Sağlık

Böbrek nakli bekleyen Yağmur’dan bağış çağrısı

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Ankarada 7 yaşından itibaren böbrek yetmezliği ile mücadele eden Yağmur Teke, 2 yıldır haftada 3 gün diyalize giriyor. Bilkent Şehir Hastanesinde tedavisi süren ve acil nakil listesinde yer alan Teke, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü’nden mezun oldu ancak yaşadığı diyaliz süreci nedeniyle işe başlayamadı. Yağmur Teke, diyaliz sürecinin umut gerektirilen bir şey olduğunu söyleyerek, “Çok zor geçiyor ama sağlık çalışanlarının destekleri, ailemin destekleri ile ayakta kalıyorum. Bizi ayakta tutan şeyler bunlar oluyor aslında. Şu anda diyalizden dolayı çalışamıyorum. Haftanın 3 günü diyalize girdiğim için özel sektör kabul etmiyor. Bu yüzden sınava gireceğim, devlet kurumuna atanmak istiyorum. Haftada 3 gün 4 saat diyalizde kalıyorum. Babam bana böbrek vermek istedi ama genetik onay vermediği için nakil yapamadık. Çok küçük yaşlardan beri organ bekliyorum, umarım çıkar. İnsanlar organ bağışını çok yanlış anlıyorlar. Bir bağış ile insan hayatını kurtarabiliyorsun. Sırada çok kişi var. Ben de onlardan biriyim. Herkesin organ bağışı yapması gerekiyor. Ailem de öldükten sonra bağışçı olacağını söyledi. Onlar da bağış yapacaklar” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

10 BİN KİŞİNİN YÜZDE 20SİNİ NAKİL BEKLERKEN KAYBEDİYORUZ

Bilkent Şehir Hastanesi Böbrek Nakli Sorumlu Uzmanı Doç. Dr. Sedat Taştemur ise “Ülkemizde yaklaşık 80 bin hastamız böbrek nakli bekliyor. Fakat ülkemizde yılda yapılan nakil sayısı son 5 yılda ortalama 3 bin ile 3 bin 500 arasında değişmekte. Geçen yıl yaklaşık 3 bin 300 civarında böbrek nakli yapıldı. Her yıl yaklaşık 10-15 bin hasta böbrek nakli listesine yazılıyor. Fakat maalesef bunların büyük bir çoğunluğunu böbrek nakli olamadan kaybediyoruz. Maalesef ortalama 10 bin kişinin yaklaşık yüzde 20sini biz böbrek nakli beklerken kaybediyoruz. Dünyada özellikle İspanyada milyon başına düşen bağış sayısı 40 ile 45 arasında değişmekteyken bizim ülkemizde 3 ile 5 arasında değişmekte. Maalesef biz ülkemizde özellikle kadavradan yeterli bağışçı bulamıyoruz. Bu da böbrek nakli bekleyen hastaların büyük bir kısmını maalesef kaybetmemize sebep oluyor” ifadelerini kullandı.

KADAVRADAN NAKİLLERDE SONLARDAYIZ

Doç. Dr. Taştemur, Türkiye’deki böbrek nakli başarı oranının yüzde 95’in üzerinde olduğunu söyleyerek, “Dünyada da biz böbrek naklini en başarılı yapan ülkelerden biriyiz. Canlı nakil konusunda özellikle dünyada uzak doğu ülkeleriyle birlikte biz ilk 2deyiz fakat maalesef kadavradan nakillerde sonlardayız. Özellikle nakil sonrası hastaların hem sosyal hayata dönüşü hem çalışma hayatına dönüşü hem aile içindeki dinamikleri daha olumlu oluyor. Böbrek yetmezliği hastalarına önerilen tedavi böbrek naklidir. Diyaliz süreci sadece hastanın kendisini etkileyen bir süreç değil, hem hastayı hem ailesini hem de ona bakan insanları etkiliyor. Özellikle hemodiyalize giriyorsanız, haftanın 3 günü hastaneye bağlı olmak zorundasınız. Tatil de olsa maalesef bir merkeze bağlı olmak zorundasınız. Bu durumlar; halsizlik, yorgunluk, normal sosyal hayatta yer alamama, evlenememe, okula gidememe, üniversiteye gidememe gibi aslında bizim sağlıklı insanların çok da fark edemediği olumsuzluklara sebep oluyor. Onları sosyal hayata katmanın en önemli tedavi şekli böbrek nakli” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version