Türkiye
Bu koalisyon “AkciÄŸer hastalıklarından ölümü” azaltacak
Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir.
Takip Et
TÃœRK Toraks DerneÄŸi ve Türkiye Solunum AraÅŸtırmaları DerneÄŸi (TÃœSAD) önderliÄŸinde bir araya gelen 17 uzmanlık derneÄŸi ve 6 hasta derneÄŸinden oluÅŸan ‘Türkiye Solunum Koalisyonu’, 2030 yılı sonuna kadar akciÄŸer hastalıklarından ölümü üçte bir oranında azaltmayı hedefliyor. Türkiye’nin solunum hastalıklarında risk faktörleri açısından diÄŸer ülkelerden farklı yanları olduÄŸuna deÄŸinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, eriÅŸkin aşılamasında Avrupa’da son sıralarda olduÄŸumuza iÅŸaret etti, kırsal kesimdeki kadınların yemek piÅŸirmek veya ısınmak amacıyla yaktıkları ateÅŸin dumanına maruz kalmalarının bu bölgelerdeki kadınların yarısında ileri düzey solunum yolu hastalıklarına yol açtığını kaydetti.
Kronik obstrüktif akciÄŸer hastalığı (KOAH), astım, akciÄŸer enfeksiyonları, solunum yetmezliÄŸi, akciÄŸer kanseri ve sertleÅŸmesi gibi pek çok hastalığı içeren solunum sistemi hastalıkları; Türkiye’de tüm ölümlerin arasında üçüncü sırada geliyor. Solunum sistemi hastalıkları nedeniyle 2022 yılında Türkiye’de 70 bine yakın kiÅŸi yaÅŸamını kaybetti. Kanser nedeniyle gerçekleÅŸen ölümlerin ise, yaklaşık üçte birini solunum sistemi iliÅŸkili kanserler oluÅŸturuyor. Türkiye’den toplam 23 dernek, solunum sistemi hastalıkları ve saÄŸlığına dikkat çekmek üzere bu konu üzerine güçlerini birleÅŸtiriyor. Türk Toraks DerneÄŸi ve Türkiye Solunum AraÅŸtırmaları DerneÄŸi (TÃœSAD) önderliÄŸinde bir araya gelen 17 uzmanlık derneÄŸi ve 6 hasta derneÄŸinden oluÅŸan ‘Türkiye Solunum Koalisyonu’, 2030 yılı sonuna kadar akciÄŸer hastalıklarından ölümü üçte bir oranında azaltmayı hedefliyor. Koalisyonun bu amaçla ilk etkinliÄŸi, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi’nin de katkılarıyla Müze Gazhane Etkinlik Alanında, bugün 13.00-19.00 saatleri arasında gerçekleÅŸtirilecek. Etkinlik kapsamında; solunum fonksiyon test ölçümleri, bisiklet ergometrisi ve solunum saÄŸlığına yönelik egzersiz ve eÄŸitimleri halka ücretsiz olarak sunulacak.
“SOLUNUM SAÄžLIÄžININ ÖNEMÄ° KOVÄ°D’LE BÄ°R KEZ DAHA ÖNE ÇIKTI”
Uluslararası Solunum Dernekleri Forumu’nun (FIRS) giriÅŸimiyle Dünya AkciÄŸer Günü olarak kabul edilen 25 Eylül’de solunum hastalıklarına dikkat çekmek amacıyla ilk etkinliÄŸin gerçekleÅŸtirildiÄŸini kaydeden Türk Toraks DerneÄŸi’nden Türkiye Solunum Koalisyonu Koordinatörü Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Aylin Özsancak UÄŸurlu, “Kovid pandemisi sadece Türkiye’yi deÄŸil dünyayı vurdu. Bununla birlikte solunum saÄŸlığının önemi ortaya daha belirgin bir ÅŸekilde çıkmış oldu. Avrupa Solunum DerneÄŸi bünyesinde uluslararası bir solunum koalisyonu kuruldu. Bu koalisyonun amacı solunum saÄŸlığını korumak ve iyileÅŸtirmek, bunun için de bütün Avrupa ülkelerini bir araya getirmekti. Türkiye’de bu 15 ülkeden ilk baÅŸvuranlardan biriydi. Bizler, bu uluslararası solunum koalisyonunun delegeleri olarak, Türk Toraks DerneÄŸi ve TÃœSAD olarak, iki dernek çatısı altında, 17 uzmanlık derneÄŸi ve 6 hasta derneÄŸi bir araya geldik. Türkiye’deki ulusal solunum saÄŸlığını iyileÅŸtirmek amacıyla stratejiler geliÅŸtirmek ve bunları SaÄŸlık Bakanlığı ile iÅŸ birliÄŸi içinde gerçekleÅŸtirerek, solunum saÄŸlığına baÄŸlı ölümleri üçte bir oranında azaltmayı hedefliyoruz” dedi.
ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA ÜÇÜNCÜ SIRADA
Solunum hastalıklarının ölüm nedenleri arasında Türkiye’de üçüncü sırada yer aldığını kaydeden Prof. Dr. UÄŸurlu, “Ä°kinci sırada kanserler var ki bu kanserlerin üçte biri de yine solunum sistemi ile ilgili kanserler. Dünyada 700 milyon kiÅŸi solunum hastalıklarından etkileniyor. Türkiye için bu sayı 10 milyon. Bu hastalıklar sadece hastayı deÄŸil, hasta yakınlarını da etkiliyor. Hastaların normal yaÅŸamlarını sürdürmesine engel oluyor. Ayrıca saÄŸlık sistemi üzerinde de ciddi bir yük olarak karşımıza çıkıyor. Hem toplumsal hem de ekonomik açıdan önemli bir sorun. Türkiye Solunum Koalisyonu olarak amacımız, farkındalığı artırabilmek.  Bu amaçla da 25 Eylül Dünya AkciÄŸer Günü sebebiyle, 2 gün sonrası 27 Eylül’de, Müze Gazhane’de bir etkinlik gerçekleÅŸtiriyoruz. Tüm vatandaÅŸlarımız bu etkinliÄŸe davetli. Burada ücretsiz olarak solunum fonksiyon testleri yapılacak, solunum egzersizleri uygulanacak. SaÄŸlık Bakanlığı ile iÅŸ birliÄŸi yaparak tüm yurt genelinde solunum saÄŸlığımız ne durumda, bir fotoÄŸrafını çekmek ve belirlediÄŸimiz sorunları gidermek amacıyla da bir yol haritası oluÅŸturmayı planlıyoruz. Bu stratejiyi de dört yıl içinde tamamlamayı amaçlıyoruz” diye konuÅŸtu.
“ERÄ°ÅžKÄ°N AÅžILAMASINDA AVRUPA’DA SONLARDAYIZ”
Türkiye Solunum Koalisyonu adına TÃœSAD’dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem ise, solunum hastalıkları risk faktörleri açısından Türkiye’nin dünyadaki diÄŸer ülkelerden ayrılan özelliklerine dikkat çekti. Prof. Dr. Süerdem, “ÖrneÄŸin eriÅŸkin aşılamasında çok kötü durumdayız, yetersiz durumdayız. Oysa yaÅŸlı popülasyondaki ölüm nedenlerinin üçüncü sırasında solunum sistemi enfeksiyonları geliyor. Biz maalesef eriÅŸkin aşılamasında Avrupa’da Bulgaristan’dan sonra, en son ikinci sıradayız. 65 yaÅŸ üzeri herkes grip ve pnömoni aşısını yaptırmalı. Risk grubu olanlar 65 yaÅŸtan bağımsız, tanımlanan bu aşılarını aile hekimliklerinde olmalı. Bir diÄŸer konu da yoksulluk ve beslenme yetersizliÄŸi ve buna baÄŸlı olarak çocuklardaki akciÄŸer geliÅŸiminin tamamlanamaması. Dolayısıyla bu çocuklarda solunum sistemi enfeksiyonlarının sık olması, yine buna baÄŸlı olarak bu çocukların eriÅŸkinlik hayatlarında da solunum sistemi hastalıklarına daha açık hale gelmeleri” dedi.
“KIRSALDAKÄ° KADINLARIN AKCÄ°ÄžERLERÄ° TEHDÄ°T ALTINDA”
Prof. Dr. Süerdem, tütün ve tütün ürünlerinde de Türkiye’nin Avrupa’da birinci sırada yer aldığını kaydederek, özellikle gençler arasında nargile alışkanlığının hızla daha popüler hale geldiÄŸini vurguladı. Prof. Dr. Süerdem, kırsal kesimdeki kadınların solunum saÄŸlığını etkileyen önemli bir faktöre de vurgu yaptı ve ÅŸunları söyledi: “Bizim ülkemize özgü önemli bir konu daha var ki o da kırsal bölgede yaÅŸayan özellikle kadınların, ekmek, yemek piÅŸirmek ya da ısınmak için organik maddeleri yakarak bunun dumanına maruz kalmaları. Biz bu maddelere biyokütle diyoruz. Bu kadınlarda, tütünden daha ciddi solunum sistemi hastalıkları riski ortaya çıkıyor. Bu kadınların yaklaşık yarısında ciddi solunum sistemi problemleri baÅŸ gösteriyor, yapılan kısıtlı çalışmalara göre. Ä°ÅŸin daha trajik tarafı, bu kadınlar, bu iÅŸlerle uÄŸraşırken yanlarında küçük çocukları da duruyorlar ve bu çocuklar da bu dumana maruz karıyorlar. Ayrıca nefes darlığı, öksürük, balgam gibi ÅŸikayetleri de normalleÅŸtiriyorlar ve ciddiye almıyorlar. Bu nedenlerle de çok geç teÅŸhis alıyorlar.”
DEPREM AKCÄ°ÄžERLERÄ° DE VURDU
Deprem bölgesindeki yıkımlara baÄŸlı hava kirliliÄŸinin de solunum hastalıkları açısından ciddi alarm verdiÄŸine iÅŸaret eden Prof. Dr. Süerdem, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir diÄŸer konu da sanayi bölgeleri haricindeki hava kirliliÄŸi, trafiÄŸe baÄŸlı hava kirliliÄŸi. Buna ekstra bir parantez de açmak gerekir ki, o da maalesef son yaÅŸadığımız depremden sonra deprem bölgesinde yaÅŸayan insanların çok çok ciddi risk altında kalmaları. Sadece binaların yıkılmasından kaynaklanan toz deÄŸil, asbest riski de ciddi solunum hastalıkları riskini artırıyor o bölgede. Önümüzdeki yıllarda buna baÄŸlı kanserlerde artışın iÅŸareti bu durum maalesef.”
