Türkiye

Bakan Ersoy: 2025 yılının kelimesi ‘dijital vicdan’ oldu

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Bakan Mehmet Nuri Ersoy, sanal medya hesabından yaptığı açıklamada, TDK tarafından belirlenen 2025 yılının kelimesini duyurdu. Bakan Ersoy, “Türk Dil Kurumu tarafından, halkın katılımıyla belirlenen 2025 yılının kelimesi/kavramı dijital vicdan oldu. Yaklaşık 300 bin oyun kullanıldığı bu süreçte seçilen kavram; dijital çağda vicdanın, sorumluluk ve eylemden uzaklaşıp yalnızca bir tıklamaya indirgenmesini düşündürücü bir biçimde tartışmaya açıyor. Dijital vicdan, bireysel ve toplumsal duyarlılıklarımıza ayna tutan güçlü bir kavram olarak öne çıkıyor. Bu anlamlı çalışmaya katkı sunan Türk Dil Kurumu, Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) ile değerlendirme kurulunda yer alan kıymetli akademisyen ve uzmanlara teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

BEĞENİYLE VİCDANLARINI RAHATLATMA EĞİLİMİNE GİRİYORLAR

TDKden yapılan açıklamada ise halktan gelen öneriler ve alanında uzman isimlerden oluşan 23 kişilik değerlendirme kurulu tarafından belirlenen 5 kelime/kavramın, TDKnin internet sitesinde halk oylamasına sunulduğu hatırlatıldı. Oylamaya değer bulunan kelimelerin dijital vicdan, vicdani körlük, çorak, eylemsiz merhamet ve tek tipleşme olarak belirlendiği ve dijital vicdan kavramının yılın kelimesi/kavramı seçildiği belirtilerek şöyle denildi:

“Vicdan, TDKye göre kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine düşünmesini sağlayan duygu olarak tanımlanır. Ancak dijital çağda bu kavram farklı bir boyut kazanmıştır. İnsanlar çoğu zaman gerçek hayatta sorumluluk almadıkları ya da almak istemedikleri konularda, sosyal medyada bir paylaşım ya da beğeniyle vicdanlarını rahatlatma eğilimine girmektedir. Bu durum, bireysel duyarlılığı pasifize ederek vicdanı tıklanabilir bir işleme indirgemektedir. Beğeni, paylaşım ve yorum yapan bireyler, bir tıklama aracılığıyla insani görevlerini yerine getirdiğini hissetmektedir. Merhamet ve insaf duygusunu ise sembolik görünürlükle sınırlamaktadır. Bu nedenle dijital vicdan kavramı, çağımızda vicdanın dijital ortamda aldığı bu yeni, çoğu zaman yanıltıcı işlevi anlatan gerekli bir kavram olarak dilimizde yerini almalıdır. Mesela Gazze ve Doğu Türkistan gibi kamuoyunun önünde gerçekleşen insanlık dramlarında, ilgili konunun sosyal medya içeriğini beğenmek ve hatta bu durumlar için içerik üretmek, o olayın gerçekliğini bozarak bireyde sanal bir vicdani rahatlama yaratmakta, sosyal ve bireysel sorumluluktan uzak tutmaktadır. Dijital vicdan, insanları somut gerçekler karşısında somut çözümler üretmekten alıkoyarak sorun alanının genişlemesine ve derinleşmesine neden olmaktadır.”

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version