıyla mücadelenin deprem güvenliği için önemine dikkat çeken ve yapı güvenliğiyle ilgili başvurulan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, olası bir depremdeki can kayıplarından sorumlu tutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Görür, “Belgeler ortaya çıkacak ve hepsi mahkemeye sunulacak. Bursadaki okulların sayısı bildirilecek. Deprem eğitimleri verilerek, bu süreç koordine edilecek. Bursa İl Milli Eğitim Müdürünün vereceği cevap, lehine veya aleyhine kullanılacak. Bugünden itibaren artık sadece müteahhitlerin peşinde koşulmayacak. Tüm sorumlular mahkeme önünde hesap verecek. Türkiyeyi depreme hazırlamak için farklı beklentilere girmeyin. Mevcut sistem çalıştırıldığında çok şey yapılabilir. Halka gerekli eğitimler verilmedikçe hiçbir şey düzelmeyecek. Depreme dirençli kentler yapılması için yöneticilerin ilk yapması gereken şeyleri önemle vurguluyorum. O binayı kaçak yapmanın, depreme uygun yapmamanın sonucunu halk bilmiyor. Belli şeyler eğitimle olur. Bugün arkanı dön, halk 30 kaçak binayı oraya diker. Bir Japona, yönetmeliğe uygun olmayan ruhsatsız bir binayı yaptıramazsınız ama bizde bütün şehir kaçak binalarla dolu. Bursayı depreme dirençli hale getirmek için başlangıçta paraya ihtiyacımız yok. Öncelikle masa başından kalkıp sahaya ineceğiz” dedi.

BURSA EN FAZLA HASAR GÖREN BÖLGELERDEN OLACAK

Bursayı depreme dirençli hale getirmek için bir koordinasyon ekibinin kurulması gerektiğini belirten Naci Görür, “Belediye başkanı, belediye yönetim koordinatörü, halk koordinatörü, altyapı koordinatörü, yapı stoku koordinatörü, ekosistem ve çevre koordinatörü, ekonomi koordinatörü. Bu koordinatörler her yaptığı işi genel koordinatöre bildirecek. Başkan ise sahaya çıkarak, halka açık bir basın toplantısı düzenleyecek. Neler yapıldığını, neler yapılacağını, hangi kurumların yardımcı olup olmadığını vatandaşa açıklayacak. Siz de siyaset yapmadan, bu ülkenin sahibi olarak gözetim ve denetim işlerini yapacaksınız. Bizim için tehlike olan şey fay sistemleridir. Bu faylar, Türkiye coğrafyasında depremlerin mekanizması olarak 14 milyon yıl önce oluştu. O günden beri depremler bu ülkede devam ediyor ve edecek. Bizi tehdit eden faylar nerede, bu faylar 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilir. Kuzey Anadolu Fay Zonunun kuzeyinde bulunuyor. 7 ve üzeri büyüklükte deprem olduğu zaman, Bursanın zemini çürük olduğu için, en fazla hasar verecek bölgelerden biri olacak” diye konuştu.

HATAY VE MALATYADA DEPREM OLACAĞI KONUSUNDA UYARIDA BULUNMUŞTUK

6 Şubatta meydana gelen depremlerin öncesinde Hatay ve Malatyada deprem olacağı konusunda uyarılarda bulunduğunun altını çizen Naci Görür, “6 Şubattan önce Malatyadan korkuyorum dedim. 3 gün sonra 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Fayın iki tarafındaki kara parçaları yılda 2-3 milimetre hareket eder. Zamanla fayın durduğu yerde, sürtünmenin hareket etmeye izin vermediği noktalarda enerji birikir ve deprem oluşur. Siz bunu bilmeden, herhangi bir yerde yerleşim alanı kuruyorsunuz. Eğer fay zonu içerisindeyseniz ya depreme dirençli bir binada oturacaksınız ya da zemine güveneceksiniz. Fay kırıldığı an inanılmaz bir enerji ortaya çıkıyor ve önüne geleni yok ediyor. Siz hangisini yapacağınıza karar verin” diye konuştu.

MERKEZİ HÜKÜMET VE VATANDAŞ BİRLİKTE HAZIRLIK YAPMALI

Merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin, deprem güvenliğiyle ilgili alınacak önlemlerde birlikte hareket etmesinin önemine değinen Prof. Dr. Naci Görür, “Yerel yönetim etkili olabilir ama merkezi yönetimin temsilcisi illerde valilerdir. Merkezi hükümet ve vatandaş birlikte, şefkatle ve hoşgörüyle hazırlık yapmadığı sürece, bir kenti dirençli hale getiremeyiz. Belediye başkanına yetki verilecek ve hükümetin rızasıyla çalıştığına dair bir yasa çıkarılacak. Kentleri depreme dirençli hale getirecek yasalar çıkarılmalı. Bursanın mikro bölgeleme çalışmalarının dikkatlice yapılması gerekiyor. Fay haritaları hazırlanacak ve depremin hangi bölgelerde daha yıkıcı olacağı belirlenecek. Bursanın geleceği için bilimsel çalışmalar bir an önce başlamalı” dedi.

-Haber: Memet Can YEŞİLBAŞ -Kamera: Muhammet Hüseyin SEZGİN/ BURSA,

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir