Sosyal medyada bizi takip edin

Politika

Bakan Göktaş: Mağduru korumak kadar, faille de çalışmak kritik öneme sahip

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Ankarada, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu 18inci Toplantısı düzenlendi. Ankara Hakimevinde düzenlenen toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Göktaş, dijital mecralar vasıtasıyla yaygınlaşan radikal akımların, artan nefret söylemlerini ve kadına yönelik dijital şiddeti giderek daha fazla görünür kıldığını belirterek, “Dijital ortamda yayılan zarar verici dil, kadınların can güvenliğini tehdit ediyor. Fiziksel etkilerin yanı sıra şiddet, öz güven kaybı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Aile içinde şiddete tanık olan çocukların eğitim hayatları, sosyal gelişimleri ve gelecekteki ilişkileri de olumsuz yönde etkileniyor. Hem maruz kalanın hem de tanık olanın olumsuz etkilenmesi nedeniyle şiddet, ailenin bütünlüğünü ve sağlıklı işleyişini tehdit ediyor. İş gücüne katılımı ve üretkenliği azaltırken, ek maddi yükler getirerek ekonomiye büyük zararlar veriyor. Ayrıca, şiddetin toplumda yaygınlaşması, toplumsal güveni ve huzuru zedelerken, bireyler arasındaki sosyal ilişkileri de olumsuz etkiliyor. Şiddetin normalleştiği toplumlarda, demokratik değerler zayıflıyor” dedi.

ISRARLI TAKİP EYLEMLERİNİ MÜSTAKİL SUÇ OLARAK DÜZENLEDİK

Her türlü ayrımcılık ve hak ihlaline karşı proaktif mücadele etmenin herkesin sorumluluğunda olduğunun altını çizen Bakan Göktaş, “Türk Ceza Kanununda yapılan değişikliklerle kadına yönelik işlenen fiillere ilişkin cezai müeyyideleri artırdık. Daha önce başka suçların içerisinde değerlendirilen ısrarlı takip eylemlerini müstakil bir suç olarak düzenledik. 25 Kasımda 2023te yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle, bu mücadelemizi en üst düzeyde bir devlet politikası olarak yürütüyoruz. 2007 yılından bugüne ulusal eylem planlarımız, kadına yönelik şiddetle mücadelede temel politika ve önceliklerimizi ortaya koyan önemli bir yol haritası oldu. 2021-2025 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4üncü Ulusal Eylem Planımızla kadınların her türlü şiddetten korunması için etkili mekanizmalar tesis ettik. Eylem planımızı 5 ana hedef, 28 strateji ve 227 faaliyet üzerine inşa etmiştik. Halihazırda 4üncü Ulusal Eylem Planımızın 4 yıllık uygulama sürecini geride bıraktık. Eylem Planında yer alan faaliyetler arasından bakanlığımızın tek başına ya da diğer kurumlarla ortak sorumlu bulunduğu 143 faaliyet bulunuyor. Bu faaliyetlerin 35i tamamlandı, 57si sürekli nitelikte olmak üzere 83ü devam ediyor. Bu kapsamda faaliyetlerimizin yüzde 83ünün hayata geçirildiği bilgisini sunmak isterim. Geriye kalan faaliyetlerin yüzde 11lik kısmını 2025 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Yüzde 6lık kısmını ise bir ileri seviyeye taşımak üzere revize ederek yeni dönemde Ulusal Eylem Planımız kapsamına alacağımızı belirtmek isterim” diye konuştu.

ŞİDDET FAİLİ 2 BİN 851 KİŞİYE SEMİNER VERDİK

Bakan Göktaş, 81 ilde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) sayısını artırarak şiddet mağdurlarının hızlı ve etkin destek mekanizmalarına erişimini güçlendirdiklerini vurgulayarak, “2022de Mersin Silifkede, 2024te İstanbul ve İzmirde yeni ŞÖNİMler açarak merkez sayımızı 84e çıkardık. 2025 yılı içerisinde 6 yeni ŞÖNİMi daha hizmete açarak bu sayıyı 90’a çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca, 418 Sosyal Hizmet Merkezimizde (SHM) ve 309 SHM irtibat birimimizde kurulan Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarıyla kadınlara destek sağlamaya devam ediyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede, mağduru korumak kadar faille de çalışmak, sorunların köklü çözümü ve şiddet döngüsünü kırmak için kritik öneme sahiptir. Bu kapsamda şiddet uygulayanların şiddet içermeyen davranışlar geliştirmelerini sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. 6284 Sayılı Kanun kapsamında, hakkında önleyici tedbir kararı alınan şiddet faillerine, öfke kontrolü, çatışma çözme, sağlıklı iletişim ve şiddetin hukuki sonuçları gibi konularda seminerler veriyoruz. Bu seminerlerle 2021 yılından bugüne kadar 81 ilimizde 2 bin 851 kişiye ulaştık. Bunun yanı sıra Şiddet Uygulayanlara Yönelik Psikososyal Müdahale Modelinin Geliştirilmesi’ projemiz ile şiddet uygulayan risk profillerini tespit edeceğiz. Türkiyede ilk defa gerçekleştireceğimiz bu projeyle kök nedenlere odaklanan içeriklerle etkili sosyal hizmetler sunmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

