Sosyal medyada bizi takip edin

Türkiye

Bakan Ersoy: Hollywood, İslam nefretinin oluşmasında önemli rol üstlendi

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

KÃœLTÃœR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bugün Batı dünyasında Ä°slam nefretinin tek bir noktadan üretilmediÄŸini görüyoruz. Sadece aşırı saÄŸcı siyasi partilerin politik alanda ürettiÄŸi bir nefretten söz edemeyiz. Uzun yıllar dünya sinemasına yön veren Hollywood, bu algının oluÅŸmasında önemli bir rol üstlendi” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığı, Radyo ve Televizyon Ãœst Kurulu (RTÃœK) öncülüğünde düzenlenen ‘3’üncü Uluslararası Medya ve Ä°slamofobi Forumu’ Ankara Ticaret Odası (ATO) Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Forumun açılışına, Bakan Ersoy, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Ali ErbaÅŸ ve RTÃœK BaÅŸkanı Ebubekir Åžahin katıldı. Bakan Ersoy, Ä°slamofobinin Batı akademilerinde ısrarla Ä°slam korkusu olarak vurgulandığını belirterek, “Avrupa merkezci bir anlayışla Batı’nın büyük bir bölümü kendisini efendi, karşısındaki toplumları köle olarak konumlandırarak dilediÄŸi gibi tanımlama hakkını kendinde görüyor. Bu üstenci tavrı reddediyor ve meselenin doÄŸru anlaşılması açısından kendi tanımlarımızı geliÅŸtirmenin ne kadar önemli olduÄŸunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu açıdan Ä°slamofobi, Ä°slam korkusu deÄŸil Ä°slam nefreti demektir. Bugün Batı dünyasında Ä°slam nefretinin tek bir noktadan üretilmediÄŸini görüyoruz. Sadece aşırı saÄŸcı siyasi partilerin politik alanda ürettiÄŸi bir nefretten söz edemeyiz. Uzun yıllar dünya sinemasına yön veren Hollywood, bu algının oluÅŸmasında önemli bir rol üstlendi. Batı medyası; Müslümanları ÅŸiddeti savunan, insan haklarına saygısı olmayan, dünyanın en tehlikeli insanları olarak sundu. Medya, Müslümanlara karşı ırkçı bir dil geliÅŸtirdi. Göçmenler arasında hiyerarÅŸi oluÅŸturuldu” diye konuÅŸtu.

‘BU SAMÄ°MÄ°YETSÄ°ZLİĞİ KABUL ETMEMÄ°Z MÃœMKÃœN DEĞİL’

Sosyal medyada Müslümanların aleyhine oluÅŸturulan içeriklerin kısa süre içinde milyonlara ulaÅŸtığını ifade eden Ersoy, “Kitleler adeta Ä°slam’ın aleyhine bir kampanyanın parçası haline getirilmiÅŸ durumda. Ancak Batı coÄŸrafyasında, üniversitelerinde, medyasında Antisemitizm olarak kabul edilen Yahudi karşıtlığı bir suç olarak kabul edilirken Ä°slam’a ve Müslümanlara dönük tüm hakaretler ifade özgürlüğü olarak kabul ediliyor. Bu samimiyetsizliÄŸi kabul etmemiz mümkün deÄŸil. Buradan bir kez daha söylüyorum; bizim açımızdan ne Yahudilik’e ne Hıristiyanlık’a ne de Ä°slam’a ve bu dinlerin kutsallarına hakaret mazur görülemez. Dine, kutsala, toplumların inançlarına hakaret etmek, alay etmek bir ifade hürriyeti deÄŸildir. Antisemitizm nasıl bir insanlık suçu ise Ä°slam korkusu adı altında yürütülen Ä°slam düşmanlığı da aynı ÅŸekilde bir insanlık suçudur” dedi.

‘Ä°NANCIMIZA HAKARET EDÄ°LMESÄ°NE Ä°ZÄ°N VEREMEYÄ°Z’

Kuran’a yönelik yapılan saldırılara da deÄŸinen Ersoy, “Kutsal kitabımıza dönük saldırıya ifade hürriyeti diyenler, Tevrat’a dönük saldırıyı Antisemitizm baÄŸlamında bir suç olarak görüp izin vermediler. Tüm bu yaÅŸananları gördükten sonra halen bizim Ä°slamofobi’yi, Ä°slam nefreti olarak deÄŸil de Ä°slam korkusu olarak görmemizi kimse beklemesin. Biz ilkesel bir tutum içindeyiz. Kimsenin kutsalına, inancına hakaret etmeyi kabul etmediÄŸimiz gibi bizim inancımıza hakaret edilmesine de izin veremeyiz. Bizim bu konudaki tavrımız nettir. Kutsala hakaret, bir nefret suçudur, ırkçılıktır, hastalıklı bakış açısının yansımasıdır” ifadelerini kullandı.

ERBAÅž: YENÄ° MEDYA MECRALARI BÃœYÃœK POTANSÄ°YEL BARINDIRIYOR

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam karşıtı eylemlerin lokomotif gücünü, medyanın oluşturduğuna ve ırkçı içeriklerin medya vasıtasıyla yayılarak dünyadaki İslam karşıtı eylemlere zemin hazırladığını söyledi. Erbaş, şöyle konuştu:

“Özelikle Avrupa’da hukuka ve insan haklarına saygıyı ve toplumsal barışı önemseyen entelektüellerin, aktivistlerin, sivil toplum kuruluÅŸlarının ve medya mensuplarının Ä°slam’a yapılan açık saldırılara karşı tepki göstermelerini saÄŸlayacak kurumsal mekanizmalara ihtiyaç vardır. DiÄŸer yandan, Ä°slam düşmanlığı ile mücadelede çağın önemli bir imkanı olan yeni medya gerçeÄŸi mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Zira, dijitalleÅŸme ile birlikte yeni medya araçları geleneksel medyaya oranla daha etkin bir hüviyeti haizdir. Bu yüzden yeni medya mecraları, Ä°slam’ın evrensel mesajını, Ä°slam düşüncesini ve ahlakını geniÅŸ kitlelere ulaÅŸtırma hususunda büyük bir imkan ve potansiyeli barındırmaktadır.”

ŞAHİN: MÜCADELEDE MEDYAMIZ EN ÖN SAFTA YER ALMALI

RTÃœK BaÅŸkanı Ebubekir Åžahin de Ä°slam’a ve Müslümanlara yönelik olumsuz algı ve davranışların oluÅŸturulmasında ve yaygınlaÅŸtırılmasında en büyük rolü medyanın oynadığını belirterek, “Ä°slam düşmanı olan çevreler, dijital alanı aktif olarak kullanmaktadır. Ä°slamofobi’yle mücadelede, medyamız en ön safta yer almalı. Toplumu uyarmalı ve bu sinsi tehlikeye karşı uluslararası strateji geliÅŸtiren devlet adamları ve siyasetçilere destek olmalıdır. Medya, dünyadaki yaklaşık 8 milyar insana Ä°slam’ın deÄŸil, Ä°slam düşmanlığının küresel bir tehdit olduÄŸunu anlatmalıdır” diye konuÅŸtu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam