Türkiye
Başbağlar’da 32 yıldır dinmeyen acı: 33 şehit törenle anıldı
Başbağlar katliamının yıldönümü sebebiyle düzenlenen törene Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, İyi Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu, AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, Cumhuriyet Halk Partisi Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İYİ Parti İstanbul milletvekilleri Cihat Paçacı, Buğra Kavuncu, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı. Şehitlik anıtını ziyaret ederek dua eden katılımcılar daha sonra Başbağlar köyü meydanındaki Kültür Evinde oluşturulan müzeyi gezdi.
Kültür Evinin önünde düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Kuran-ı Kerim okunarak dua edilen törende olay tarihinde Kemaliye Kaymakamı olan mülkiye başmüfettişi Atilla Şahin, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba birer konuşma yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Erzincanda sadece bir anma programı için değil, bir milletin acısını paylaşmak ve tarihin karanlık sayfasını vicdanlarda yeniden hissetmek için bir arada bulunduklarını söyledi. Dervişoğlu, “Bundan tam 32 yıl önce hayattan koparılan kardeşlerimiz, evlatlarımızı mezarları başında rahmetle dualarla yad ederken unutmadığımız ve asla unutmayacağımız o tarifsiz acıyı tekrar yaşadık, ruhları şad, mekanları cennet olsun. 1993 yılı, Cumhuriyet tarihinin en karalık yıllarından biriydi, suikastlarla başladı, katliamlarla devam etti. Bingölde şehit edilen silahsız 33 Mehmetimiz hemen ardından 2 Temmuz günü Madımakta yanan canlarımız ve 5 Temmuzdaki o büyük acı Başbağlar Katliamı, hepsi sadece insan oldukları için hedef alındı” diye konuştu.
‘KİMSEYE UNUTTURMAYIZ’
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin terörle mücadelede her türlü tecrübeye ve donanıma sahip olduğunu ifade eden Dervişoğlu, şöyle devam etti:
“Unutulmamalıdır ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörle mücadelede her türlü tecrübeye ve donanıma sahiptir. İmkanları da gücü de vardır. Ama hepsinden öte en önemli mesele niyettir, kararlılıktır. Türkiyenin başına bela edilen terörü bu topraklardan söküp atmak kuşkusuz ki; hepimizin önceliği ve hedefidir. Bunun için belirlenecek yöntem ise Türk milletinin kararı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin pusulasıdır. Atılacak adımların; aziz şehitlerimizin ruhunu ve devletimizin onurunu incitmemesi esastır. Ödediğimiz bedelleri, yitirdiğimiz canları unutarak atılacak hiçbir adımı asla kabul etmeyiz. Birliğimize, beraberliğimize ve vatanımıza göz diken bir katil sürüsünü asla unutmayız. Kimseye de unutturmayız.”
HERKES BURADA TEK YÜREK
Dervişoğlu’nun ardından AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, açıklamada bulundu. Vakur insanların, hiçbir tehdit karşısında boyun eğmeden ülkesini, milletini, devletini, dinini dağlar gibi savunanların neleri başardığının gününü değerlendirmek için bir arada olduklarını söyleyen Ala, “Daha Sivasta o hadiseden 3 gün önce bir katliam gerçekleşiyor. Ondan 3 gün sonra Başbağlarda katliam gerçekleşiyor, 33 vatan evladı kardeşimiz şehit oluyor. Bundan 3 ay sonra da yine Erzurum Yavide aynı sayıda kardeşimizi katletti, şehit ettiler. Bunlar tesadüf olabilir mi? Olmadığını nereden biliyoruz. Şurada gördüğüm kardeşliğin tarifi yok. O alçaklar, o maşalar ve o maşaları kullanan o uluslararası odaklar buraya odaklanmalı. Bu kadar hadiseden sonra herkes burada tek yürek. Ülkemizi koruyan bu anlayış, memleketimizi koruyan bu duruş. Biz şehitlerimizi anıyoruz” diye konuştu.
TUZAKLARI BAŞLARINA GEÇİRDİ
Türkiyenin, Suriyeye benzetilmek istendiğini kaydeden Ala, “Bugün Türkiyede o mihraklar arzu ettikleri sonuçlara varamadıysalar bunun altındaki imza, arkasındaki duruş her birinize aittir. Her birinizi saygıyla, muhabbetle yürekten selamlıyoruz. Peki bu duruş olmasa ne oluyor? Ne olduğunu Suriyede, Irakta, Libyada görmedik mi? Peki Türkiyeyi Suriyeye benzetmek istemediler mi? İstediler. Çukurlar kazdılar, insanımıza saldırdılar, burada kardeşlerimizi şehit ettiler. Iraka benzetmek istemediler mi? Herkesi bir şekilde tanımladılar ama başarılı olabildiler mi? Kim önledi? Sizler, sizin feraset, milletimizin duruşu, milletimizin yüreğinden gelen o birlik ve dirlik bütün tuzakları tarumar etti, tuzakları kuranların başına geçirdi. Onun için milletimize buradan hürmetlerimizi sunuyoruz ve sizleri ayrı ayrı bütün ailelerinizle milletimiz adına saygıyla selamlıyorum. O şehitlerimiz, milletimizin şehididir” dedi.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu da 5 Temmuz 1993ün Başbağların sessizliğine düşen ağır acının tarihi olduğunu söyledi. Aydoğdu, “Zaman geçer, takvim değişir. Bazı tarihler vardır ki bir gün olarak kalmaz bir hafızaya, bir duygular bütününe, bir toplumsal hatırlatmaya dönüşür. 5 Temmuz 1993 Başbağların sessizliğine düşen ağır acının tarihidir. O gün hayatın olağan akışı içinde yaşayan 33 evladımız, vatandaşımız, insanımız hain terör saldırısıyla aramızdan ayrıldı. Kaybettiğimiz her can, bir baba, bir evlat, bir komşu, bir vatandaş olarak aziz milletimizin, Erzincanımızın bir parçasıydı. Masumiyetleriyle, kendi hallerindeki yaşamlarıyla bizdiler. O karanlık gün sadece Başbağları değil tüm Türkiyeyi derinden etkilemiştir” diye konuştu.