BAKAN TUNÇ: KRAVATIN TAKDİR İNDİRİM NEDENİ KABUL EDİLMEYECEĞİ DÜZENLEMESİNİ HAYATA GEÇİRDİK

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise toplantıda yaptığı konuşmasında, adaletin kapısını çalan her kadının yalnız olmadığını göstermek, onlara uzanan her haksız eli hukukla durdurmak için çalışmalarını tavizsiz ve kesintisiz olarak sürdürdüklerini söyleyerek, “Kadına yönelik şiddet, toplumu içten içe çürüten bir kanser, insanlığın kalbinde açılan derin bir yaradır. Çünkü bir kadının sesi kesildiğinde toplumun ruhu da zedelenir. Bir annenin gözyaşı aktığında, insanlık onuru zarar görür, yara alır. Bu yüzden, kadınların haysiyetine dokunan her türlü şiddet karşısında dimdik duruyoruz ve durmalıyız. Kadına yönelik şiddeti, hiçbir bahaneye, hiçbir mazerete sığınmadan, koşulsuz ve tereddütsüz reddediyoruz” dedi.

Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın liderliğinde son 23 yılda kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Bakan Tunç, “Ceza kanunlarında yapılan değişiklikle kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının kadına karşı işlenmesi halini, cezada ağırlaştırıcı neden olarak kabul ettik. Ceza muhakemesi kanunda yapılan değişiklikle kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde, tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına aldık. Ceza kanunumuzda ısrarlı takip eylemini müstakil, ayrı bir suç şeklinde düzenledik. Çünkü kadınları huzursuz edecek ve onların yakınlarının güvenliği konusunda endişelendirecek hareketlere maruz kalmamalarını önemsiyoruz. Duruşmalarda salt iyi hal indirimi alabilmek için kravat indirimi olarak anılan failin duruşmada mahkemeyi etkilemeye yönelik tutum ve davranışların takdiri indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin düzenlemeyi de hayata geçirdik. Suç mağduru kadınların talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirileceğini düzenleyerek, kadınların adalete erişimini güçlendirdik” ifadelerini kullandı.

HAKSIZ TAHRİK UYGULAMASI İLE İLGİLİ DÜZENLEME İHTİYACI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ

Bugün itibariyle 81 ilde; 165 adliyede, 174 adli görüşme odasında, 134 bin 432 adli görüşme gerçekleştirildiğini belirten Bakan Tunç, “Ayrıca 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 172 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerimiz; başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmektedir. Bu müdürlüklerde, kurulduğu 2019 yılından bu yana, 198 bin 746 kişiye bilgilendirme yapılmış, 539 bin 477 Sosyal İnceleme Raporu hazırlanmış, 138 bin 736 dosyada ifadeye katılınmış ve toplamda 1 milyon 744 bin 625 kişiye adli süreçte psiko-sosyal destek sağlanmıştır” dedi. Bakan Tunç, kamuoyunda son zamanlarda yargı kararları üzerinden, haksız tahrikle ilgili verilen kararlar üzerinden bazı tartışmalar ve yakınmalar da söz konusu olduğunu belirterek, “Biz, bu konuda gerek akademisyenlerle, gerek uygulayıcılarla yaptığımız görüşmeler doğrultusunda mevzuatımızdaki haksız tahrik uygulamasıyla ilgili de bir düzenleme ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz ve bu kapsamda milletvekillerimize bir önerimiz olacak. Müebbet hapis cezasını gerektiren bir suçu, haksız tahrik altında işleyene verilecek cezanın alt sınırı şu anda 12 yıl. Bunun 16 yıl olmasını, üst sınır şu anda 18, o 18in 22 yıl olmasını milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Yine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren bir suçu kişi haksız tahrik altında işlemişse şu anda alt sınır 18 yıl, bunun 22 yıla, üst sınırı ise 24 yıl şu anda. Bunun da 30 yıla çıkarılmasını milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Takdir milletvekillerimizin, Meclisimizin” diye konuştu.

ADLİ GÖRÜŞME ODALARININ SAYILARINI ARTIRACAĞIZ

Bakan Tunç, 2026-2030 yılları arasında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5inci Ulusal Eylem Planı’na ilişkin bir dizi faaliyeti de anlatarak, “Bu kapsamda; saha ziyaretleriyle kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda diyalog toplantıları gerçekleştireceğiz. Adli Destek Müdürlüklerindeki personellere kadına karşı şiddetle mücadele konusunda eğitimler vereceğiz. Adli görüşme odalarının sayılarını artıracağız. Kadına yönelik şiddet suç mağdurlarına yönelik bilgilendirici materyaller hazırlayıp dağıtacağız. Tekrarlanan şiddet vakalarıyla ilgili risk analizinin daha etkin yapılmasını sağlayacağız. Kadına yönelik şiddetle mücadelede uygulayıcılara rehber olacak modül ve kılavuzları güncelleyeceğiz. 6284 sayılı Kanun’un uygulamasına yönelik eğitimlere devam edeceğiz. Kadına yönelik şiddet eylemlerinden dolayı hükümlü bulunan kişilere yönelik öfke kontrolü içerikli programlar dahil olmak üzere tüm çalışmaları daha etkin şekilde sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
  • Ankara'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu 18'inci Toplantısı düzenlendi. Ankara Hakimevi'nde düzenlenen toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldı. Fotoğraf: Ankara, (DHA)

  • Ankara'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu 18'inci Toplantısı düzenlendi. Ankara Hakimevi'nde düzenlenen toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldı. Fotoğraf: Ankara, (DHA)

Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir